31 Mart 2008 Pazartesi

Endonezya ve Malezya'dan 'Fitne'ye sert tepki

Endonezya ve Malezya'dan 'Fitne'ye sert tepki


Güneydoğu Asya'nın iki büyük müslüman devleti Endonezya ile Malezya, İslam ve Kur'an karşıtı 'Fitne' adlı filmin yasaklanmasını istedi.

Dünyanın Müslüman nüfusu en kalabalık ülkesi olan Endonezya parlamentosu sözcüsü Agung Laksono, Hollanda'da yabancı karşıtı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders tarafından yapılan 17 dakikalık 'Fitne'nin, ülkesindeki etnik unsurlar arasında çatışmalar çıkarabileceği uyarısını yaptı.

Malezya Dışişleri Bakanı Rais Yatim, filmin İslam'a büyük hakaret ve saygısızlık yaptığını belirterek, yapımcıların politik amaçlar uğruna böyle bir işe girişmişlerse büyük bir yanlışın içinde olduklarını kaydetti. Yatim, böyle bir filmi yapanların olumsuz sonuçların sorumluluğunu da alması gerektiğini vurguladı.

Bu arada, Endonezya'nın başkenti Cakarta'daki Hollanda Büyükelçiliği önünde toplanan, İslam'ı Savunanlar Cephesi üyesi 40 kişilik grup, binaya boş şişeler ve yumurta fırlattı. Gösteride çok sayıda polis, güvenlik önlemi aldı.

Grubun sözcüsü Salih Mahmud, ''Bütün Müslümanlara yönelik büyük bir aşağılama. Hollanda hükümeti onu yakalamalı. Wilders öldürülmeli çünkü Müslümanlara savaş ilan etti'' dedi.

Wilders'in filminde günümüzde yaşanan terörün kaynağının İslam ve Kuran-ı Kerim'den kaynaklandığı öne sürülüyor. Filmde, İslam'ın Batı uygarlığını yok etmek istediği de iddia ediliyor.

CHA

Anahtar Kelimeler : Fitne - Geert Wilders - Yönetmen - Hollanda - Endonezya ve Malezyadan sert tepki - Filme sert tepki

27 Mart 2008 Perşembe

Ana Hakki ve Alkama'nin Sonu

Ana Hakkı ve Alkama'nın Sonu

Hazreti Peygamberimiz (s.a.s.) eshabıyla oturmuş sohbet ediyordu. Bir kadın sahabe Resulullah'ın huzuruna telaşla girerek:

- Ya Resûlellah! Şu anda kocam ölüm dçşeğinde, belki biraz sonra ölmüş olacak... Yalnız yanında kelime-i şehadet getirdiğimi anladığı ve kendiside getirmeye çalıştığı halde şehadet kelimesi getiremiyor. Kocamın imansız gitmesinden korkuyorum. Bu hususta bir yardımınızı bekliyorum, dedi.

Hazreti Peygamberimiz:

- Kocan sağlığında ne gibi kötü harekette bulunurdu? diye sordu.

Kadın hiçbir kötü amelinin olmadığını, namazını kılıp her türlü ibadetini noksansız yerine getirmeye çalıştığını söyledi.

Bu sefer Peygamberimiz:

- Kocanızın dünyada kimi var? diye sordu.

Kadın ihtiyar bir annesi olduğunu söyleyince Peygamberimz (s.a.s.) kadının kocası Alkama'nın anasın huzura çağırdı. Hazreti Alkama'nın anası, Hazreti Peygamberimizin huzuruna çıktı.

Peygamberimiz:

- Oğlun sana karşı nasıl hareket ederdi? Oğlundan memnunmusun? diye sordu.

Alkamanın anası:

- Ya Resulullah, oğlum evleninceye kadar çok iyi muamele ederdi. Evlendikten sonra hanımını dinledi, bana hor bakmaya başladı. Hatta son zamanda evini bile ayırdı. Ben de üzüldüm, onun bu hareketine, dedi.

Peygamberimiz (s.a.s.) yaşlı kadına; oğlunun ölüm döşeğinde olduğunu, hakkını helâl etmediği takdirde cehennem azabı çekeceğini söylediyse de

Kadın:

- Hakkımı helâl etmem ey Allah'ın Resûlü, dedi.

Alkama ise evde yatıyor, hâlâ şehadet kelimesi getiremiyordu.

Hazreti Peygamberimiz, kadının annelik şefkatini harekete geçirmek için, orada bulunanlara:

- Bana biraz odun hazırlayın, diye emir verdi.

Kadın hayretle :

- Odunu ne yapacaksın ya Resûlellah! diye sormaktan kendini alamadı.

Çünkü o da şüphelenmişti.

Peygamber Efendimiz :

- Oğlunu yakacağım... Zira yarın cehennemde yanacağına cezasını burada çeksin, daha iyi buyurunca, kadın dayanamadı,

- Oğlumun gözümün önünde yanmasına razı olamam ya Resûlellah ! Ona hakkımı helal ediyorum, dedi.

Murat hasıl olmuştu... Hazreti Peygamberimiz, Bilâl-ı Habeşi Hazretlerini göndererek :

- Git bakalım, Alkama ne haldedir? buyurdular.

- Bilâl-i Habeşi Alkam'nın yanına varıp şehadet kelimesei telkin ettiğinde, Alkama'nın dili açılmıştı :

- Lâ ilâhe illallâh, Muhammedün Resûlüllah, deyip ruhunu Allah'a teslim etti.


Anahtar Kelimeler : Ana Hakki - Anne hakki - Alkamanin sonu - Dini Hikaye - Dini Hikayeler

26 Mart 2008 Çarşamba

Eti yenen ve yenmeyen hayvanlar

Soru

Sadece bazı Hadis-i şerifler var bu konu ilgili ama tam olarak sebep yok.Domuzun neden haram olduğu apaçık ortada ama neden bu hayvanlar haram kılınmış. Ve işin ilginci bazı mezheplere göre bu haramlık durumu değişmektedir.


Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bu gibi meseleler mezhebler arası ihtilaf ve içtihad farklılıklarına dayanmaktadır. Her mezhebde cumhur-u ulemanın kabul ve tercih ettiği fetva vardır. Siz buna göre hareket ettiğinizde mesul olmazsınız. Domuzun haram olduğu konusunda mezhebler müttefiktir. Çünkü bu konuda açık nasslar vardır. Bahsettiğiniz hayvanlar bütün müctehidlere göre haram değildir.Her mezhebin veya müztehidin meseleleri değerlendirirken ayrı kriterleri ve ölçütleri bulunur.Bunlardan dolayı içtihad farklılkları otaya çıkar,

Yaratılışında vahşet ve bayağılık olmayan, iğrenç görülmeyen hayvanların etleri din ölçüleri içinde helaldır, yenebilir. Tavuk kaz, ördek, zürafa, deve kuşu, bağırtlan kuşu, güvercin, bıldırcın, koyun, keçi, deve, sığır, manda, ekin kargası, tavus, kırlangıç, baykuş, tavşan ve turna gibi hayvanlar bu kısım eti yenen havanlardandır. Serçe ve sığırcık kuşlarını yemekte de bir sakınca yoktur.

Yarasa kuşunun yenip yenmemesinde, haram veya mekruh olup olmamasında ihtilâf vardır. Hüdhüd kuşunu yemek mekruhtur.

Saksağan, kumru, bülbül, keklik kuşlarının eti aslen helaldır. Ancak bunların etlerini yiyenlerin bir belâya tutulacakları halk arasında söylenti haline geldiği için yenmeleri iyi değildir.

(Şafiîlere göre, kırlangıç, tavus, hüdhüd ve papağan kuşlarının etleri haramdır. Martı ve balıkçıl kuşları ise helaldır.)

Azı dişleri ile kapıp avlayan ve parçalayan, kendisini koruyan hayvanların etleri haramdır, yenilemez. Kurt, ayı, aslan, kaplan, pars, sincap, samur, sansar, maymun, sırtlan, fil, köpek, kedi, keler, tilki, gelincik gibi hayvanlar etleri haram hayvanlardır. Azı dişleri olduğu halde bunlarla başkasına saldırmayan bir hayvanın eti de yenebilir; deve gibi...

Tırnakları ile kapıp avlanan, tırmalayan ve yaratılışında bayağı olan kuşların etleri de haram veya tahrimen mekruhtur. Kerkenez, çaylak, kartal, kuzgun, akbaba, alaca, karga, yarasa, atmaca, şahin gibi.. Bunlar leş yemekten çekinmezler. Tırnaklı olduğu halde bununla hayvanları avlamayan bir kuşun eti yenilebilir, güvercin gibi...

Yaratılışı bakımından iğrenç olan birtakım hayvanların etleri de haramdır, yenmez: Fare, yaban faresi, akrep, yılan, kene, kurbağa, kara ve deniz kaplumbağası, arı, kara sinek, sivrisinek, köstebek, kirpi, bit, pire gibi böcekler.

Görülüyor ki, bu haram olan hayvanlardan bir kısmı yırtıcı bir yaratılışa sahibdir, yaratılışında zararlıdır ve bayağılık vardır. Bir kısmı ise iğrençtir ve nefret edilir haldedir. İnsan ise temizdir, mükerrem bir yaratıktır. Bunun için insanlar, bu gibi bayağı ve zararlı hayvanların etlerinden korunmuşlardır. Besinlerin insanlar üzerinde iyi ve kötü tesir bıraktığı inkâr edilemez. İnsanlar kendisi için yararlı olanı ararsa, İslâm dininin müsaade ettiği şeylerden yararlanmalı, yasakladığı şeylerden de kaçınmalıdır. Bundan başka selâmet yolu yoktur.

Pislik gibi temiz olmayan şeyleri yemiş olan tavuk, koyun, sığır ve deve gibi hayvanların etleri, bu hayvanlar bir müddet hapsedilmeden kesildikleri takdirde, mekruhtur. Çünkü bu halde etleri fena bir kokudan kurtulmuş olamaz. Bunların hapsedilme müddeti tavuklar için üç gün, koyunlar için dört gün, sığır ve develer için de on gündür. Böyle pislik yiyen bir hayvana Celâle denir.

Bu hayvanlar, etleri, kokmayacak şekilde pis şeylerden yiyecek olsalar, hapsedilmeleri gerekmez, etleri kerahetsiz olarak yenebilir.

Domuz sütü ile beslenmiş kuzuların yenmesi helaldır; çünkü süt, tüketilerek eseri kalmaz.

Eti yenilir bir hayvan şarap içip de arkasından kesilecek olsa, bunun eti kerahetle helal olur.

Yalnız süt emip de başka bir şey yiyemeyen küçük kuzuların öldükten sonra karınlarından çıkarılan peynir mayaları temizdir. Aynı şekilde koyun ve deve gibi ölmüş hayvanların memelerinden çıkacak sütler de temizdir. Bedenlerin temiz olmaması, sütlerini etkilemez.

Atlar, savaşa yarayan kıymetli hayvanlardır. Bu bakımdan bunların etlerini yemek İmam Azam'a göre, tahrimen mekruhtur. İki İmama göre ise, tenzihen mekruhtur.

Yabanî olmayan (ehli) merkeblerin ve anaları merkeb olan katırların etleri haram veya tahrimen mekruhtur. Yabanî merkeblerin ve anaları sığır olan katırların etleri ise haram değildir. Hayvanlar yenme bakımından anaya bağlıdırlar.

(İmam Malik'den rivayete göre, ehli merkeblerin etleri mekruh, bir rivayete göre de haramdır. Meşhur olan görüşe göre, atların etleri de haramdır. İmam Şafiî ile İmam Ahmed'e göre, atların etleri mekruh değildir.)

Devamlı olarak suda yaşayıp barınan hayvanlardan her nevi balık etleri yenebilir, helaldır. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bunlardandır. Fakat diğer su hayvanlan çirkin şeylerden sayılır, yenmeleri caiz olmaz. Yengeç, midye, istiridye, istakoz gibi olanlar helal değildir, etleri yenmez.

Yine, deniz insanı, deniz aygırı, deniz hınzırı gibi balık şeklinde bulunmayan deniz hayvanlarının yenmeleri helal olmadığı gibi, avlanmaları da helal görülmemektedir.

Dıştan bir etki olmaksızın kendi kendine suda ölüp su yüzüne çıkan balıklar yenmez. Fakat suyun açılıp kurumasından, fazla sıcak veya soğuktan ölen veya kuşlar tarafından öldürülen, su içinde bağlı tutulmakla ve buz içinde sıkışmakla ölen balıklar yenir. Balıklarda boğazlamaya gerek yoktur.

Göle veya denize atılan balık otunu yemekle göl veya deniz içinde ölen veya avlanıp da sudan çıkarılmadan başlarına tokmakla vurulup öldürülen ve âğ içinde kurtulamayıp ölen balıkların yenmeleri de helaldır.

Balıklar temiz olmayan suların içinde bulunmuş olsalar da etleri yenebilir.

Avlanan bir balığın içinden çıkan bir balık sağlam ise, o da yenebilir, sağlam değilse yenmez.

Boğazlanan bir hayvanın karnından çıkan yavrusu, İmam Azam'a göre yenmez. Anasının boğazlanmış olması, yavrusu için yeterli olmaz. Bir canlının boğazlanması ile iki canlı boğazlanmış olamaz. Çıkan yavru canlı ise boğazlanmak suretiyle yenilebilir.

(Üç İmam'ın (Şafiî, Malik ve İmam Ahmed) görüşleri de böyledir.)

Canlı olup olmadığı bilinemeyen bir hayvan boğazlanırken hareket ederse veya boğazlanan diri hayvanlardan çıkan kan gibi bir kan çıkarasa, eti yenebilir. Çünkü bunlar hayat alâmetleridir. Ancak, sadece gözünü veya ağzını açması veya ayağını uzatması bir hareket sayılmaz. Böyle bir hayvanın kesilirken gözünü yumması, hayatın varlığına delâlet eder.

Hayvanların "Demi mesfuh Akar kan" denilen kanları temiz değildir. Burada Besmele ile kesilmiş olup olmamaları eşittir.

Eti yenen hayvanlardan Besmele ile kesilenlerin içlerinde kalıp akmayan kanları temizdir. Bunların karaciger ve dalakları da temizdir. Bunlardaki kanlar pâktır.

Kesilen bir koyunun ödü, bezesi, idrar torbası, cinsel organları, yumurtaları mekruhtur, bunlar yenmemelidir.

Domuzun bütün cüzleri pistir, bunlar temiz olmazlar, hiç bir şeyi helal değildir. Yalnız kıllarından yararlanıp yararlanılamayacağı konusunda ihtilâf vardır. İki İmam ile İmam Şafiîye göre domuzun kıllarından badana fırçası yapılması ve bunlarla ayakkabı dikilmesi caizdir. Öyle ki, bu kıllardan bir miktar az su içine düşecek olsa, o su İmam Muhammed'e göre pislenmiş olmaz. Çünkü bu kıllarla yararlanmaya izin verilmesi, temizliğine delildir. Fakat İmam Ebû Yusuf'a göre, bu yararlarma için olan izin, bir zaruretten dolayıdır, suya düşme halini kapsamaz. Onun için, içine düştüğü az bir suyu temizlikten çıkarır, bozar. Domuzların İslâm ülkesi olmayan yerlere götürülüp orada müslüman olmayanlara satılması caizdir.

Bir misafire ikram olmak üzere Besmele ile kesilen herhangi bir eti yenen hayvanın eti yenebilir; ikram niyeti olunca Allah rızası için boğazlanmış olur. Fakat herhangi bir adamın gelişine hürmet olsun diye sadece o şahıs için kesilirse, besmele olsa bile, yenmez. Çünkü bu Allah için misafire ikram değil, o büyük görülen zate tazim için kesilmiş sayılır. Onun için misafirliği gözeterek insana ikramda bulunmalı ve yedirmeli, niyet bu olmalıdır.

Yine, herhangi bir ölüye tazim için kabir üzerinde kesilen kurbanın eti de helal olmaz. Kurban Allah rızası için kesilir ve onun sevabı istenilen bir müslümana bağışlanabilir.

Mezhebler arrsındaki görüş ayrılıkları hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Selam ve dua ile...


Anahtar Kelimeler : Eti yenen ve yenmeyen Hayvanlar - Hangi Et helal hangisi haramdir ?

Tunceli'de büyük terör operasyonu


Tunceli'de büyük terör operasyonu


Tunceli bölgesinde barınınan 300 civarındaki PKK'lıya karşı büyük bir operasyon başlatıldı. Bölgeye binlerce asker sevkedilirken helikopter dağlara bomba yağdırdı.

Sabah erken saatlerinden itibaren Tunceli merkez Hozat ve Ovacık ilçelerinden havalanan skorski helikopterler dağlık alanlara ve PKK'nin geçiş yollarına çok sayıda özel eğitimli birlik indirilirken karadan da operasyon alanlarına binlerce asker sevkedildi. Tunceli bölgesinde barınınan 300 civarında olan PKK'lılara karşı 2 kobra helikopteri gün boyu, ahpanos vadisi kutudere ve Aliboğazı bölgelerinde bölgeleri yoğun bombardıman altında tuttu.

Tunceli ve ilçelerinde PKK'ye karşı başlatılan büyük bahar operasyonuna binlerce asker katılıyor.

Sabah erken saattlerinde başlayarak devam eden helikopter haraketliliği akşam saatlerine kadar devam ediyor. Operasyonlar daha çok Tunceli merkez Kutuderesi, Geyiksuyu Bali Deresi Kırmızıdağ bölgeleri, Nazimiye İlçesi Dokuzkaya ile dağlık alanları, Pülümür İlçesi Kocatepe bölgesi ile dağlık alanları Ovacık İlçesi Buzlutepe, Şahverdi Ahpanos Vadisi, Hozat İlçesi Karaoğlan Bölgesi, Kavuktepe bölgeleri Hozat-Ovacık-Çemişgezek üçgeninde yer alan Aliboğazı bölgelerinde devam ediyor.

Tunceli geneline yayılan operasyonlara Jandarma Bölge Komutanlığı'na bağlı çok sayıda jandarma özel hareket birliği, Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı çok sayıda birlik ile 4.Komando Tugayı, Hozat 51. Motorlu Tugayı ve Nazimiye İlçesi'ne Kars´tan yeni gelen piyade taburuna bağlı yaklaşık 8 bin civarında asker katılıyor. Sabah erken saatlerinden itibaren Tunceli merkez Hozat ve Ovacık ilçelerinden havalanan skorski helikopterlerle dağlık alanlara ve PKK'nın geçiş yollarına çok sayıda özel eğitimli birlik indirilirken karadan da operasyon alanlarına binlerce asker sevkedildi. Tunceli bölgesinde barınan 300 civarında PKK'lıya karşı 2 kobra helikopteri gün boyu Ahpanos Vadisi Kutudere ve Aliboğazı bölgelerini yoğun bombardıman altında tuttu.

Dün sabah saatlerinde ise Pülümür ilçesi Akdik Köyü Sandıktepe bölgesinde operasyon gerçekleştiren askeri birliğin geçeceği patika yola döşenen iki ayrı basma düzenekli bomba bulunarak imha edildi. Askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre PKK'nin bu basma düzenekli bombaları bu kez daha etkili hale getirmek için Amonyum Nitrat-Fuel Oil karışımı olan Anfo madesi kullanarak yeni bir bomba hazırladığı ve bu yöntemle plastik patlayıcı da bombanın içine yerleştirildiğinde bombanın tesirinin çok daha geniş bir alana yayılabileceği öğrenildi.

Askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre, Kuzey Irak'ta üst düzey PKK'lıların telsiz ve uydu telefonları aracılığıyla Tunceli bölgesinde bulunan PKK'lılara yakın zamanda çok ses getirecek eylemler yapılması talimatı verildiği öğrenildi. Bu nedenle Tunceli bölgesinde bulunan örgüt elemanlarının eylem hazırlığı içine girdikleri, yine Kuzey Irak'ta bulunan üst düzey örgüt yöneticilerinin Tunceli bölgesinde bulunan en az 30 civarında PKK'lı teröristin baharla birlikte Erzincan üzerinden Sivas ve Karadeniz bölgesine gönderilmesini istedikleri ve bu bölgelerde eylemler yapılması talimatını da verdikleri öğrenildi. Bu bilgilerin alınmasından sonra Sivas ve Erzincan üzerinde Karadeniz'e açılan en stratejik bölge olan Aliboğazı ile Munzur Dağları'nın stratejik bölgeleri özel eğitimli komandolar tarafından tutuldu.
Kaynak : Haber7

Sirnakta 7 terörist teslim oldu

Şırnak'ta 7 terörist teslim oldu


Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) terör örgütü PKK kamplarına yapılan sınır ötesi operasyon sonrası örgütün içinde çözülmeler sürüyor. Terör örgütünden kaçan 7 PKK'lı Şırnak'ın Silopi ilçesindeki güvenlik güçlerine teslim oldu.

Gruplar halinde teslim olan teröristler ilk ifadelerinde örgütün içinde teslim olmak isteyen çok sayıda PKK mensubu bulunduğunu söylediler. Teslim olan 7 teröristin Verimli Jandarma Karakolu'nda ifadeleri alındıktan sonra mahkemeye çıkartılacağı öğrenildi.

23 Mart 2008 Pazar

İzmir'de PKK'lilar dehset sacti

İzmir'de PKK'lılar dehşet saçtı


PKK'lılar İzmir DTP binası önünde toplanıp dehşet saçtılar. DTP İzmir il binasının yanında bulunan dersaneden çıkan öğrenciler PKK 'lıların arasında kaldı.

İzmir'de, PKK yanlısı göstericiler, Nevruz bahanesiyle Gündoğdu Meydanı'nda toplanmalarına izin verilmeyince Çankaya Hürriyet Bulvarı'ndaki DTP İl Başkanlığı önünde toplandı. Caddeyi trafiğe kapatan göstericiler, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan lehine slogan atıp sözde Kürdistan bayrağı açtı.

DTP il binası yanında bulunan dershanede eğitim gören öğrenciler, gösteri nedeniyle uzun süre mahsur kaldı. Dershane yetkililerinin öğrenci velilerine haber vermesi ile veliler gelerek çocuklarını göstericilerin arasından tek tek kaçırdı.

Emniyet güçlerinin tüm uyarılarına rağmen yasa dışı slogan atmaya devam eden gruba polisler taşlı saldırıda bulundu. DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal'ın da katıldığı gösteride, bazı göstericiler üzerindeki kıyafetleri çıkararak ateş yaktı.

Yaklaşık üç saat DTP il binası önünde bekleyen göstericiler, dağılırken çevredeki araç ve iş yerlerine zarar vermeye başladı. Polisin biber gazı ve cop ile karşılık verdiği göstericiler, bir süre sonra müdahale edilerek dağıtıldı.

Emniyet güçlerinin kalabalık gösterici grubu dağıtmak için kullandığı biber gazından çevredeki çok sayıda vatandaş etkilenerek zor anlar yaşadı.
Çankaya Hürriyet Bulvarı'nda dağılan göstericiler Konak ve Alsancak yönünde dağılmaya başladı.

Çok sayıda PKK yanlısı gösterici caddelerde zafer işaretleri ve terörist Abdullah Öcalan lehine sloganlar atarak yürüdü. Bazı göstericiler belediye otobüslerine taşlı saldırıda bulundu.

Konak meydanındaki otobüs duraklarına kadar süren kovalamacada bazı göstericiler çevik kuvvet ekipleri tarafından gözaltına alındı.

17 Mart 2008 Pazartesi

Kato ve Herekol daglari bombalandi


Kato ve Herekol dağları bombalandı


Terör örgütü PKK'ya yönelik hava destekli sürdürülen kararlı operasyonlar aralıksız devam ediyor. Kato ve Herekol dağlarında 20 teröristin etkisiz hale getirilmesi an meselesi.

PKK terör örgütüne yönelik hava destekli sürdürülen kararlı operasyonlar aralıksız devam ederken çatışmaların yaşandığı sınır birliklere takviye olarak çok sayıda tank ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. F-16 savaş uçakları sınırda keşif uçuşu yaparken askeri helikopterler teröristlerin sığındıkları Kato ve Herekol dağlarını bombaladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nın Kuzey Irak'ta PKK terör örgütü kamplarına düzenlenen sınır ötesi harekatın ardında Doğu ve Güneydoğu'da operasyonlarını sürdürüyor. Hava destekli operasyonlar devam ederken Şırnak'ın Herekol ve Kato dağlarında kaçan 20 teröristin etkisiz hale getirmek için operasyonlar sürüyor.Teröristlerin kaçtığı derin vadilere Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan sevk edilen Kobra ve Süper Kobra tipi helikopterler teröristlerin bulunduğu muhtemel sığınaklar havadan bombalanıyor. Çatışmaların yaşandığı sıcak bölgeye keskin nişancı ve komandolar sevk edildi.

Terör örgütü mensupların eylem yapmak için Kuzey Irak'tan Türk topraklarına sızmalarına karşı mehmetçik sınırda adeta etten duvar ördü. Yüksek dağlara yerleştirilen askerler bölgede kuç uçurtmazken gece görüşlü termal kameralar ile teröristler adım adım takip ediliyor. Bölgedeki askeri hareketlik nedeniyle tansiyon artarken sınır birliklerine askeri sevkiyat yapıldı. Diyarbakır tren garına getirilen çok sayıda tank operasyon bölgesine gönderildi. Askeri sevkiyat sırasında askerler muhtemel bir saldıra karşı geniş güvenlik önlemleri aldı. Tren ile getirilen mühimmatları teslim alan 7. Kolordu Komutanlığı'na bağlı askerler askeri malzemeyi sınırdaki birliklere gönderdi.

Terör örgütüne yönelik sürdürülen operasyonlar hız kazanırken, Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı 8. Ana Jet üsünde olağanüstü hareketlik yaşandı. Askeri havalanında saat 10.00 itibari ile havalanan 12 adet F-16 savaş uçağı, Irak, Suriye ve İran sınırında keşif uçuşu yaptı. Savaş uçakları saatler sonra üslerine geri döndünerken, 2 kargo uçağı askeri malzeme indirdi.

iha

Piyasalarda kapatma depremi

Piyasalarda kapatma depremi


Küresel piyasalardaki olumsuz hava ve AK Parti’ye kapatma davası açılması sonrasında dolar yükseldi. İMKB ilk seansta yüzde 7.5 düştü ve endeks 40 binin altına indi.

Küresel piyasalardaki olumsuz hava ve AK Parti’ye kapatma davası açılması sonrasında dolar yurtiçinde 1,2735 YTL’ye yükseldi; Euro 2 YTL’nin üzerine çıktı. İMKB ilk seansta yüzde 7.5 düştü ve endeks 40 binin altına indi.

Global piyasalardaki bozulmanın devam etmesi ve AK Parti’ye kapatma davası açılması sonrasında dolar ve faiz yükselirken, borsada sert düşüş yaşanıyor. Bankalararası piyasada dolar kotasyonları 1,27 YTL’yi aştı. Dolar 1,2735 YTL’ye çıkarak 18 Eylül 2007’den bu yana en yüksek düzeyi gördü. Euro da 2,014 YTL ile Temmuz 2006’dan beri en yüksek seviyeye çıktı.

Piyasalardaki olumsuz hava yurtiçinde faizin de yükselmesine neden oluyor. Tahvil ve bono piyasasında en çok işlem gören 7 Ekim 2009 vadeli tahvilin bileşik faizi yüzde 18.52 ile 29 Ağustos 2007’den bu yana en yüksek düzeye çıktı.

EURO YENİ REKORDA

Küresel finans piyasalarındaki krizin derinleşmesinin ardından bu sabah 1,5904 ile rekor kıran Euro/dolar paritesi, kar satışıyla 1,58’e doğru geriledi. Bugün 95,77 ile son 13 yılın en düşük düzeyine inen dolar/yen paritesi ise 97’nin üzerine çıktı.

FED PAZAR TOPLANDI, FAİZİ İNDİRDİ

ABD Merkez Bankası Fed piyasadaki çalkantıyı yatıştırmaya çalışıyor. JP Morgan’a, Bear Stearns’ü alma aşamasında mali destek verecek olan Fed, dün gece ani bir kararla iskonto faizi çeyrek puan düşürerek yüzde 3.25’e indirdi. 28 yıl sonra ilk kez Pazar günü toplanan Fed, büyük bankalara iskonto faiz oranı üzerinden yeni bir borçlanma olanağı daha sunacağını da kaydetti.

İMKB 40 BİNİN ALTINDA

Fed’in hamlesine rağmen Asya borsalarında yüzde 5’i aşan düşüşler görüldü. Tokyo Borsası yüzde 3.71, Hong Kong Borsası yüzde 5.18, Şanghay Borsası da yüzde 3.60 geriledi. Avrupa borsalarında kayıplar yüzde 3’e yakın.

Dışarıdaki olumsuz havanın yanı sıra AK Parti’ye açılan kapatma davasının etkisiyle İMKB de yeni haftaya sert düşüşle başladı. İMKB Ulusal 100 Endeksi ilk seansta 3 bin 199 puanlık düşüşle 39 bin 386 puana geriledi. Hisse senetlerinin değer kaybı yüzde 7.5 olarak gerçekleşti.

Uzmanlar ne diyor?

CEBECİ: YURTDIŞI KAYNAKLI, DAVA ÇOK ETKİLEMEDİ

NTVMSNBC’ye konuşan JP Morgan Türkiye Başekonomisti Yarkın Cebeci, piyasalardaki hareketin yurtdışı kaynaklı olduğunu, AK Parti’nin kapatılmasına ilişkin davanın etkisinin sınırlı olarak görüldüğünü söyledi.

Cebeci şunları söyledi: “Yurtdışında Bear Stearns’ün sorun yaşaması sonrasında benzer sorunların da olabileceği endişesiyle borsalarda düşüşler var. Bu endişe Türkiye’yi etkiledi. Bunun üstüne yurtiçi gelişmeler tuz biber ekti ama çok da korkulacak ölçüde bir etkisi olmadı. Arada bunun gibi yurtdışı kaynaklı dalgalanmalar olacaktır. Küresel finansal piyasalar ne zaman durulursa, Türkiye de de o zaman durulur. Yılın ikinci yarısına kadar dalgalanmalar olacak. Bugün piyasalarda korktuğumuz kadar bir tepki olmadı. O da TL enstrümanların teknik gücünü gösteriyor. Yabancıların elinde az kağıt var, Türk bireysel yatırımcı dolara yatırım yapmış durumda. Ekstra bir dolar talebi görünmedi.”

‘FED PANSUMAN YAPIYOR’

Fed’in iskonto faiz indirimiyle pansuman yaptığını belirten Cebeci, “Fed, Bear Stearns’ün yaratacağı gürültüyü azaltmaya çalıştı. Bu işin geri dönmesi biraz zaman alacak. Fed’in yapabileceği çok birşey yok” dedi.

TOKALI: DAVA KURDAN ÇOK BORSAYI ETKİLEDİ

Finans Invest Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da, kapatma davasının etkisinin daha çok hisse senedi piyasasında etkili olduğunu belirtti. Tokalı şunları söyledi: “Döviz piyasası göreceli olarak daha ılımlı bir tepki verdi. Dışarıda ciddi bir türbülans var, ne kadar süreceği belli değil. İçeride ise açılmış olan bir kapatma davası var. Bu ortamda döviz kısmen ılımlı bir tepki verdi ve yabancı ilgisinin sürdüğünü gösterdi. Yüksek reel faizler kurun ılımlı tepki vermesinde önemli unsur. Döviz piyasasında iç politik risk etkili değil ancak borsada hem yurtdışı hem de yurtiçi riskler fiyatlanmış görünüyor.”

Fed’in hamlesine rağmen piyasalardaki düşüşü değerlendiren Tokalı, “Fed’in ekstra toplantı yapması birşeylerin rayından çıktığı endişesini yarattı. Belki gösterge faizde indirim beklentisi vardı. Çıkan tablo beklentilerin de ötesine geçti ve devam edeceği haberleri artıyor. Bu nedenle piyasalarda kötümserlik de artıyor” şeklinde görüş belirtti.

KUYUMCUOĞLU: DAVA SÜRECİ DÜZELMEYİ GECİKTİRECEK

Garanti Bankası Döviz Masası Sorumlusu Hakan Kuyumcuoğlu, AK Parti’nin kapatılmasına yönelik davaya piyasanın çok tepki vermediğini belirterek, “Bu bir süreç, tabii ki olumsuz bir etkisi olacaktır ama bu kadar da büyük etkisi olmayacaktı. Şu an içinde olunan durum, tamamen yurtdışı piyasalardaki olumsuz dalgalanmanın Türkiye’ye yansıması olarak gözüküyor” dedi.

Dava sürecinin, dış piyasaların düzelmesi halinde Türkiye piyasasının düzelmesini geciktireceğini aktaran Kuyumcuoğlu, “İç piyasada zaten bir olumsuz hava vardı yılbaşından beri, bir durgunluk bir gerileme vardı, onu artırabilir diye düşünüyoruz” diye konuştu.

Kuyumcuoğlu, “Yurtdışı daha kötüleşirse, biz de kötüleşeceğiz gibi gözüküyor. Global ekonominin parçası olduğumuza göre biz de onlarla beraber hareket ediyoruz. Bu bozulmayı yüzde 100 olarak düşünürseniz, yüzde 70’i yurtdışı, yüzde 30’u kapatma davası” görüşünü dile getirdi.

NTV

15 Mart 2008 Cumartesi

Genelkurmay'dan 18 Mart yorumu


Genelkurmay'dan 18 Mart yorumu

Genelkurmay Başkanlığı, ''18 Mart Deniz Zaferi, Türk askeri için 25 Nisan 1915'te başlayan kara muharebelerinde büyük bir moral kaynağı olmuş, bu ruhla yapılan savaşta İtilaf güçleri tamamen Çanakkale Cephesi'nden atılmıştır'' yorumunu yaptı.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde ''Çanakkale Deniz Zaferi'' başlığıyla yayımlanan bilgilendirme notunda, Birinci Dünya Savaşı'ndaki cephelerden birini oluşturan Çanakkale Cephesi'nin, Türk tarihinde ayrı bir öneme sahip olduğu belirtilerek, bu cephenin İtilaf devletleri tarafından ''Batı Cephesi'nde yaşadıkları çıkmazı gidermek, İstanbul'a ulaşmak ve Rusya'ya destek göndermek'' gibi hususlar dikkate alınarak açıldığı ifade edildi.

İtilaf donanmasının amacının, ''Çanakkale (Çimenlik) ve Kilitbahir tabyalarıyla, mayın bölgesini savunan sabit ve seyyar bataryaları susturmak, mayınları tarayarak 800 metre genişliğinde serbest bir geçit açtıktan sonra Marmara'ya girmek'' olduğunun anlatıldığı bilgilendirme notunda, ''Bu amaç doğrultusunda 3 Kasım 1914'te başlattığı bombardımanı 18 Mart 1915'e kadar birkaç kez tekrarladı. Bu bombardımanlarda methal (giriş) bataryaları tamamen susturmakla birlikte istenilen başarı elde edilemedi'' denildi.

İtilaf donanmasının 18 Mart 1915'te başlattığı bombardımanın hem İtilaf devletleri hem de Türk ordusu için dönüm noktası olduğunun belirtildiği bilgilendirme notunda şunlar kaydedildi:

''18 Mart günkü bombardımanda merkez grubundaki bütün tabyalar yoğun ateş altına alındı. Buna rağmen bu tabyalardan açılan ateşler İtilaf donanması üzerinde etkili oldu. Anadolu Hamidiye Tabyası tarafından ateş altına alınan Bouvet gemisi çok kısa sürede battı. Geminin batmasında Nusret Mayın gemisinin 8 Mart 1915'te döktüğü mayınların büyük etkisi görüldü.

Daha sonra Irresistable gemisi isabet alarak akıntıyla önce Karanlık Liman ve sonra Dardanos Bataryası doğrultusunda sürüklendi. Saat 19.30'da battı. Irresistable'ın yanına gelmekte olan Ocean da isabet aldı, akıntıyla Morto Körfezi'ne girdi ve saat 22.30'da battı. Inflexible, Suffren ve Gaulois savaş gemileri de ağır yara aldı.

Bu durum karşısında Birleşik Filo Komutanı, gemilerine Bozcaada'ya çekilme emri verdi.

Yaklaşık yedi saat devam eden şiddetli muharebe sırasında İtilaf devletleri donanması Türk mevzilerine tonlarca mermi yağdırmıştır. Bu kadar yoğun bir ateşe rağmen Türk ordusunun zayiatı 24 şehit, 43 yaralıdır. Dört ağır top harap olmuş, üç top hasara uğramış bir cephanelik infilak etmiştir. İtilaf devletlerine ait donanmada ise, üç muharebe gemisi (Bouvet, Irresistable, Ocean) batmış, iki muharebe gemisi bir muharebe kruvazörü de (Inflexible, Gaulois, Suffren) ağır hasara uğramıştır. İnsan zayiatı çoğu ölü olmak üzere 800 kişiyi bulmuştur.''

Deniz harekatının, Birleşik Filonun savaş gücünün üçte birini yitirdiği ağır bir yenilgiyle son bulduğunun ifade edildiği bilgilendirme notunda, ancak bu yenilginin Çanakkale Cephesi'nin tamamen kapanmasına yol açmadığı, İtilaf devletlerinin kara gücünün de dahil edildiği yeni bir taarruz hazırlığı içine girdiği belirtildi.

Bilgilendirme notunda, ''18 Mart Deniz Zaferi, Türk askeri için 25 Nisan 1915'te başlayan kara muharebelerinde büyük bir moral kaynağı olmuş, bu ruhla yapılan savaşta İtilaf güçleri tamamen Çanakkale Cephesi'nden atılmıştır'' denildi.

(aa)

PKK'dan ölen terörist sayisi itirafi

PKK'dan ölen terörist sayısı itirafı



TSK, Şubat ayında Irak'ın kuzeyine düzenlediği kara hakeratında 240 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı. PKK'nın verdiği rakam bu sayının çok çok üstünde.

Üst düzey PKK’lıların telefonlarının dinlenmesi sonucu Güneş harekatında 70’i kadın 360 PKK’lının öldürüldüğü anlaşıldı. ‘Canfeda’ kod adlı terörist telefonda “Bugünden itibaren örgüte katılanların deli olması lazım” dedi.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a düzenlediği kara harekatında, PKK terör örgütüne verdirilen kayıpların, Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaların çok üzerinde olduğu ortaya çıktı. Operasyon sırasında 360 teröristin öldüğü ve 289 teröristin de yaralanarak hastanelere kaldırıldığı, bizzat PKK terör örgütü tarafından belirlendi.

GENELKURMAY NE DEMİŞTİ ?

Genelkurmay Başkanlığı tarafından 29 Şubat'ta yapılan basın açıklamasında Kuzey Irak'taki kara operasyonu sırasında "240 teröristin etkisiz hale getirildiği" belirtilmişti. Ancak, bu sayıya hava harekatı ile topçu birliklerinin destek atışları sırasında öldürülen teröristlerin dahil olmadığı kaydedilmişti. Harekatın üzerinden geçen iki haftanın ardından PKK terör örgütünün verdiği kayıplar netleşti. Askeri istihbarat birimleri, terör örgütünün üst düzey yöneticilerine yönelik olarak sürdürülen telefon dinlemeleri sonucu kesin rakamlara ulaştı. Bizzat PKK'lı örgüt yöneticilerinin kendi ifadelerinden Zap-Kanimasi bölgesinde öldürülen terörist sayısının 360, yaralanarak hastaneye kaldırılan terörist sayısının da 289 olduğu netleşti.

70’İ KADIN MİLİTAN

Terör örgütünün operasyonun ardından, sayının yüksek olması sebebiyle ölülerini kamyonlarla topladıkları ve öldürülen teröristlerin 70'ine yakınının da "kadın militan" olduğu öğrenildi. Bu arada, PKK'lıların telefon görüşmeleri sırasında "Toprak altında kalan cesetler de olabilir" türünden ifadeler kullandıkları belirlendi. Bu arada, PKK terör örgütünün verdiği zayiatın örgütün üst düzey yöneticileri de dahil bütün kesimlerinde psikolojik olarak çöküntüye yol açtığı ortaya çıktı. Dinlenen telefon görüşmelerinde bu çöküntü açık olarak tespit edildi. Canfeda kod adlı PKK'lı terörist, diğer örgüt militanları ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında, "Bugünden itibaren örgüte katılmak için kamplara gelenlerin deli olması lazım" dedi.

İÇ ÇATIŞMADA 8 ÖLÜ

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a yönilik kara harekatı, örgüt içindeki liderlik mücadelesini de iyice su yüzüne çıkardı. Operasyonun ardından birbirlerini "ajanlık" ve "aymazlıkla" suçlayan PKK'lı militanlar, yer yer kendi aralarında çatışmalara girdiler. Örgütün başındaki Murat Karayılan ekibi ile Suriye asıllı yönetici Feyman Hüseyin'e bağlı PKK'lılar, 8 Mart'da Bamer bölgesinde karşı karşıya geldiler. İki taraf arasında çıkan silahlı çatışmada 8 PKK'lı hayatını kaybetti.

14 Mart 2008 Cuma

Sinir ötesinde PKK'yi PITON yuttu !


Sınır ötesinde PKK'yı PİTON yuttu !


ASELSAN'ın ürettiği yeni nesil termal dürbünler, sınır ötesi operasyonda ilk kez dene-ndi. Teröristler uzak mesafelerden ayrıntılı görüş sağlayan Piton'dan kaçamadı. İşte o kareler:

Özgür EKŞİ'nin haberi

ASELSAN mühendisleri tarafından üretilen ve geçen aralıkta TSK’ya teslim edilen yeni nesil termal dürbün Piton, sınır ötesi operasyonda ilk defa denendi.

Türk mühendislerin geliştirdiği Piton sayesinde Irak’ın kuzeyinde PKK’nın gece karanlığında başka yere kaçması ya da birliğin arkasına sızması engellendi. PKK’lı teröristlerle yakın temasa girmeden ve zayiat riski artmadan hedefler gece karanlığında yok edildi.

YENİ NESİL GECE GÖRÜŞ DÜRBÜNÜ PİTON

"Piton" adı verilen yeni nesil dürbünler, terörle mücadele eden askerin ihtiyaçlarına göre tasarlandı. Türk ordusunun envanterindeki tüm silahların üst kısmına monte edilebilen pitonlar, askere her türlü olumsuz hava koşulunda görme, gözetleme ve ateş etme yeteneği sağlıyor.

Pitonlar gece operasyonlarında eski dürbünlere göre çok daha kaliteli bir görüntü sağlıyor. Dürbünler, toz, duman, sis, pus ve ani ışık parlamalarından etkilenmiyor. Pitonlar, geniş ekranıyla da askerin nişan almasını kolaylaştırıyor.





PİTON MARKA YENİ NESİL DÜRBÜNÜN KARELERİ

Türk Silahlı Kuvvetleri ve ASELSAN arasındaki anlaşmaya göre ilk olarak 800 dürbün Aralık ayında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi ve bunlar Kuzey Irak'a yapılan zorlu sınır ötesi operasyonda kullanıldı.. Gelecek yıldan itibaren de envanterdeki tüm gece görüş sistemleri yenileriyle değiştirilecek.

ASELSAN Gece Görüş Sistemleri Müdürü Baki Şensoy yeni dürbünlere ilişkin, "Gece yapılan operasyonlarda gerek alınan önlemler farklı, gerek teçhizat farklı. Gece operasyonlarında güvenliğin artmasına yardımcı olacak" dedi. Şensoy Pitonlarla ilgili olarak ayrıca, "Eski nesilden farklı olarak performansı üst düzeyde artırılmış bir cihaz" diye konuştu.

HABER 7 - Hürriyet

13 Mart 2008 Perşembe

Teroristlere Sirnakta büyük darbe


Teröristlere Şırnak'ta büyük darbe


Geçtiğimiz haftalarda Kuzey Irak'a kara harekatı düzenleyen ve terör örgütü PKK'ya ağır kayıplar verdiren TSK, hainlere içeride de göz açtırmıyor. İşte öldürülen PKK'lı sayısı:

Şırnak'ta başlatılan operasyonlarda, 11 PKK'lının öldürüldüğü açıklandı.


Şırnak'taki dağlarda keşif ve gözetleme faaliyetinde bulunan 'Heron' (Kartal) adlı insansız hava aracı pazartesi günü Bestler Dereler Bölgesi'nde hareket halindeki 10 teröristi tespit etti. Bunun üzerine aynı gece 300 komando ve 100'ü aşkın köy korucusu dikkat çekmemek için teröristlerin bulunduğu en yakın noktaya sivil kamyonlarla taşındı. Teröristlerin bulunduğu bölge kordon altına alınırken, dün akşam teröristlerle ilk temas sağlandı.

Çıkan çatışmada ilk belirlemelere göre PKK'lı 2 terörist öldürülmüştü. Son gelen biligilerde bu rakamın 11'e yükseldiği bildiriliyor.

Derin vadiler ile çukurların ve çok sayıda mağaranın bulunduğu bölgeye, sıcak temasın sağlanmasından hemen sonra Şırnak'taki 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan Kobra ve Süper Kobra tipi 5 helikopter sevkedildi. Teröristlerin bulunduğu alan çembere alınmaya çalışılırken, Mehmetçiğe sürekli mühimmat ve erzak takviyesi yapıldı. Şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgeye Skorsky helikopterleri ile Jandarma Özel Harekat timleri indirildi. Bu arada başka terörist grubunun olma ihtimaline karşılık bölgeye, en yakın birliklerden çok sayıda özel eğitimli komando da sevk edildi.

Teröristlerin kaçabileceği tüm stratejik noktaların tutulduğu belirtildi. Bölgede sürdürülen operasyona Jandarma Özel Harekat timleri ile geçici köy korucuları katılıyor. Derin vadilerin, çukurların ve çok sayıda mağaranın bulunduğu engebeli arazide Mehmetçik didik didik terörist arıyor.

Bestler Dereler Bölgesi'nin yanı sıra, Gabar, Cudi, Kato, Küpeli ve Herekol dağlarında helikopterler keşif uçuşu yapmaya devam ediyor.

10 Mart 2008 Pazartesi

Mehmetcige super araclar geliyor


Mehmetçiğe süper araçlar geliyor


TSK kara unsurlarının lojistik gücü, en ileri teknolojilere sahip modern araç ve gereçlerle takviye edilecek. Özel maksatlı taktik tekerlekli zırhlı araç ve silah taşıyıcı toplam 1411 adet araç için ihale açıldı.

Kara unsurlarının lojistik gücü, en ileri teknolojilere sahip modern araç ve gereçlerle takviye edilecek. Son yılların en büyük boyutlu askeri araç ihalesinde düğmeye bastı.

Özel maksatlı taktik tekerlekli zırhlı araç ve silah taşıyıcı araç projesi kapsamında toplam 1411 adet araç tedariki için ihale açıldı.

Bu sayede Türk Silahlı Kuvvetlerinin mevcut lojistik yapısına büyük güç kazandırılırken, ilgili birimlerin terörle mücadelesi de daha etkin olarak yapılacak.

TSK'nın uzun vadeli ihtiyacı doğrultusunda tedariki planlanan toplam 1411 adetlik askeri araç alımına yönelik ilk adım, Savunma Sanayii Müsteşarlığınca hafta içinde ilan edilerek ilk adım atılmış oldu.

Bu kapsamda zırhlı araçlar iki ayrı proje kapsamında tedarik edilecek. Buna göre, özel maksatlı taktik tekerlekli zırhlı araç grubu kapsamında, 54 adet komuta, 108 adet sensör, 36 adet radar, 108 adet destek, 30 adet KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer) keşif aracı, silah taşımacı araç projeleri kapsamında ise; 344 adet Milan taşıyıcı, 229 adet bomba atar taşıyıcı, 350 adet Tow taşıyıcı ile 152 adet de orta menzilli tanksavar füze sistemi taşıyıcı araç alınacak.

Programa göre, söz konusu araç ihalesinde yeterli görülen savunma sanayi şirketleri teklife çağrı dosyalarını 18 Mart 2008 tarihine kadar Savunma Sanayii Müsteşarlığına iletebilecekler.

-FİRMA PORTFÖYÜ OLUŞTURULDU-

Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından konuya ilişkin yapılan ihale duyurusunda, Ekim 2006-Haziran 2007 tarihleri arasında gerçekleştirilen fizibilite çalışması sonuçlarına göre yayımlanan projelerin teklife çağrı dosyası, BMCS Sanayi ve ticaret A.Ş., FNSS Savunma Sistemleri A.Ş., Hema Endüstri A.Ş., Nurol Makina ve Sanayi A.Ş., OTOKAR Otobüs Karoseri Sanayi A.Ş. ve Uzel-Şınlak Savunma Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından alınabilecek.



AA

4 Mart 2008 Salı

Almanlar yangının sebebini açıkladı


Frankental Başsavcısı Leibig, 9 Türk'ün hayatını kaybettiği yangının 'ırkçı bir saldırı ya da kasıtlı çıkarılmış bir yangın olamayacağını iddia ederek şu gerekçeyi öne sürdü..

Almanya'da Ludwigshafen'deki 9 Türk'ün öldüğü yangın ile ilgili geçici rapor açıklanıyor.
Frankental Başsavcısı Lothar Leibig, yangının bodrum katında çıktığını hatırlatarak, "28 Şubat'taki açıklamada 'sebep teknik arıza değil' denildi. Şu an da söyleyeceğimiz, yangının teknik arızadan kaynaklandığına dair tek bir ipucu yoktur. Bu bir ırkçı zaldırı olabilir mi veya bir kasıt aranabilir mi? Polis memurlarının çalışmalarının ışığında ırkçı ve kasıtlı bir yangını biz öngörmüyoruz. Birinci olarak yangını hızlandıracak herhangi bir madde bulunmamıştır yangın mahallinde. Kasıtlı bir yangının olduğuna dair elimizde herhangi bir bulgu yok. Burda bize düşen yangının sebebini açıklamak." dedi.

Irkçı saldırıya ilişkin herhangi bir bulgu olmadığını ifade eden başsavcı, "Kız çocuğunun ifadesinin yeterli olmadığı ortaya çıktı. İlk yapılan açıklamada bir erkek sorumlu tutuldu. Çocukları dinleyen psikolok iki kız çocuğunun ilk ifadelerinde bazı faktörlerden etkilenmiş olabileceğini söyledi.

Başsavcısı Lothar Leibig, en muhtemel ihtimalin yangının hatalı bir şekilde ortaya çıkmış olabileceğini vurgulayarak, "Yangının sebebini de net bir şekilde söyleyebileceğimiz bulgu yok. Uzmanlarımız her türlü izi ortaya koymaya çalıştı. Kundaklama ihtimali hala masada ama bu zayıf bir ihtimal" diye konuştu.

Kaynak : Haber7

2 Mart 2008 Pazar

Dünya Israil vahsetini izliyor


Dünya İsrail vahşetini izliyor


İsrail'in dün sabah başlattığı kara operasyonunda ölenlerin sayısı 67'ye ulaşırken Olmert, İsrail'in savaşı durdurma niyetinde olmadığını açıkladı. Dünyayı şok eden kareler:

İsrail ordusunun dün sabah başlayan kara operasyonunda ölenlerin sayısı 67'ye ulaştı. Operasyonda bir günde 61 kişinin öldürülmesiyle, 2000 yılı intifadasından bu yana en kanlı gün yaşandı.

İsrail ordusu uçakları, gece Gazze'nin farklı kesimlerinde çeşitli hedeflere füze saldırıları düzenlerken, saat 03.00 sıralarında uçaklardan atılan 3 füze, Gazze kentinin batısındaki, El Rimal bölgesindeki başbakanlık binasını vurdu.

Filistinli görgü tanıkları, binanın büyük hasar gördüğünü ve saldırıda 5 kişinin de yaralandığını kaydettiler. Hamas, İsrail'in bu saldırıyla "tüm kırmızı sınırları aştığı" açıklamasını yaptı.

İsrail ordusu da Hamas hükümeti Başbakanı İsmail Haniye'nin karargahının hedeflendiğini doğruladı ve gece boyunca diğer hedeflere toplam 6 füze saldırısı yapıldığını duyurdu.

İsrail ordusu, dün geceden itibaren tanklarla ateşe de başladı. Bu arada gece, sınırı ayıran çitlerin yakınına bomba yerleştirdiği öne sürülen bir grup militana da füze saldırısı düzenlendi, bir militanın öldüğü belirtildi.

Yerel radyolar, gece boyunca vurulan yerlerde ölen veya yaralananların toplanması için ambulansların ancak sabah saatlerinde harekete geçebildiğini aktardı.

Bu arada, Gazze'de yayın yapan iki radyonun, Hamas'a bağlı El Aksa radyosu ile Filistin Hallk Kurtuluş Cephesi'nin Şahap radyosunun tehdit edildiği öne sürülüyor. Şahap radyosunun, tehditler nedeniyle yayınlarını arabadan sürdürmek durumunda kaldığı da ifade ediliyor.
Öte yandan Filistinli militanların İsrail tarafına roket saldırıları durmadı. Kassam roketleri, Sderot'ta bir çocuk bahçesinin yakınına düştü, ancak ölen veya yaralanan olmadı. Bir Katyuşa füzesi de Haniye'nin başbakanlık binasının vurulmasından hemen sonra, Necef'in batısındaki Netivot'ta bir mezarlığa düştü, ancak herhangi bir zarar gelmediği bildirildi.


OLMERT'TEN VAHŞETE DEVAM KARARI

Olmert, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde giriştiği ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği kanlı operasyonun ardından ilk kez, haftalık Bakanlar Kurulu toplantısının başlangıcında konuştu.

Olmert, "İsrail, vatandaşlarının hayatını alt üst eden roket saldırılarına karşı onları korumak için hareket ederken, hiç kimsenin etik değerler dersi verme hakkı yoktur" dedi. Olmert, "İsrail ne bir terör devleti ne bir terör örgütüdür. Teröre bulaşmış kimsenin dokunulmazlığı olamaz. Kışkırtmalara gelmeyeceğiz. Tüm mahallelerini ortadan kaldıracak eylemlere girişmeyeceğiz ve uzun dönemde İsrail'e zarar verecek eylemlerden kaçınacağız" diye konuştu.

Başbakan Olmert, "İsrail'in (teröre karşı) savaşını durdurma niyeti yok, Kassam ve Grad füzelerinin menzillerini artırarak bizim operasyonumuzu zayıflatacağını düşünen varsa büyük hata yapar" dedi.

HABER 7-AA

GAZZE'DE YASANAN KORKUNC KATLIAMIN KARELERI

GAZZE'DE YAŞANAN KORKUNÇ KATLİAMIN KARELERI






















Anahtar Kelimeler : Israil vahseti - Israil katliami - Israil katliaminin resimleri - Israil katliamindan kareler - katil Israil - Filistinli cenazeler - Resimler - Israeli soldiers kills Palestinian cildrens and babys -

Versuchter Totschlag in Weilmuenster


Versuchter Totschlag in Weilmünster

Am Freitag den 29.02.2008 kam es in einer Wohnung in Weilmünster unter türkischen Eheleuten zu einem Streit in deren Verlauf der 36-jährige Ehemann (H.C) mit einem Hammer nach der Ehefrau schlug.

Die 35-jährige Frau wurde Herr der Lage und dabei nur leicht verletzt. Der Ehemann stellte sich nach der Tat bei der Polizeistation Weilburg und wurde festgenommen. Er soll dem Haftrichter vorgeführt werden. Der Hammer wurde in der Wohnung sicher gestellt. Die Ermittlungen werden wegen versuchten Totschlages geführt und sind noch nicht abgeschlossen.



Quelle: Polizeipräsidium Westhessen - Polizeidirektion Limburg-Weilburg