19 Kasım 2007 Pazartesi

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK/KONGRA-GEL HAKKINDA BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ ?

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK/KONGRA-GEL HAKKINDA BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ ?

PKK/KONGRA-GEL NEDİR ?


KADEK(PKK) terör örgütü, 2003 yılının sonlarında yaptığı 2'nci kongresinde KONGRA-GEL (Kongreye Gele Kürdistan-Kürdistan Halk Kongresi) adını almıştır.

KONGRA-GEL; PKK'nın temelde ve fikirde eski çizgisini aynen koruyan, KADEK'den sonra ismi değişmiş halidir.

KONGRA-GEL; PKK'nın KADEK'den sonra terör örgütü imajından sıyrılmak için strateji gereği başvurduğu yapısal değişikliklerle oluşan yeni imajıdır.

KONGRA-GEL; Amacında, ideolojisinde herhangi bir değişiklik yapmadığı gibi silahlı gücünü özellikle K.Irak alanındaki örgüt kamplarında bir tehdit unsuru olarak barındırmaya, sayısını çoğaltmaya ve yönlendirmeye devam eden PKK ve KADEK'in yeni yüzüdür.

KONGRA-GEL; PKK ve KADEK'in kullanmış olduğu veya örgütü temsil eden amblem, rozet, flama vb. işaretlerini aynen kullanmaya devam eden halidir.

KONGRA-GEL; PKK terör örgütünü (20) yıla yakın yöneten, her türlü terör eylem ve faaliyetlerini kararlaştıran, örgüt mensuplarını terör eylemlerine kanalize edip talimat veren, örgütün amacına veya stratejisine karşı gelen mensuplarını cezalandıran sorumlularını, mevcut konumları ile çatısı altında barındıran bir yeni oluşumdur.

KONGRA-GEL; PKK'nın terörist yöntemleriyle gerçekleştiremediği hedefine, amacına sözde kültürel haklar, kimlik, insan hakları, demokratikleşme vb. kavramları kullanarak ulaşmaya çalışacağı KADEK'ten sonraki yeni yüzüdür.

KONGRA-GEL; PKK terör örgütü gibi KADEK'inde AB tarafından terörist örgütler listesine alınacağının önceden sezinlenmesidir.

KONGRA-GEL; Bazı kesimlerin algıladıkları/algılamak istedikleri gibi yasal bir parti, örgüt, kuruluş değil PKK ve KADEK gibi bir terör örgütüdür. Çünkü PKK'nın bir ürünüdür.

KONGRA-GEL; Saklanılamayan, gizlenilemeyen, rütuşlanarak maske takılmaya çalışılan PKK'nın varisi ve tek hamisi, KADEK'in devamı; Yani, PKK'nın kendisidir.

Ayrıca;

*Örgüte katılarak aç, susuz, sefalet içerisinde faaliyet gösterirken sağlığı bozulan militanların tedavilerinin yaptırılmayarak ölüme terk edildiklerini veya intihar türü eylemlere gönderilerek ölüme zorlandıklarını,

*Örgüt içerisindeki bayan militanların erkeklerin zevk aracı olduğunu, erkek militanların da homoseksüel ilişkilere girdiklerini, örgütte kısa bir süre de olsa kalan genç kızların istemedikleri ilişkilere zorlandıklarını, direnenlerin de ajan, provakatör ve işbirlikçi iddiasıyla öldürüldüğünü,

* Kimi zaman günlerce bir lokma ekmekten yoksun kalan militanların katır, eşek, kaplumbağa, kurbağa vs. hayvanların etiyle beslenmeye çalıştıklarını,

* Örgüte katılanların ömrünün fazla olmadığını, (3-4) yıl yaşayanların sayısının çok az olduğunu, onun için, sorumluları hariç, örgüttekilerin yaş ortalamasının (18-20) yaş arasında bulunduğunu,

* Örgütten kaçmanın çok zor olduğunu, kaçıpta yakalananların örgüt tarafından çoğunlukla öldürüldüklerini, örgütten kaçıp kurtulma girişiminde bulunan veya örgüte uyum sağlayamayanların üzerinde naylon yakma, buz üzerinde bekletme, aç-susuz bekletme ve örgütten dışlama şeklinde cezalandırıldıklarını,

* Örgüt mensuplarının, örgüte destek veren köylerden bazılarına erzak temin etmek için gittiklerinde bazı ailelerin kızlarına ölüm ve korkutmayla tehdit ederek tecavüz ettiklerini,

*Avrupa'da terörist örgüt imajından kurtulmaya çalışan terör örgütünün; yurt içi ve yurt dışında terörist başının idamının engellenmesi adına idama hayır kampanyaları düzenlerken, diğer taraftan sadece örgütten ayrılmak istediklerini söyledikleri için veya terör örgütünün gerçek yüzünü görerek kaçma girişiminde bulunan ve başarısız olan örgüt mensupları hakkında sözde mahkemeler kurarak idam kararı verip uygulandığını ve bunları diğer örgüt mensuplarına ibret olsun diye videoya kaydederek seyrettirdiklerini,

* Yurtdışındaki ve yurt içerisindeki yandaşlarına kardeşlik, barış, sevgi ve hoşgörüden bahseden terör örgütünce, özellikle kendi kadrolarında duygusal ilişkiye giren ve evlenmek isteyenler hakkında ölüm emri verildiğini biliyor muydunuz?

6 Kasım 2007 Salı

Birlik ve Beraberlik

Birlik ve Beraberlik


Günümüz İslam dünyasının durumunu değerlendirdiğimizde dikkatimizi çeken ilk şeyin, Müslümanlar arasında ki parçalanmışlık ve düşmanlığıdır. Kimi İslam ülkeleri, milletleri, cemaatleri ve cemiyetleri arasında derin anlaşmazlık ve ihtilaflar vardır.

Müslüman ülkelerin bazılarında çoğunlukla etnik ve siyasi sorunlar nedeniyle iç savaş ve çatışmalar yaşanmaktadır. Maalesef bu ayrılık ve çatışmalardan da en fazla istifade edenler, İslam düşmanlarıdır. Yani Müslümanları vurmaya çalışanlar, bir Müslüman gurubu kendine alet edip, diğer Müslüman gurubu onunla ezmeye çalıştıklarına, sonrada kullandığı o aleti de kırdıklarına tarih şahittir.

Bu konuda asrımız alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi, Osmanlıyı asıl yıkanın düşmanın kuvvetinin değil, bizzat yavruları ve kardeşleri hükmündeki Müslümanların olduğunu şöyle ifade etmektedir:


“İşte Hind, düşman zannederek halbuki pederini öldürmüş ayak ucunda oturmuş bağırıyor. İşte Kafkas ve Türkistan, öldürülmesine yardım ettiği şahıs biçare valideleri olduğunu “ ba'de harabil Basra” ( iş işten geçtikten sonra ) anlıyor, baş ucunda ağlıyor. İşte Afrika, kahraman kardeşini bilmeyerek öldürdü, şimdi vaveyla ( ağıt ) ediyor. İşte Arap, kardeşini tanımayarak öldürdü, şimdi hayretinden ağlamayı da bilmiyor.”( Sünuhat)


Evet İngilizler Hintli Müslümanları kullanarak Osmanlıyı vurdular, ama Hindistan'ı da kırdılar. Ruslar Kafkaslı kardeşlerimizi aleyhte kullandılar ama onları da ezdiler. İtalyan ve Fransızlar Kuzey Afrika'yı bizden ayırdılar, ama onlar oradan ayrılmadılar. Arapları alet ettiler, ama Arapların her yönden rahat etmedikleri ortada. İşte Filistin, işte Irak, işte Suriye...

Diğer yandan İslam dünyasının dört bir yanında birbirinden farklı dini yorumlar, görüşler ve modeller hakimdir. Bu yorum, görüş ve modellerin birbirinden farklı oluşu, Müslümanların birbirine düşman olmasına değil, aksine birbirlerine yardım etmelerine vesile olması gerekir. Nasıl ki, vücut azalarının birbirinden farklı olması, ruhun ihtiyacını karşılamaktadır. Bir uzvun olmaması veya sakat olması tüm vücudun hareketini sınırlandırmaktadır. Aynı şekilde “Milliyetimiz bir vücuddur, ruhu İslamiyet aklı iman ve Kur'andır” (Münazarat) hakikatinden hareketle ruhumuz hükmündeki İslamiyet'e, her millet ve cemaat bir uzuv gibi hizmet etmekte ve bir vazifeyi icra etmektedir. O millet ve cemaatin olmaması veya sakat olması durumunda, herkesin zarar göreceği muhakkaktır.

İttihâd-ı İslâmın, yani İslam birliğinin varlığı ve devamı için:

1- İslâm milliyetini ümmetçiliği - esas alıp, ırkçılık fikrini bırakmak;
Böylece her millet kendi nüfusu ve gücü kadar değil, İslam dinine mensup olan fertler ve milletler kadar güç ve kuvvet kazanacaktır. İşte o zaman dünyaya hakiki adaleti yerleştirebilecek ve gücün nerede kullanılması gerektiğini gösterebilecektir. Yoksa “Ne hayatımızı muhafaza ve ne de hukukumuzu müdafaa edebiliriz.”

2- İslâm dünyasındaki dini cemaatler, tarikatlar ve mezhepler gayede ve dinin esaslarında ittifak edip teferruat meseleleri münakaşa etmemek;

Çünkü, İslam toplumu; büyük bîr ordu gibidir, bu orduda da her türlü kısımlar ve guruplar mevcuttur. Fakat bu kısımların ve gurupların ayrılığı sadece isim olarak vardır. Yani Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri v.s. gibi isim almaktadırlar. Ama bunların binler tarzda ve şekillerde birlikleri var. Devletleri bir, vatanları bir, bayrakları bir, orduları birdir.

Aynı şekilde Müslüman milletlerin ve cemaatlerin sadece isimleri farklıdır. Ama Halıkları bir, Rezzakları bir, Peygamberleri bir, kıbleleri bir, kitapları bir, bir, bir, bir, bir., binler kadar bir, bir... İşte bu kadar bir, birler; kardeşliği, sevgiyi ve birliği gerektirir. Yoksa “Müslümanları birbirine bağlayan manevi rabıtaları bilmemek”, bir Müslüman için en büyük bir talihsizlik ve felakettir.

3- İslâm devletleri arasında, meşvereti yaygınlaştırmak;

Meşveret etmek manevî bir cihattır. Meşveret, tıptaki koruyucu hekimliği andırıyor. Hastalığın vuku bulmaması için gerekli tedbirleri almak en büyük tedavidir. Bunda başarılı olmadığımız zaman diğer tedavi yollarına ve en sonunda da ameliyata sıra gelir. Her ne kadar koruyucu hekimlik uzun zaman ve büyük sabır istese de ameliyattan kurtulmak gibi büyük bir faydayı temin ettiği için bu zor yola severek girmek gerek.

Bu maddeler, Müslümanların birlik ve beraberliği için ehemmiyet arz eden sebeplerden sadece üç tanesidir.

Müslümanların bu dinî kardeşliğinden gelen ve birbirlerine tesanüt etmekten hâsıl olan bu muazzam kuvvetle, dinimiz, milletimiz, vatanımız her türlü tehlike ve düşmanlardan muhafaza edilir ve toplumsal barışa vesile olur.

Bunun içindir ki, bu maddî ve mânevi kuvvetin karşısında dayanamayacağını çok iyi bilen din düşmanları, bu kuvvetin dağılıp parçalanması için her çeşit hîle ve plânlarla Âlem-i İslâm'ın birlik ve beraberliğini bozmağa çalışmaktadırlar.

İşte bu bozguncuların aldatmalarına karşı uyanık olmağa ve dinimizin çok ehemmiyetle emrettiği İslâm kardeşliğinin mâna ve ehemmiyetini bilmeğe ve icaplarını yapmağa gayret göstermek gerektir. Bu konuda tüm İslam milletleri, devletleri ve özellikle Türk ve Araplara büyük işler düşmektedir. Çünkü İslam ordusunun iki mühim kanadını, bu iki hakiki kardeş ve bahadır millet oluşturmaktadır.

Bu konuda Bediüzzaman Said Nursi Şam'da verdiği meşhur hutbede; "Hakikî milliyetimizin esası, ruhu ise Îslâmiyet'tir. Ve Türk Ordusunun o milliyete bayraktarlığı itibariyle, o İslâmiyet milliyetinin kalesi hükmünde Araplar ve Türkler hakiki iki kardeş olarak, o kudsi kalenin nöbetçileridirler.

İşte, bu kudsî İslam milliyetinin manevi bağlarıyla, umum Müslümanlar bir tek aşiret hükmüne geçiyor. Aşiretin fertleri gibi İslâm milletleri de, birbirine manevi bağlar ile irtibat ve alâka kurarlar. Birbirlerine manen (lüzum olsa maddeten) yardım eder. Güya bütün İslâm milletleri bir nurani zincir ile birbirine bağlıdır."

Aşağıdaki ayet, Müslümanlar arasında yardımlaşma ve dayanışma olmaması halinde büyük fesatların meydana geleceğini haber vermektedir.

“Dini inkâr edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız, birbirinize yardımcı olmazsanız, dünyada bir fitne kopar, müthiş bir bozukluk, bir fesat ortaya çıkar.” (Enfal suresi,73)

Bu ayetin ne kadar doğru olduğunu, dünyadaki kaos ve zulüm ateşine, hakkın değil kuvvetin esas olduğuna bakarak anlamak mümkündür.

İslam alemi hangi sıkıntıyla sancı çekiyorsa, vatanımız da aynı hastalıkla muzdariptir. Burada da birlik ve beraberliğimizi bozacak tarzdaki çalışmalar bütün şiddetiyle devam etmektedir.

Bu vatan hepimizin ve hepimiz bir vücut gibiyiz. Beğenmediğimiz ve hasta olan organlarımız da bizim. Bunları bünyemizden söküp atamayız.

Hastahanelerde, sıra sıra dizilmiş kalabalıklar bize bu dersi vermiyorlar mı? Bunların her birisi vücudunun bir yerinden, bir organından rahatsız değiller mi? Ama niçin tedaviye koşuyorlar? O hasta uzvu iyileştirmek için değil mi? Biz de hastalara değil hastalıklara düşman olsak ve sosyal bünyemizin sıhhate kavuşması için elimizden gelen bütün gayreti göstersek, erişemediğimiz ve güç yetiremediğimiz sahalarda Rabbimizin lütuflarına erecek, yardımını göreceğiz.

Ama biz hastaları daha da hasta edecek bir yola koyulmuşsak ve bunu da sıhhat adına yaptığımızı zannediyorsak, yanıldığımızı anlayıncaya kadar çok kan kaybedecek ve kuvvetimiz her geçen gün biraz daha azalacak.

Bunun ise, daha önce de belirttiğimiz gibi sadece ve sadece düşmanlarımızın işine yarayacağında şüphe yok. “Zararın neresinden dönülse kârdır” derler. Geliniz, kendimizle kavgayı bırakalım. Birbirimizi tedaviye gönül verelim.Zira, âlemlere rahmet olarak gönderilen iki cihanın şanı yüce efendisi Peygamberimiz (sav), bir hadis-i şeriflerinde: "Müminler bir binanın taşları gibidirler. Birbirlerini yıkılmaktan muhafaza ederler" buyurarak müminler arasındaki muhabbet ve kardeşliğin önemini en veciz bir şekilde ifade etmiştir.




Burhan Sabaz (Dr.)

29 Ekim 2007 Pazartesi


K. Irak gerilimi Avrupa'ya sıçradı

Türkiye’de olası Kuzey Irak operasyonunun yarattığı gergin atmosfer Avrupa’nın çeşitli kentlerine de yansıdı. Berlin’de Türkler ile Kürtler saatlerce çatıştı. 18 polis yaralandı, 15 gösterici gözaltında.

Avrupa'da yaşanan gelişmeleri, Almanya'nın Sesi Radyosu'nun haberinden veriyoruz:

“Irak sınırındaki çatışmalar Berlin’e vurdu; çok dikkatli olmalı ve gelişmeleri izlemeliyiz.” Berlin Eyaleti Anayasayı Koruma Kurumu Başkanı Claudia Schmidt, dün Berlin’in Neukölnn ve Kreuzberg semtlerinde yaşananları böyle yorumladı.

Alman polisi: "Önce milliyetçi Türkler saldırdı"

Berlin’deki olaylar NeuKöln semtinde yapılan “Kardeşlik ve Birlik” adlı gösteriden sonra çıktı. Berlin polisinin açıklamasına göre milliyetçi Türkler, gösteriden sonra Kürtlere saldırdı. Alman Polis Sendikası Başkan Yardımcısı Helmut Sarwas, “Türklerin Kürt avına çıktıklarını, olayların ancak yoğun polis müdahalesi ile engellenebildiğini söyledi.

"Kürt dernekleri basıldı"

Kürt lokallerinin camlarının kırıldığı olaylarda Türk bayrakları sallayan gençler yolları bloke ettiler. Göçmen kuruluşları bugün olayların tırmanmaması için sükunet çağrısı yaptılar. Almanya Türk Toplumu Derneği Başkanı Kenan Kolat, gençler kadar aileleri de dikkatli olmaya çağırdı.

"Provokasyona dikkat"

Kenan Kolat konuyla ilgili olarak Almanya’nın güvenlik birimleriyle de iletişime gireceklerini ve provokasyonlara karşı Türk toplumu kuruluşları ile işbirliği içinde olunmasını isteyeceklerini söyledi.

Kenan Kolat, DW Türkçe servisine verdiği demeçte, Türkiye’deki olayların Almanya ve diğer ülkelerdeki göçmenleri etkilediğine işaret ederek, Türkiye içinde çözüm çağrısında bulundu.



DW

Sen verme, biz aliriz

Sen verme, biz alırız


Barzani son efendisi ABD'nin emriyle yine 'Tek Kürt vermem' diye hırladı. Oysa Türkiye kendisini adam yerine koyup bir şey istememişti
'K. IRAK'taki PKK liderlerini teslim edin' talebi aşiret reisi Barzani'ye değil kukla da olsa, devletten sayılan Irak'a iletilmişti. Üstelik bu bir rica
değil 'Teslim etmezsen, ben alacağım' ihtarıydı..


CEVAP: HOŞT
Bölgede uşaklık etmediği devlet kalmayan ama tüm bu köpeklenmelere rağmen aşiret reisliğinden öte bir şey elde edemeyen Barzani'nin 'Bir Kürt vermem' demesi ciddiye bile alınmadı.


20 PKK'lı daha öldürüldü
SINIR bölgesinde sıkışan çok sayıda PKK'lının Tunceli kırsalına geldiği istihbaratını alan güvenlik güçleri, dün sabah hava destekli büyük bir operasyon başlattı. Çatışmalarda 20 terörist yok edildi. Bu arada Yüksekova'da operasyonlarını sıklaştıran birlikler, kalabalık PKK'lı grubuyla karşılaştı. 1 saat süren sıcak temasın ardından, teröristler ölülerini de sırtlayıp K. Irak'a kaçtı.

Birlikler harekete gecti

Cudi'ye taarruz harekatı başladı


Güvenlik kuvvetleri, Cudi Dağı çevresine yönelik başlatılan harekatta taarruza geçti. 4 taarruz helikopteri eşliğinde başlatılan taarruz harekatına kara birlikleri de katılıyor.


PKK terör örgütüne yönelik olarak başlatılan sınır bölgesine yapılan kaydırmaların ardından birlikler konuşlandırma çalışmalarını hızla tamamlıyor.

Bugün öğle saatlerine döoğru, güvenlik kuvvetleri, 4 helikopterle saldırıya geçti. Skorsky tipi taarruz helikopleri eşliğinde başlatılan harekata kara birlikleri de katılıyor.


AYRINTILAR GELİYOR

SINIRDA KISTIRILDILAR


100 Terörist İkiyaka'da sıkıştırıldı



Mehmetçik teröristlerin K. Irak’a geçiş noktalarını kapattı, 100 dolayında terörist İkiyaka Dağları’nda kıstırıldı. Tunceli'deki operasyonda ise bazı teröristler etkisiz hale getirildi.



AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit edilmesi, 16 askerin yaralanması ve 8 askerle de irtibatın kesildiği saldırının ardından terör örgütüne yönelik operasyonlarına hız kazandıran Mehmetçik, terör örgütü üyelerinin Kuzey Irak’a geçiş yaptığı tüm noktaları kapattı.

Teröristlerin kaçış noktalarının kapanmasıyla Kuzey Irak’a geçemeyen 100 dolayında teröristi Irak sınırındaki İkiyaka Dağları’nda kıstıran güvenlik güçleri, operasyonlarını da bu bölgeye kaydırdı.

Teröristlerin, İkiyaka Dağları’ndaki mağaralarda saklandıkları yönünde duyum alan Mehmetçik, grubun Irak’a geçişini engellemek ve teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla kara ve hava destekli operasyonlarına aralıksız devam ediyor.

TUNCELİ'DE BAZI TERÖRİSTLER ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Tunceli'de, terör örgütü PKK'ya yönelik sürdürülen operasyonda bazı teröristler etkisiz hale getirildi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tunceli'nin Pülümür ilçesi kırsalında 2 gündür sürdürülen operasyonda, teröristlerle yer yer sıcak temas sağlandı. Hava destekli sürdürülen operasyonda, teröristlerin kaçış noktaları tutulurken, arazide mayın taraması da yapılıyor. Operasyonda bazı teröristlerin etkisiz hale getirildiği öğrenilirken, Tunceli Valiliği, daha sonra resmi açıklama yapılacağını bildirdi.



AA

Sinirda Alarm durumu


Cudi-Gabar-Kato üçgeni ateş hattı



Şırnak'ta PKK'ya yönelik operasyonlar aralıksız sürüyor. Cudi'de dün geceden beri yoğunlaştırılan operasyonlara sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kobra helikopterler de katıldı.


Beytüşşebap ilçesi Beşağaç Köyü yakınlarında 7'si köy korucusu toplam 12 kişinin öldürülmesi ve Küpeli Dağı'nda 13 güvenlik görevlisinin şehit edilmesinden sonra başlatılan operasyonlar sürüyor.

Cizre-Şırnak, Şırnak-Uludere ve Beytüşşebap ilçeleri yol güzergahında zırhlı araçlar eşliğinde her gün mayın taraması yapılırken, mayın taramasına katılan öncü askerlerin koruyucu özel elbise giydikleri görüldü.

Cudi Dağı'nda dün geceden beri yoğunlaştırılan operasyonlara sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kobra helikopterler de katıldı. Kobra helikopterleri teröristlerin bulunduğu bölgelere çok sayıda bomba attı.

Ayrıca operasyonların yoğunlaştırılması ile sıkışan teröristlerin Türkiye'den Irak'a kaçma ihtimaline karşı sınır bölgelerinde bulunan birliklerin alarma geçirildiği kaydedildi.

AA

28 Ekim 2007 Pazar

Cumhuriyet'in 84’üncü yıldönümü


Cumhuriyet'in 84’üncü yıldönümü


Cumhuriyet'in ilanının 84’üncü yıldönümü kutlamaları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki devlet erkanı Anıtkabir'i ziyaret ederek başlayacak ve tüm yurtta devam edecek.


Cumhuriyet'in ilanının 84’üncü yıldönümünde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki devlet erkanı Anıtkabir'i ziyaret ederek, saat 09.00'da mozoleye çelenk koyacak ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak.

İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayacak. Ardından, Anıtkabir'de, tören meydanında bulunan sivil ve askeri personel ile öğrenciler, Büyük Önder Atatürk'ün mozolesi önünden saygı geçişi yapacak.

Cumhurbaşkanı Gül, Anıtkabir'deki tören sonrasında TBMM'ye geçerek, kutlamaları kabul edecek.

TBMM'deki kabul töreninin ardından Atatürk Kültür Merkezi tören alanında resmi geçit töreni düzenlenecek. Tören, Cumhurbaşkanı Gül'ün birlikleri denetlemesi, halkın bayramını kutlaması ve İstiklal Marşı'nınokunmasıyla başlayacak.

Cumhurbaşkanı Gül, resmi geçit töreninin ardından Çankaya Köşkü'nde resepsiyon verecek.

İstanbul’da trafiğe kapatılacak yollar

İstanbul'da 29 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlamaları nedeniyle,, bazı yollar trafiğe kapatılacak. Sabah saat 06.00'dan tören bitimine kadar trafiğe kapatılacak yollar şöyle:

-Vatan Caddesi-Millet Caddesi ile bu caddelere çıkan tüm yollar,
-Hal yolu bitimi-E-5 Cevizlibağ,
-Tünel sapağından itibaren, Vatan Caddesi-Lahor Meydanı'na kadar geliş-gidiş istikameti,
-Üsküdar Demokrasi Meydanı'ndan-Harem sahil yolu ile Harem'den Üsküdar sahil yolu.

İstanbul deniz otobüsleri de 250 tekneyle, saat 19.00'da başlayacak fener alayı nedeniyle bazı vapur seferlerini iptal etti.

Öte yandan Hakkari'deki terör saldırıları nedeniyle, İstanbul'da Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde program değişikliğine gidilerek konserler iptal edildi. Büyükşehir Belediyesi, yalnızca havai fişek ve ışık gösterisi yapma kararı aldı. Kadıköy Belediyesi de ellerinde şehit fotoğraflarıyla meşaleli yürüyüş yapacak.

26 Ekim 2007 Cuma

Sınırdan domuz gibi giriyorlar


Sınırdan domuz gibi giriyorlar


Hakkari'de 12 askerin şehit edilmesi, 8 askerimizin de kaçırılmasının ardından toplumda ''Sınır ötesi operasyon'' beklentisi giderek artıyor. Operasyon çözüm olacak mı? Bu soruya cevap '' Kökü tamamen kazınmasa da, etkisizleştirilecek'' biçiminde… Hakkari olayında bu yana herkes aynı soruyu soruyor. '' 200 terörist sınırımızdan nasıl giriyor ve 12 askerimizi şehit ediyor? Gece görüş dürbünleri, termal kameralar yok mu?'' Var ama, bu sorunun cevabı da var. Üst düzey bir askeri kaynak PKK ile mücadeledeki soruların cevaplarını verdi.

NASIL GİRİYORLAR?
Evet bizim en çok karşılaştığımız soru. Nasıl giriyorlar? Termal kameralar yok mu, gece görüşü yok mu? Var. Ama Irak hududunu gören bu soruyu sormaz. 331 kilometre. Arazi çok vahşi. İran sınırı ise 454 kilometre. İkisini toplayın 785 kilometre. Terörist bu geniş araziden girer. Ayrıca 200 terörist topluca girip saldırı yapıyor değil. Aralıklı olarak 15-20'li gruplar halinde girip, değişik yerlerden yönelirler. Asker sabit, terörist hareketli. Ne kadar tedbir alırsanız alın girer ve yüzde yüz önlenmesi arazi zorluğu nedeni ile mümkün değil.

DOMUZ MU TERÖRİST Mİ?
Mesela kimse domuzların sınırda handikap olduğunu bilmez. Gece görüş dürbünü ile sınırı gözlersiniz, diyelim ki 20 kişilik bir terörist grubu geliyor. Teyakkuza geçilir. Ama aslında terörist zannedilenler 10 adet domuzdur. Gece görüş dürbününde, bir domuz sürüsü, yürüyen insan grubu gibi görünür. Mülteciler de aynı. Gece kaçak giriş yaparlar tespit edilir ama, terörist mi mülteci mi saptanamaz. Ellerinde silah var mı bakarız. Ama terörist de silahı arkasına astığı için ayırt edemezsiniz… Gece görüş dürbününde saptadım hadi operasyona diyemezsiniz.

JENERİK OPERASYON
PKK terör örgütünün bunca senedir varolmasının nedeni dış destektir. Sınır ötesi operasyon yapılırsa biter mi? Bitmez ama etkisizleştirilir. Ayrıca sınır ötesi operasyon jenerik gibi de olmaz. Sırf yaptık diye de yapılmaz. Hedef uygun olduğunda bin askerimizle de yaparız 50 bin askerimizle de. Genelkurmay Başkanımız 12 Nisan günü sınır ötesi operasyon dedi. Aradan 6 ay geçti tezkere çıktı. Nisan'da yapılacak bir operasyon ile bugün yapılacak bir operasyondaki, hava şartlarını düşünün. Ama kimse merak etmesin TSK eksi 30 derecede de 3 metre kar altında da operasyon yapar. Yeter ki siyasi kararlılık, hedef veya hedefler net olsun…

ÖCALAN NEDEN KONUŞTURULUYOR?
Terörist başının AİHM'e temyiz başvuruları var. Eğer bir hükümlü AİHM'e başvurmuş ise, hükümlülere de tutuklular gibi işlem yapılarak, avukatları ile görüştürülme olanağı tanınıyor. AİHM sözleşmesini kabul etmişsiniz ve o da avukatları ile görüşüyor. Avukatları çıktıktan sonra, medyayı kullanıyor ve terörist başının örgüte yönelik direktif ve görüşlerini örgüte aktarıyor. Bu suçtur. Avukatlar hakkında soruşturma açılıyor ama biri gidiyor, diğeri geliyor. Bunlar terör örgütüne kuryelik hizmeti yapıyor. İmralı Kapalı Cezaevinin, iç emniyetinden Adalet Bakanlığı sorumlu. Ama önlenemiyor.

ÖRGÜTÜN İNSAN KAYNAĞI NEDEN KESİLEMİYOR?
Teröristlerin yüzde 40'ı, 20-25 yaş grubunda. 25-30 yaş grubu da yüzde 35 civarında. Bunların yüzde 10'u okul görmemiş. Yüzde 50'si ise ilkokuldan terk ya da mezun. Örgüte katılanların yüzde 60'ı eğitimsiz, yüzde 75'i işsiz. Bölgede eğitim seviyesi yükseltilemezse ve işsizliğe çare bulunamazsa, örgüte yeni katılımlar önlenemez. PKK bu nedenle okulları yakıyor, öğretmenleri öldürüyor. Yöre halkı cahil kalsın, cahil adam da bize katılsın diye...

BASINA YASAK
İngiltere'de yasaklanmış bir örgütün renklerini taşıyan fular bile takamazsınız. Bir teröristin görüntüsü TV'lerden verilemez. ABD'de bir kişi Usame Bin Ladin'i övse anında tutuklanır. Bizde ise terörü ve teröristi öven yayınlar, kitaplar her yerde satılıyor. Sadece teröristle değil, örgütle bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propagandasını yapanlarla da mücadele şart. Türk basın yayın organları için hukukun yetersiz kaldığı yerde, etik değerler öne çıkmalı. Terör haberleri, normal haberler gibi değerlendirilemez
.

Günah bizden gitti !


Günah bizden gitti !


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''bölücü terör örgütüne karşı uluslararası hukuktan doğan hakkımızı da artık kullanma imkanını yakalamış durumdayız'' dedi.


''AK Parti İktidarı olarak kimseden izin almaya hiçbir zaman tevessülleri olmadığını, bugün de olmayacağını, yarın da olmayacağını'' ifade eden Erdoğan, ''Avrupa'daki bütün ülkeleri bu konuda AB dahil bilgilendirdik. Koalisyon
güçlerini bu konuda bilgilendirdik. Günah bizden gitti.Şimdi bundan sonra eğer sorumlular sorumluluğunun gereğini yerine getirmezlerse bizler de gereğini kendimiz yapmak durumunda kalacağız'' diye konuştu.


Başbakan Erdoğan, resmi ziyarette bulunduğu Romanya'da, Türk vatandaşları ve soydaşlarla bir araya geldi.
Erdoğan, Başkent Bükreş'teki Marriott Otel'de gerçekleşen buluşmada yaptığı konuşmada, TBMM'den sınır ötesi harekat için yetki alındığını hatırlatarak, şunları söyledi:


''Bunu da askeri gerekçeler oluştuğu anda bizler Hükümet olarak kesinlikle kullanacağımızı söylemiştik ve bunun adımlarını hiç çekinmeden atacağız, atmak durumundayız. Bunun ulusal boyutu var, uluslararası boyutu var. Kamu düzenimizi bozmaya yönelik topraklarımız üzerinde farklı yaklaşımlar sergileyen bu bölücü terör örgütüne karşı uluslararası hukuktan doğan hakkımızı da artık kullanma imkanını yakalamış durumdayız. Bundan dolayı da bazılarının söylediği gibi 'Başbakan Amerika'ya gidiyor, oradan izin alacakmış.' Değerli arkadaşlar, şunu ben bütün samimiyetimle söylüyorum; Bizim AK Parti iktidarı olarak kimseden izin almaya hiçbir zaman öyle tevessülümüz olmamıştır. Bugün de olmayacaktır, yarın da olmayacaktır. Bunu çok açık söyleyeyim, siyaset, devlet idaresi duygusallık götürmez. Devlet idaresinde akıl, bilgi, tecrübe önemlidir. Bin düşünürsün, bir
yaparsın ama pir yaparsın, mesele budur.



Erdoğan şöyle devam etti, Bunun için de ilgili kurum ve kuruluşlarımızla biz bunun tüm istişarelerini, müzakerelerini yaparak adımımızı atıyoruz. Onun için de çevremizdeki bütün ülkeleri bilgilendirme noktasında bu süreci de hemen hemen tamamladık. Avrupa'daki bütün ülkeleri bu konuda AB dahil bilgilendirdik. Koalisyon güçlerini bu konuda bilgilendirdik. Günah bizden gitti. Şimdi bundan sonra eğer sorumlular sorumluluğunun gereğini yerine getirmezlerse, bizler de gereğini kendimiz yapmak durumunda kalacağız. Bunun da artık başka
herhangi bir yanı kalmamıştır. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum.''



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda artık bıçak kemiğe dayandı. Irak Merkezi Yönetimiyle,
koalisyon güçlerinin lideri olarak Amerika ile bu konuları görüştük ve son birkaç gün içerisinde yoğun bur trafiğimiz var'' dedi.


Türk vatandaşları ve soydaşlar ile resmi ziyarette bulunduğu Romanya'nın Başkenti Bükreş'te bir araya gelen Başbakan Erdoğan, son dönemdeki terör olaylarına değinirken, ''Terör belasıyla ilgili gelişmeler, ciğerimizi
yaralamaktadır, dağlamaktadır'' diye konuştu.


Terörle ilgili bu sıkıntının dünyada birçok ülkenin de sıkıntısı olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu sadece yerel, ulusal bir sorun değil. Uluslararası bir sorun. Ha biz buna karşı da kararlılıkla sonuna kadar mücadelemizi, bedeli ne olursa olsun sürdüreceğiz. Bazıları şunu söyleyebilir; 'Artık daha bedel ödeyemeyiz.' Bunun bedelinin sınırı olmaz. Çünkü terörü sıfırlamak diye bir olay, kusura bakmayın, kesin konuşmayayım ama adeta mümkün değil de onun için. İspanyanın terörle mücadelesi 1856 veya 1876 gibi yıllarda başlamıştır. Hala İspanya terörle mücadeleye devam ediyor. İngiltere öyledir. Amerika güçlü bir ülke, en güçlü en
korunaklı yeri Pentagon'dur, terör orayı da vurmuştur. İngiltere'nin son yıllarda yaşadıkları ortada.''

-''BU BİR SAMİMİYET TESTİDİR''-

Türkiye'deki ''terör belasının'' da ulusal bir sorun olmaktan çıktığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Artık yanı başımızdaki Irak'ta, kuzeyinde konuşlanmış eğitimi orada alıyor, Avrupa'nın birçok ülkesinde de maalesef çeşitli adlar altıda dernekler kurmak suretiyle orada de kedisine destekler buluyor, parasal kaynaklar buluyor
ve yine maalesef diyorum, Avrupalı dostlarımız bölücü terör örgütü PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesine rağmen yakaladıkları liderlerini Türkiye'ye istememize rağmen teslim etmeyip oyalama politikası yapmaktadır. Bunu da
uluslararası terörle mücadelede dostlarımızın ne kadar samimi olduğu göstermek bakımından söylüyorum, bu lafı kendilerine söylediğim için bu kadar rahat söylüyorum; Bu bir samimiyet testidir ve siz bu testi kaybediyorsunuz. Şu anda artık bıçak kemiğe dayandı ve bu konuda Irak Merkezi Yönetimiyle, koalisyon güçlerinin lideri olarak Amerika ile gerek başkanla gerek Dışişleri Bakanı'yla bu konuları görüştük ve son birkaç gün içerisinde yoğun bur trafiğimiz var. Orta Doğu'da Dışişleri Bakanı. Aynı şekilde bizler gerek İngiltere, Romanya ziyaretimiz, buradaki liderlerle konuları görüşme fırsatımız oldu.''

25 Ekim 2007 Perşembe

Terör gösterileri Belçika'yı karıştırdı

Terör gösterileri Belçika'yı karıştırdı

Türkiye'de terör örgütünün son saldırılarının ardından Belçika'nın başkenti Brüksel'de tepki gösterileri düzenleyen yüzlerce Türk ile polis arasında meydana gelen olayların yatıştırılması için harcanan çabalar sürerken, söz konusu olaylar sırasında bazı taşıtların zarar gördüğü, bir kahvehanenin saldırıya uğradığı, bazı polislerin yaralandığı, 100 kadar göstericinin gözaltına alındığı bildirildi.

Türklerin yoğun olarak bulunduğu Schaerbeek ve Saint Josse bölgelerinde, akşam saatlerinde başlayan olaylar, küçük sokak çatışmaları şeklinde devam ediyor.

Saint Josse Belediye Başkanı Jean Demannez, basına yaptığı açıklamada sükunet çağrısında bulunurken, Türk toplumunun terörist saldırılara hedef olan Türkiye ile dayanışma içinde kalmasını anlayışla karşıladıklarını ancak Brüksel'de yaşananların "anlamsız olduğunu" söyledi.

Gösteriler için izin istenmediğini, böyle bir girişim olması halinde gereken önlemlerin alınabileceğini anlatan Demannez, "Artık çok geç" dedi.

Saint Josse ve Schaerbeek belediyelerinde olayların devam ettiğini bildiren Demannez, gençlerin küçük gruplar halinde eylemler yaptıklarını ve polisle çatıştıklarını, bu kişiler arasında bu bölgelere dışardan gelen kışkırtıcı unsurlar bulunduğunu ifade etti.

Schaerbeek Belediye Başkanı Bernard Clerfayt da konuya ilişkin açıklamasında, Türklerin yaptıkları izinsiz gösterileri kınarken, izin talebi olması halinde red yanıtı vereceklerini söyledi.

Clerfayt, gösterilerin önceden organize edilmediğini belirtirken, küçük gruplar halinde sokak eylemleri yapan göstericilerin gerçek sayısını belirleyemediklerini anlattı.

Çoğunluğu gençlerden oluşan göstericilerin çeşitli kışkırtmalara hedef oldukları, belediye yetkililerinin ve polisin, bilinçsiz ve hazırlıksız tavrının da olayların büyümesine yol açtığı ifade ediliyor.

Terörle mücadelede son rakamlar

Terörle mücadelede son rakamlar


Terörle mücadele kapsamında, 2007 yılının 1 Ocak-23 Ekim tarihlerinde 231 terörist ölü, 153 terörist sağ ele geçirildi, 88 terörist de güvenlik güçlerine teslim oldu.


Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden derlenen verilere göre, güvenlik kuvvetlerinin yürüttüğü terörle mücadele faaliyetlerinde, ocak ayında 18, şubatta 8, martta 28, nisanda 78, mayısta 62, haziranda 65, temmuzda 38, ağustosta 65, eylül ve ekim aylarında da 55'er olmak üzere toplam 472 terörist etkisiz hale getirildi.

Son olarak, 18 Ekimde 3 terörist İzmir Konak'ta sağ, 21 Ekimde Hakkari Yüksekova'da 32 terörist ölü, 22 Ekimde yine Hakkari Yüksekova'da 2 terörist ölü ele geçirildi. Malatya'nın Kale ilçesinde önceki gün 1 terörist ölü olarak ele geçirilirken, 1 terörist de sağ olarak yakalandı.

Bu yıl içerisinde etkisiz hale getirilen teröristlerin aylara göre dağılımı şöyle:

Ay Ölü Sağ Teslim Toplam
------ ------ ------ ------ -------
Ocak 4 7 7 18
Şubat - 3 5 8
Mart 12 9 7 28
Nisan 41 26 11 78
Mayıs 24 29 9 62
Haziran 35 15 15 65
Temmuz 10 14 14 38
Ağustos 33 25 7 65
Eylül 32 14 9 55
Ekim 40 11 4 55
Toplam 231 153 88 472


PATLAYICI MADDE VE MAYIN KULLANIM OLAYLARI

Öte yandan, güvenlik güçleri 1 Ocak-19 Ekim tarihleri arasında terör örgütü mensupları tarafından hazırlanan 215 adet patlayıcı maddeyi patlama gerçekleşmeden etkisiz hale getirirken, 150 olayda teröristlerce hazırlanan düzenekler nedeniyle patlama meydana geldi.

Patlama gerçekleşmeden etkisiz hale getirilen 195 olayda ele geçirilen patlayıcı maddelerin cins ve miktarları şöyle:

- TNT 50.925 kilo gram
- A-4 Plastik Patlayıcı Madde 205 kilo gram
- C-4 Plastik Patlayıcı Madde 95.3 kilo gram
- C-3 Plastik Patlayıcı Madde 2.5 kilo gram
- Amonyum/Potasyum Nitrat 1085.5 kilo gram
- Anti Personel Mayını 42 Adet
- Tuzaklanmış Anti Tank Mayını 3 Adet
- Tuzaklanmış Mühimmat (Muhtelif) 116 Adet

Terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen 150 olayda 700 kilo gram patlayıcı madde kullanıldığı tahmin edilirken, bu olaylarda 5 adet muhtelif mühimmat ile 10 adet anti-personel mayını da kullanıldı.


AA

24 Ekim 2007 Çarşamba

Şemdinli sınırında hareketli saatler


Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde kalabalık bir grup teröristin sınırı geçmeye çalışırken askerler tarafından püskürtüldü. PKK'lıların büyük kayıp vererek kaçtığı kaydedildi.


Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde kalabalık bir grup teröristin sınırı geçmeye çalışırken güvenlik kuvvetleri tarafından fark edilerek, tank ve top atışlarıyla püskürtüldüğü öğrenildi.

Irak sınırının sıfır noktasında bulunan Yeşilova Jandarma Karakolu'ndaki askerler, yaklaşık 100 kişilik PKK'lı bir grubun sınırı geçmek istediğini farketti. Bölgeye sevk edilen takviye kuvvetler ile, teröristler tank ve top atışlarıyla yoğun ateş altına alındı. Büyük kayıp veren PKK'lı teröristler, Irak topraklarına kaçtı.


1 ER YARALANDI

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde güvenlik kuvvetleri ile PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada 1 askerin yaralandığı belirtildi.

Genelkurmay Başkanlığı resmi internet sitesinden edinilen bilgiye göre, dün saat 13.00'te Hakkari'nin Şemdinli ilçesi dağlık arazi kesiminde arama yapan güvenlik güçlerine, bir grup terör örgütü mensubu tarafından ateş açıldı. Teröristler tarafından açılan ilk ateşte 1 güvenlik görevlisi yaralandı. Kaçan teröristlerin yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı.

Son Dakika !! 8 kayip Askerimizin resimleri

Son Dakika !! 8 kayip Askerimizin resimleri


PKK'li Vatan haini serefsiz kalles köpeklerin kacirdigi kahraman Mehmetciklerimizden ilk görüntüler. Yüzlerinde zerre kadar korku belirtisi yok hepsi Mehmetcigimizin olmasi gerektigi gibi cesur bakiyor.


********************* [ Kahraman Mehmetcik ] *********************


1. Fatih Atakul

## Resimler Genelkurmay Baskanimizin ima ettigi gibi PKK propagandasina alet olmamak icin Blogumuzdan kaldirilmistir ##

Memleket : Denizli

*****************************************************************

2. Nihat Basova

Memleket : Konya
*****************************************************************
3. Halis Tan

Memleket : Adana
*****************************************************************

4. Ilhami Demir

Memleket : Agri
*****************************************************************
5. Irfan Beyaz

Memleket : Gaziantep
*****************************************************************
6. Mehmet Senkul

Memleket : Nigde
*****************************************************************
7. Ramazan Yüce

Memleket : Mardin

*****************************************************************
Kahraman Mehmetcik kardeslerimiz toplu halde

## Resimler Genelkurmay Baskanimizin ima ettigi gibi PKK propagandasina alet olmamak icin Blogumuzdan kaldirilmistir ##

*****************************************************************

Kardesler hepimiz Allah'a dua edelim de Türk Silahli Kuvvetlerimiz onlari sag salim kurtarsin

Göğüs göğüse çarpıştık

Göğüs göğüse çarpıştık

Dağlıca'daki çatışmada yaralanan er yaşadıklarını, 'Yoğun sis vardı. 3-4 saatlik taciz ateşi başladı. Sonunda göğüs göğüse çarpıştık. Yaralananları tarıyorlardı' diyerek anlattı

Hakkâri Dağlıca'daki çatışmada yaralanarak Ankara GATA'da tedavi altına alınan Bursalı er Ufuk Çelik yaşadığı geceyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e anlattı. Gazi er Çelik, "Gece önümüzü göremeyecek kadar yoğun bir sis vardı. 1 metreyi göremiyorduk. Çatışma 3-4 saatlik bir taciz ateşiyle başladı. Sonunda da adeta göğüs göğüse çarpıştık" dedi.


Çelik, Hakkâri'deki terörist saldırıda yaralanan askerleri, dün tedavi altında bulunduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) ziyaret etti. Bursa Orhangazili er Çelik, Bakan Çelik'e, yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı:
"O gece önümüzü göremeyecek kadar yoğun bir sis vardı. 1-2 metreyi dahi göremiyorduk. Büyük ihtimalle gündüz sızmalar olmuş. Çatışma takriben 3-4 saatlik bir taciz ateşiyle başladı. Sonunda da adeta göğüs göğüse, sizinle aramızdaki mesafede çatışmalar oldu. Çatışmalar çok yakındı.


'Beni öldü sandılar'
El bombaları atılıyordu. Ben de bunlardan çıkan parçalardan yaralandım. Ölüp ölmediğimize yönelik bunun arkasından bir de tarama yapıyor, kurşun atıyorlardı. Bana karın boşluğumdan bir kurşun isabet etti. Öldü diye yanımdan geçtiler. Çok kalabalıklardı."


Bakan Çelik, 2 aydır GATA'da tedavisi süren astsubay bir gaziyi de ziyaret etti. Çelik, gazinin "İyileştikten sonra inşallah kalkıp mücadeleye devam edeceğiz" demesi üzerine duygusal anlar yaşanan GATA ziyareti Milliyet'e şöyle aktardı: "Delikanlı erimizin anlattıklarından çok duygulandım. Çünkü zor bir arazi. Ben devlet olarak her zaman yanlarında olduğumuzu söyledim. Maddi ve manevi ne gerekiyorsa ailelere destek olmak için telefonumuzu bıraktık. Hava şartları ve fiziki şartların çok sıkıntılı oluşu aleyhimize olmuş. Teröristler kalabalıkmış, yoğun sis varmış. Hava şartları dikkate alınarak sızmalar yapılmış. Taciz ateşleri yapılmış. Ve daha sonra da yakın temasta maalesef şehitlerimizi vermişiz."


Terör örgütünün yeni hedefinin halkın arasında bir çatışma ortamı yaratmak, devletin kurumları arasında anlaşmazlık varmış gibi görüntü yaymak olduğunu belirten Çelik, "Buna fırsat verilmemeli. Yapılacaklarla ilgili bir tereddüt, farklılık yok. Terörün esas amacı olan kardeşler arasında nifak tohumu ekmeye dönük çabaları boşa çıkaracak bir duruş sergilememiz lazım" dedi.

Sis, gözcüleri kör etti

Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde konuşlu piyade taburunun emniyetini sağlayan Keritepe ve Beytepe'deki toplam 70 kişilik birliğe 21 Ekim'de baskın düzenleyen PKK'lıların, 1 gün önce sınırın Irak tarafına 9 katır eşliğinde geldikleri öğrenildi.

Milliyet'in aldığı bilgilere göre, PKK'lıların Dağlıca'da yaptığı baskın öncesinde ve çatışmalar sırasında şu gelişmeler yaşandı: 150-200 kişilik bir terörist grubu, 20 Ekim'de Kuzey Irak'taki mağaralara 9 katırla geldiler. Sınırdan 2 kilometre uzaklıktaki mağaralarda günü ve geceyi geçirdiler.



Sızmaları görüntülendi
Bulundukları mağaralar Dağlıca taburuna 6 kilometre uzaklıktaydı. Dağlıca taburu, PKK'lıları topçu ateşine tuttu, ancak topların menzili söz konusu noktaya yetişmedi.


Keritepe'deki gözcü grubu PKK'lıları görüntüledi. Teröristler 21 Ekim'de katırlardan mühimmat ikmali yaptılar ve akşam saatlerinde sınırdan sızmalar başladı. PKK'lıların sızmaları da termal kamera ve gece görüş dürbünü ile tespit edildi. Teröristler bu sırada silahların menzili dışında bulunuyorlardı.
İlerleyen saatlerde rakımı fazla olan tepeyi sis bastı ve hava soğudu. Termal kamera ve gece görüş dürbünü sis nedeniyle iyi görüntü vermemeye başladı.

Üç koldan saldırı
Havanın soğuk olması Keritepe'deki gözcü grubunun gözetleme yapmasını da olumsuz yönde etkiledi. Saat 00.20'deki baskından 2-3 saat önce PKK'lılar taciz ateşine başladılar. Taciz ateşine taciz ateşiyle karşılık verildi. Keritepe'de 50, Beytepe'de 20 Türk askeri bulunuyordu. Teröristler mevzilere üç koldan saldırdılar. Saldırılarını tepenin uçurum kısımlarından gelerek gerçekleştiren teröristler, askerlerin bulunduğu mevzilere 10 metreye kadar yaklaştılar. Bu sırada mevzilere el bombaları fırlatmaya başlayan teröristler, aynı zamanda aşağı bölgedeki Şehri Köprüsü'nü havaya uçurarak, taburdan destek gelmesini engellediler.


Saçmalı bomba attılar
Mevzilerdeki çatışmalar zaman zaman namlu namluya denilebilecek ölçüde yakın mesafede gerçekleşti. Ellerinde M-16 otomatik makineli tüfekler bulunan teröristler, el bombalarının içine, tesirinin artması amacıyla saçma doldurmuşlardı.


Çatışmalar sabah 04.30'a kadar sürdü. Çatışma sırasında 8 asker PKK'lılar tarafından teslim alındı. Uzman çavuş dışındaki askerlerin bölgeye yeni giden askerlerden olduğu öğrenildi.
Teröristler Kobra helikopterlerinin gelmesiyle birlikte kaçmaya başladılar. Helikopterlerden 2'sinin PKK'lıların açtığı ateş sonucu isabet aldığı, ancak üslerine döndüğü de öğrenildi.

Sehitler ölmez Vatan bölünmez [- Klip 2007 -]

Bu Klip ölümsüz kahraman Mehmetciklerimizin anisina yapilmistir. Mekaniniz Cennet olsun. Kaniniz yerde kalmayacak !!!



Yapim: Admin Birdost

23 Ekim 2007 Salı

Mehmetcik: "Şehit mermisiyle ateş açtım"


Mehmetcik: "Şehit mermisiyle ateş açtım"


PKK saldırısında 12 şehit veren Hakkari'nin Dağlıca köyündeki piyade taburunda yaralanan kahraman erlerden biri, o gece yaşananları yakınlarına anlattı. Hastaneden, kendisini telefonla arayan yakınları ile görüşen Mehmetçik, "Çatışma saatlerce sürdü. O kadar kurşun sıktık ki, mühimmatımız bitti. Bendeki şarjörler bitince, şehit olan arkadaşlarımızın şarjörlerini aldım. Beş şarjör bitirdim" dedi. Halen askeri bir hastanede tedavi altında tutulan ve durumu iyi olan Dağlıca Taburu'nun kahraman gazisi bazı arkadaşlarının da kaçırıldığını söyledi. İşte kahraman askerin anlattıkları: KÖSTEBEK KUŞKUSU "Cumartesi'yi pazara bağlayan gece yarısı, birliğimize sızma yaptılar. Çok kalabalıklardı. Ve çok yüklü gelmişlerdi. Biz tepede 50 kişiydik. Uyuma şansımız yoktu. Tepe emniyetini alıyorduk. Çok yakınımızda olduklarını biliyorduk, sesleri geliyordu. Telsiz konuşmalarını da dinliyorduk. Üstlerimizden öğrendiğime göre, içimizden, bizi bilen biri 'Buraya gelebilirsiniz, Burası savunmasız demiş... Bir anda geldiler.. Her yerden çıkıyorlardı. Özellikle üst bölgeyi çevrelediler. Biz iki gün öncesine kadar biliyorduk geleceklerini. Çok kalabalıklardı. Adamların nöbet tuttuklarını, doldur boşalt yaptıklarını, şarjörlerini değiştirdikler değiştirdiklerini her şeyi gördük. Hem termal kamera, hem nikon hem de gece görüş var. Her şeyi gördük. Bizimkiler sekiz kilometre öbür tarafa 3- 4 tane havan attı. SAYILARI 150'DEN ÇOKTU Gelenlerin sayısı 150'nin üstündeydi diye tahmin ediyorum. Çünkü üç bölgeyi yuvarlak içine aldılar. Hepimiz uyanıktık. Saat gece 12'yi 20 geçe başladı. Saat 4'e çeyrek kala kobra helikopterler geldi. O saate kadar hep savunmaya çalıştık. Mühimmatımız bitti. Bende üç şarjör kaldı. Şehit olan arkadaşlarımızın şarjörlerini aldım. Beş şarjör bitirdim. El bombası pimi çektim. Bir tane hücüm yeleği buldum. Onlar üstten ve arkadan saldırdılar. Biz önden bekliyorduk. Bizim inip, çıkamayacağımız yerlerden geldiler. Bunları önceden tespit etmiştik. Benim onbeş metre ilerimdeydi adamlar. Kürtçe falan konuşuyorlardı. İsimlerini falan hep duydum. Roketleri vardı. Çok sağlam gelmişlerdi. Doçka (bir tür uçaksavar) bile getirmiş adamlar. Çok ağır bir silah. Silahlar, el bombaları....Bizden 7-8 kişi şehit düştü. Biz 50 kişiydik. 20 kişi kaldık. 14'ü hastanede burada. Sağlamlar. Gerisi ya onlarla gitti. Ya da şehit oldu. YARALILARI TAŞIDIM Sonra kobralar bastırmaya başlayınca çocukları aldılar, gittiler. Ben bir tanesini vurdum diye sanıyorum. Çünkü el bombası pimi sesini duydum. On metre yukarımdaydı. Biz aşağıdaydık. Benim yanımda çok arkadaşım öldü. İki tanesini sırtımda taşıdım helikoptere. Onlar gidince sağdan soldan yaralıları topladık. Ben de yaralıyım ama diğer diğer çocuklara göre iyiyim. Sağlığımda bir sorun yok..."

Sınır ötesi operasyon tartışmaları Kuzey Irak bölgesinde tedirginlikle izleniyor. Türkiye'nin düzenleyeceği olası askeri harekât hangi çapta ve büyüklükte olursa olsun bölge halkınca işgal olarak görülüyor. Erbil'deki pek çok PKK'lının sınır ötesi harekat söylentilerinden ötürü Kandil Dağı'na gittiği belirtiliyor. ABD'nin işgalinden sonra son üç yılda yaşanan en önemli değişikliğin PKK'nın KDP ve KYB'yi tehdit eden bir silahlı güç olarak değil Kürtlerin hakkını savunan bir siyasi parti olarak görülmeye başlanması olduğu söylenebilir. Öyle ki, geçmişte PKK'ya karşı savaştığını söyleyen KDP'liler bile bugün PKK'nın terör eylemlerini eleştirmezken Türk devletinin sert politikalar uyguladığını ileri sürebiliyor. Kuzey Iraklı Kürtlerin PKK terörüneçözüm önerisi ise; Türkiye, silahlı şiddet yoluyla demokratik hak ve barış talep eden bir örgütle masaya oturmalı. Erbilliler PKK'ya sempati besliyor.

İngiliz Reuters haber ajansının Şırnak'tan izlenimlerini aktaran muhabiri Thomas Grove Türkiye'nin Irak sınırına, F-16 uçakları, savaş helikopterleri ve 100 bin kadar asker yığdığını bildirdi. Olası bir saldırı hazırlığı yapıldığı belirtilirken Türk Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün "Sınırın geçilmesi planımızda var. Ancak hemen değil. ABD ile birlikte çalışmak istiyoruz" sözlerine yer verildi.

sabah

22 Ekim 2007 Pazartesi

'PKK döktüğü kanda boğulacak'


'PKK döktüğü kanda boğulacak'



12 şehit haberi sonrası Mersin'de başlayan protestolar dur durak bilmiyor. Memur-Sen Mersin İl Başkanı Ahmet Işıklar, üyeleri ile birlikte yaptığı açıklamada 'Döktükleri kanda boğluacaklar' dedi.



Abdullah Biçer- Maynur Koç'un haberi

Memur-Sen Memur Sendikaları Konfederasyonu Mersin İl Temsilciliği önünde bugün yapılan basın açıklamasında Memur-Sen Mersin İl Başkanı Ahmet Işıklar son günlerde artan terör faaliyetlerini kınadı. Şehit askerler için Zeytinli Bahçe caddesinde bulunan Esse yit Hulusi Efendi Camisinde öğle namazına müteakiben gıyabi cenaze namazı kılındı.

Memur-Sen Sendikalarının Mersin Temsilciliği önünde dün yapılan basın açıklamasında da terör örgütü PKK ve yandaşları kınandı.

Memur-Sen Mersin İl Başkanı Ahmet Işıklar yaptığı konuşmada “Türkiye terörü ve teröristi daha ilk ihanetinde tanımış, onun iğrenç yüzünü de, içini de görüp, tüm kurumlarıyla ve halkıyla karşısında durmuştur. Türk evlatlarının PKK terör örgütü katillerince şehit edilmesi karşısında bugün daha çok bilinçli ve kararlıyız.Artık teröristi de, arkasındaki Avrupalı veya okyanus ötesi emperyalist güçleri de görüyor ve tanıyoruz” dedi.

Ülkemizde huzur ve istikrarın hakim olmaya başladığı bu dönemlerde, toplumumuzda kargaşa ve çatışma çıkararak, kaos ortamı oluşturmaya çalışanlara en güzel cevabı bu milletin birlik ve beraberliğini daha da güçlendirerek vereceğini belirtti.

Kimsenin bu milletten silahla korkutarak, tehdit ederek, ne bir şey talep edebileceğini ne de bir şey alabileceğinin imkansız olduğunu söyleyen Işıklar, “Bu gerek terörist PKK, gerek emperyalist ABD, gerek Siyonist İsrail olsun” dedi.

Bu tür vahşi saldırıların, masum insanların meşru hal ve adalet beklentilerini engellediğini, onları , Medeni Türkiye’nin nimet ve imkanlarından mahrum bırakmayı hedeflediğini belirtti.
Önce 12 vatandaşımızı ve 14 askerimizi, şimdi de 12 askerimizi şehit eden katillere de , onları yeniden üzerimize saldırtan patronlarına da lanet okuyup “ Döktükleri kanda boğulacaklardır” diye seslenen Işıklar tüm şehit askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.

Teröre lanet olsun !!

Teröre lanet Mitingleri

Yikilmadik ayaktayiz... Teröre karsi omuz omuzayiz.
Ey hainler sunu unutmayin Sehitler ölmez Vatan bölünmez

==================================================

Burasi Adana






==============================================

Burasi Aksaray





==============================================

Burasi Ankara




==============================================

Burasi Bursa




==============================================

Burasi Canakkale




==============================================

Burasi Cankiri




==============================================

Burasi Denizli




==============================================

Burasi Edirne




==============================================

Burasi Cankiri




==============================================

Burasi Elazig




==============================================

Burasi Erzurum




==============================================

Burasi Eskisehir




==============================================

Burasi Gaziantep




==============================================

Burasi Istanbul




==============================================

Burasi Izmir




==============================================

Burasi Kayseri




==============================================

Burasi Kocaeli


PKK'ya ölüm çemberi


PKK'ya ölüm çemberi


Terör örgütünün hain pususuna Mehmetçik'in cevabı gecikmedi. Gece yarısı başlayan çatışmada 32 terörist öldürüldü. Sınırı geçip birliğimize saldırdıktan sonra Kuzey Irak'a doğru kaçan 200 PKK'lı kuşatıldı Türkiye dün kanlı terör örgütünün aramızdan aldığı 12 askerimizin acı haberiyle uyandı.
Gece yarısı Mehmetçik'in yoluna pusu kuran hainler, Hakkari Yüksekova'nın Irak sınırındaki Dağlıca Beldesi'nden Yeşiltaş'a giden askeri konvoya saldırdı. Avaşin çayı üzerindeki Şehri köprüsünü geçen konvoydaki araçları roketatarla vuran 200 kişilik PKK'lı terörist grup, daha sonra köprüyü de havaya uçurarak yayalım ateş açtı. 12 askerimizin şehit olduğu saldırıda 16 asker de yaralandı. HAVA TAKİBİ Teröristlerin hain pususunun hemen ardından bölgeye havadan destek geldi ve askerimiz sınırdan kaçmaya çalışan PKK'lıların peşine düştü. Operasyonda 32 terörist etkisiz hale getirildi. Şırnak'ın Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinden Kuzey Irak'taki PKK terör örgütünün lojistik kamplarına yönelik topçu atışı yapıldığı bildirildi. Hakkari'de İran sınırındaki Dağlıca bölgesinde çembere alınan PKK'lıların Kuzey Irak'a doğru kaçmasını engellemek için Şırnak'tan bölgeye birlik sevkiyatı yapıldı. Şırnak'ın Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinde bulunan komando ve topçu birlikleri ile bölgeyi iyi bilen köy korucuları PKK'lıların Kuzey Irak'a kaçmalarını engellemek için Hakkari sınırına kaydırıldı. Karadan teröristleri takip eden birliklerimizle koordineli olarak Diyarbakır 2. Taktik Komutanlığı'na bağlı 8. Ana Jet Üs Komutanlığından kalkan 6 adet F-16 da sınır bölgesini havadan kontrol altına aldı. Uçakların sınır bölgesinde keşif uçuşu yaptıkları öğrenildi. SIKIŞTILAR Kuzey Irak'ta topraklarındaki sıfır noktasına kaydırılan birlik terör örgütünün lojistik kamplarını top atışına tuttu. Çembere alınan PKK'lılara yardıma gelmesi engellenen teröristlerin K. Irak'ın içlerine kaçmaya başladıkları bölgeden gelen bilgiler arasında. F-16 tarafından daha önceden tespit edilen kaçış güzergahları da ağır topçu ateşi altına alındı. Güvenlik güçlerimiz ayrıca 63 hedefi top ateşi altında tutmaya devam ediyor.

21 Ekim 2007 Pazar

Barzani'den siniri asan sözler !



Barzani'den sınırı aşan sözler !


Mesut Barzani'den güne damga vuran açıklama: "Kürt bölgesi hedef alınırsa kendimizi savunuruz. PKK'yı terör örgütü olarak görmüyoruz. Türkiye barışçıl çözüm sunsun!"


Erbil'in Selahattin semtinde Talabani'nin de katıldığı toplantının sonrasında konuşan Bölgesel Kürt Hükümeti Başkanı Mesut Barzani'den şok sözler: "Türkiye ile PKK arasında çatışmada taraf olmayız. PKK'yı terör örgütü olarak görmüyoruz Türkiye PKK'ya barışçıl bir çözüm sunar ve PKK bunu kabul etmezse o zaman terör örgütü olduğunu öne sürebiliriz."
Barzani, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile birlikte Erbil'e bağlı Selahattin'de düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin, "Hem ABD hem Türkiye PKK'yı terör örgütü olarak görüyor. Siz nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Barış arayışları var. Eğer PKK bu barış çağrılarını geri çevirirse biz de onları terörist olarak göreceğiz. Türkiye ile iyi ilişkiler ve iyi komşuluklar içerisinde olmayı istiyoruz. Ama olası bir sınır ötesi harekat ve bize karşı bir saldırı yapılırsa biz de meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız" diye konuştu.
Barzani bu açıklamaları yaparken yanında bulunan Talabani'nin de yanında bulunması ve "bu açıklama Irak Devleti'nin görüşü değildir. Bölgesel Kürt Hükümeti'nin görüşlünü açıklamıştır" demesi dikkat çekti.


ŞEHİT AİLELERİNE BAŞ SAĞLIĞI


Irak Devlet Başkanı Talabani ise Hakkari'de Türk askerlerinin şehit olduğunu yeni öğrendiklerini ifade ederek, "Şehit ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Türkiye bizden PKK yetkililerini istiyor. PKK'nın burada büroları yoktur. Dağlarda bulunuyorlar. Orası çok güç bir yerdir. Türkiye büyük gücüne rağmen onları yakalayamıyorsa biz nasıl yakalayalım" dedi.
Toplantıyı takip eden dış basın temsilcileri Barzani'nin sözleri üzerine büyük şaşkınlık yaşadı.

Hakkaride hain saldiri...Sehit sayisi 12, yarali sayisi 16

Şehit sayısı 12, yaralı sayısı 16


Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde çıkan çatışmada şehit asker sayısı 12'e çıktı. Hain saldırıda 16 asker yaralandı. Yaralı bazı askerlerin durumu ağır. 10'un üzerinde kayıp var.


Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde, çıkan çatışmada şehit asker sayısı 12'ye çıktı. Gece 23.00 sıralarında sevkliyat yapan askeri birliğin Avaşin Köprüsü'nde geçişi sırasında köprü havaya uçuruldu. Saldırı sonrası çıkan çatışma sabaha kadar devam etti. Hain saldırıda çok sayıda askerimiz de yaralanırken bazı askerlerin durumunun ağır olduğu belirtiliyor.

Saldırıda, 16 güvenlik görevlisinin de yaralandığı öğrenildi. AA muhabirinin yetkililerden aldığı bilgiye göre, Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki askeri birliğe terör örgütü PKK üyelerince ağır silahlarla düzenlenen saldırıda çıkan çatışmada şehit sayısının 12'ye yükseldiği, 16 güvenlik görevlisinin yaralandığı bildirildi.

Yaralı güvenlik görevlileri, helikopterle Hakkari Askeri Hastanesine sevk edildi. Bölgede, takviye birliklerin desteğiyle, operasyonun aralıksız devam ettiği öğrenildi. Bölgede çatışmanın sürdüğü bildiriliyor.

GENELKURMAY'DA TOPLANTI

Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri komutanlığı’nda olaya ilişkin yoğun değerlendime toplantıları yapılıyor.

Dünyaya acil koduyla duyuruldu

12 askerin şehit olduğu haberini uluslararası haber ajansları AP, Reuters ve AFP, dünyaya 'acil' koduyla geçti.


HABER7.COM

20 Ekim 2007 Cumartesi

Bilinip de söylenmeyen PKK gercegi


Bilinip de söylenmeyen PKK gerçeği

Dışişleri kökenli MHP milletvekili Deniz Bölükbaşı, "PKK'ya dış desteği Köşk de, Hükümet de, Genelkurmay da MİT de biliyor. Bilenleri tek tek saymamı ister misiniz?" dedi.

Yavuz Donat'ın köşe yazısından bir kesit


Çiçek ile Bölükbaşı'nın "bilip de söylemedikleri"
Dış destek olmadan PKK'nın yaşaması mümkün mü? Dış desteği Köşk de biliyor Hükümet de.Genelkurmay da biliyor MİT de. Dışişleri kökenli MHP Milletvekili Deniz Bölükbaşı dedi ki: - Devletin bütün kademeleri biliyor... Bilenleri tek tek saymamı ister misiniz?
Çarşamba günü TBMM'de "tezkere görüşmelerinde" Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de "aynı konuya" girmişti.Çiçek'in ajandasında "ülke ülke, isim isim" pek çok örnek vardı.Ama Çiçek "Meclis tutanaklarını kirletmemek ve karartmamak için isim vermeyeceğim" dedi.Keşke verseydi.
Deniz Bölükbaşı da "konuya tam hakim." "Ülke ülke, isim isim" kim, nerede, ne yapıyor biliyor. "Şehir şehir, mahalle mahalle" biliyor. "Kapı numarasına kadar" biliyor.Ama sonuç: Batı "desteğe" devam ediyor.
Deniz Bölükbaşı: - Bugün PKK'yı ayakta tutan Kandil Dağı'ndaki lider kadrosu değil, Avrupa'daki lider kadrosu.
Uluslararası bir toplantıda Bölükbaşı "elindeki belgeleri" masaya dökmüş: - PKK'nın TV'si şu AB ülkesinde. - PKK'nın gazetesi şu AB ülkesinde basılıyor. - PKK uyuşturucudan sağladığı kara parayı şu, şu, şu AB ülkelerinde aklıyor."Muhatapları" not almışlar. "Araştıracağız, gerekeni yapacağız, sonucu Türkiye'ye bildireceğiz" demişler.
- Sayın Bölükbaşı sonra ne oldu? - Bir konuda dediler ki "düşünce özgürlüğü." Diğer konuda dediler ki "örgütlenme özgürlüğü." Öteki konuda dediler ki "evet suç işlenmiş, bizim ülkemizde işlenmemiş, o nedenle bir şey yapamayız."
Deniz Bölükbaşı: - Batı samimi değil. - PKK, Batı'nın elinde Türkiye'ye karşı kullandıkları bir koz. - Bir de "PKK aman bize bulaşmasın da Türkiye'de ne yaparsa yapsın" düşüncesindeler... O nedenle de PKK'yı okşayıp duruyorlar.


ydonat@sabah.com.tr

(sabah)

19 Ekim 2007 Cuma

Komando PKK'lı peşinde

Komando PKK'lı peşinde

Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yapılacak operasyonu resmileştiren tezkere Meclis'ten geçerken; Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı komando birlikleri operasyonlara hız kesmeden devam ediyor.
Operasyonlar Şırnak'ın Besta Vadisi'nde ve Irak sınırına kadar uzanan Kato Dağları'nda yoğunlaşıyor. Komando birliklerinin operasyonlardaki en büyük destekçisi ise helikopterler.
Şırnak'daki tugaydan her sabah ve gün içerisinde kalkan helikopterler Besta Vadisi üzerinde güvenlik uçuşu yapıyor. Alçak uçuşlarla PKK'lı grupların yerini belirleyen helikopterler durumu merkeze bildirirken, Kobra ve Sikorsky tipi helikopterler bu bölgeleri bombalıyor. JAMMER GÜVENLİĞİ Bu arada Güneydoğu'da güvenlik güçlerinin, PKK'nın mayınlı tuzaklarını etkisiz hale getirmek için kullandığı jammerlar en popüler güvenlik aracı haline geldi. Askeri birliklerin geçiş güzergâhındaki yol kenarlarına yerleştirilen mayınları, çevreye gönderdiği sinyallerle etkisiz hale getiren jammerler yol güvenliğinde görev yapan tüm birliklerde kullanılıyor. Askerler tarafından sırtta taşındığı gibi araçlara da monte edilebilen jammerler bölgedeki iletişim hatlarının kesilmesini de sağlıyor.

17 Ekim 2007 Çarşamba

Özel Harekât doğuya kaydırılıyor

Özel Harekât doğuya kaydırılıyor



Özel Harekât Dairesi yapılandırılıyor. 49 ildeki şubelerin yarısı kapatılarak yerine 'Bölge-sel Harekât Üsleri' kurulacak. Timler terörün yoğun olduğu kritik bölgelere kaydırılacak.


Emniyet Özel Harekât Dairesi yeniden yapılandırılıyor. 49 ildeki şubelerin yarısı kapatılarak yerine 'Bölgesel Harekât Üsleri' kurulacak. Açığa çıkacak Özel Tim elemanları ise terörün yoğun olduğu kritik illerde konuşlandırılacak. Doğu ve Güneydoğu kırsalında terör örgütü PKK'ya dönük büyük başarı sağlayan, ancak son dönemde şehir içine çekilen polis özel harekatı yeniden yapılandırılıyor. Terörle etkin mücadele amacıyla 24 yıl önce kurulan Emniyet Özel Harekat Dairesi'nin 49 ilde görev yapan şubelerinin en az yarısı kapatılarak yerlerine 'bölgesel harekât üsleri' kurulması planlanıyor. Böylelikle açığa çıkacak özel tim, terörün yoğun olduğu kritik illerde konuşlandırılacak. İzmir, İstanbul, Malatya, Erzincan'da konuşlanan ve 'ordu komutanlıklarına benzeyen bir yapılanmaya gidildiği öğrenildi. Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'a sunulan rapora göre, 5 bin polisin görev yaptığı Özel Harekât Daire Başkanlığı'nın konsepti değişiyor. 49 ildeki emniyet müdürlüklerinde oluşturulan Özel Harekât şube müdürlüklerinin büyük bölümü kapatılacak. Doğu ve Güneydoğu'da terör faaliyetlerinin yoğun bulunduğu illerdeki şubeler kapsam dışı tutulacak. Açığa çıkacak özel harekât timleri; Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Mersin, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Bingöl, Van, Kars, Iğdır, Hakkari, Tunceli, Siirt ve Tokat gibi stratejik ve kritik illerde görevlendirilecek. İzmir, İstanbul, Malatya, Erzincan'da konuşlanan ve 'ordu komutanlıklarına benzeyen bir yapılanmaya gidildiği öğrenildi. Ordu komutanlıklarındaki özel timler için de kritik bölgelerde harekât üsleri kurulacak. Bölgesel harekât üsleri, olay yoğunluğuna göre 5 ile 7 ilden sorumlu olacak. Harekat üsleri, sorumluluk bölgesindeki bir ilde meydana gelebilecek uçak kaçırma, rehine kurtarma ya da hücre evi baskını gibi olaylara anında müdahale edecek. Harekât üslerinde Skorsky helikopter de görev yapacak. Özel timler böylelikle bir olaya en geç yarım saat içinde müdahale imkânına sahip olacak. Nokta operasyonlar yapılacak Özel Harekât Dairesi'nin Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki üssünde de hareketlilik devam ediyor. Hazırlanan proje ile üssün güçlendirilmesi planlanıyor. Öncelikle merkezde görev yapan özel harekâtçıların sayısı artırıldı. 460 olan sayı 700'e çıkartıldı. Rakamın bini bulması planlanıyor. Özel harekâtçıların, polis helikopterleri ile merkezden ihtiyaç duyulan bölgelere sevk edilerek nokta operasyonlar gerçekleştireceği öğrenildi. Geçtiğimiz günlerde Antalya'ya zorunlu iniş yaptırılan Lefkoşe-İstanbul uçağına, Ankara'dan havalanan özel harekât timleri bir saat gibi kısa bir sürede müdahale etmiş ve hava korsanlarını etkisiz hale getirmişti. Öte yandan, 1983'te kurulan ve başarılı operasyonlarıyla kısa sürede terör örgütü üyelerinin korkulu rüyası haline gelen Emniyet Özel Harekât Dairesi'nin tarihinde ilk kez özel operasyon ve rehine kurtarma köpeği yetiştirilmeye başlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na bağlı Köpek Eğitim Merkezi'nde özel harekât için ilk etapta 3 Alman kurdu bu amaçla eğitim programından geçirildi. 8 ay sürecek eğitimden sonra üç özel operasyon köpeği Gölbaşı'ndaki merkez üsse aldı. Operasyon köpeklerinin sayısının önümüzdeki günlerde 10'a çıkarılması planlanıyor. Operasyon köpekleri bölgesel harekât üslerinde görevlendirilerek operasyonlarda teröristleri etkisiz hale getirecek.

16 Ekim 2007 Salı

PKK'lılara korku salan gülümseme




PKK'lılara korku salan gülümseme


Uluslararası yabancı ajanslar bugün dünyaya Irak sınırında konuşlanan Mehmetçiğin görüntülerini geçti. Mehmetçiğin moralininin yüksek olduğu fotoğraflara da yansıdı.


Uludere ve Şırnak'ta dağların arasında kıvrıla kıvrıla ilerleyen geçitleri tutan Mehmetçiğin moralininin yüksek olduğu Reuters'ın objektiflerine de yansıdı. Operasyona hazır oldukları gözlenen askeri birliklerin tam donanımlı oldukları da gözlerden kaçmadı. Türk birlikleri tetikte Olası bir sınır ötesi operasyonuyla ilgili gelişmeler devam ederken, 1996'daki Irak hükümeti ile yapılan sınır güvenliği anlaşması gereği Kuzey Irak’ın sınır kesimindeki Begova, Kanimasi, Bamerni ve Amediye kasabaları yakınlarındaki stratejik alanlara bulunan Türk birlikleri de PKK’ya karşı tetikte bekliyor. Sınr ötesi operasyon için tezkere hazırlığı sürerken, Adapazarı'nda haftasonu askeri hareketlilik görüldü. Terör örgütü PKK'ya yönelik olası sınır ötesi operasyon için Türk Silahlı Kuvvetleri'nde hazırlık devam ederken, Adapazarı'nda bulunan Ege Ordu Komutanlığı'na bağlı 1'inci Piyade Tugay Komutanlığı Taşkısığı Kışlası'ndan top, mühimmat ve malzeme yüklü çok sayıda askeri araç Mithatpaşa Tren istasyonunda vagonlara yüklendi.
Taşkısığı Kışlası'ndan Mithatpaşa Tren İstasyonu'na polisin aldığı güvenlik önlemleri altında getirilen mühimmat ve malzeme yüklü askeri araçlar trenlere yüklendi, Tren saat 09.30'da Ankara'ya hareket etti. Yetkililer askeri araç ve mühimmatın Ankara'ya atış eğitimi için gittğini ve eğitim tatbikatına katılacakları söyledi.