29 Şubat 2012 Çarşamba

ANA-BABA HAKLARINDAN BAZILARI

ANA-BABA HAKLARINDAN BAZILARI

  • Rızalarını almak.
  • Merhamet etmek.
  • Tedavilerini ettirmek.
  • Her fırsatta sevmek.
  • Sevinçlerine sevinmek.
  • Üzüntülerine üzülmek.
  • Yemeği beraber yemek.
  • İncitmekten korkmak.
  • Nazlarına katlanmak.
  • Her zaman duâ etmek.
  • Para ve mal vermek.
  • Yemeğe davet etmek.
  • Cefalarına katlanmak.
  • “Öf” bile dememek.
  • Arzularını yerine getirmek.
  • Sık sık ziyaretlerini ihmal etmemek.
  • Evlerini temizlemek.
  • Evlerini tamir etmek.
  • Güzel sözler söylemek.
  • Her zaman gönüllerini hoş etmek.
  • “Ölse de onlardan kurtulsak artık.” dememek.
  • Ölmüş iseler, kabirlerini ziyaret etmek.
  • Sevaplarını onlara hediye etmek.
  • Dostlarını ziyaret edip, onların da gönüllerini almak.

BİR ŞİİR - YAVAŞ YAVAŞ

BİR ŞİİR - YAVAŞ YAVAŞ

Azrâil, başına geldiği zaman,
Kırılır ayakla kol, yavaş yavaş.
Mevlâm nasîb etsin din ile îmân,
Akar gözlerinden sel, yavaş yavaş.

Yüksek uçan gönül, yorulur birgün,
Ölçü terâzîsi, kurulur birgün.
Herkesin yaptığı, sorulur birgün,
Döner mi, yâ Rabbî, dil yavaş yavaş.

Hep nefsine uydun, tevbe etmedin,
Her bulduğun yidin, şükür etmedin.
Nihâyet, bu kara toprağa geldin,
Çekilir dünyâdan el, yavaş yavaş.

Kabrin üzerine dikerler taşı,
Bir avuç toprağa koyarsın başı.
Baba, oğlun görmez, kardeş kardeşi,
Gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş.

Kâfûrlu, ılık suyu koyarlar,
O nazlı bedeni, tekmîl soyarlar.
Öldüğünü konu komşu duyarlar,
Gelir geri ahbap el, yavaş yavaş.

BİR HİKÂYE - UÇAN AYAKKABI

BİR HİKÂYE - UÇAN AYAKKABI

Delikanlı, çalıştığı ayakkabı atölyesinde bölüm şefi olmuş ve aylığına yüklü bir zam yapıldığı için, evlilik hazırlıklarında bulunmak üzere yeni bir apartman dairesine taşınmıştı. İki aydır burada oturmasına ve bazı günler defalarca içeri girip çıkmasına rağmen, apartmandaki komşulardan hiçbiri onunla ilgilenmemişti. Ama dış kapıya bitişik olan zemin kat penceresinde gördüğü 5-6 yaşlarındaki çocuk, onlardan çok farklıydı. Delikanlı, evden her çıkışında onu aynı pencerede bulur ve gülümseyen gözlerle el sallayan çocuğa, avuç dolusu öpücükler gönderirdi.

İlkbahar geldiğinde, delikanlı o güne kadar hep buğulu bir cam arkasından görebildiği küçük arkadaşıyla sohbet etme imkânı buldu. Artık havalar ısındığı için pencereler açılmış ve evler çiçek kokusuyla dolmuştu. Anlattığına göre, küçük çocuk annesiyle birlikte yaşıyordu. Babasının ise Almanya’da çalıştığı ve birgün mutlaka döneceği söyleniyordu. Delikanlı, yaklaşan bayram için çocuğa bir hediye vermek istediğinde, ona hangi tür ayakkabılardan hoşlandığını sordu. Çocuk, böyle bir hediye beklemiyordu. Önünde oturduğu pencerenin camına parmağıyla birşeyler çizerken dedi ki:

- Uçan ayakkabılardan isterim. Ayağıma takar takmaz uçurmalı beni.

Delikanlıya göre, çocuğun bir hayal dünyasında yaşadığı kesindi. Ama bütün küçükler hep böyleydi. Daha sonraki sohbetlerinde, o tür ayakkabıların sadece filmlerde olabileceğini söylediyse de, çocuk bu fikrinden vazgeçemedi. Bayram günü geldiğinde, delikanlı birkaç değişik ayakkabı alarak onu ziyarete gitti. Küçük çocuk, gelenin kim olduğunu çok iyi biliyordu. Kapıyı büyük bir heyecanla açarak onu karşıladı ve tekerlekli iskemle üzerindeki felçli vücudunu dik tutmaya çalışarak:

- Uçan ayakkabılardan istediğim için özür dilerim, diye gülümsedi. Ama babama, başka türlü kavuşmam mümkün değil ki!..

Cüneyd Süâvi

KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN

KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN

Çağımızın korkutan hastalığı olan kanser için Dünya Sağlık Örgütü, ürküten bir uyarıda bulundu. 2030’da ölümlerin en çok sebebinin kanser olacağını belirtti. Kanserden korunmak için alınacak tedbirler:

* İhmal edilmeden tedavi ettirilmeli. Kronik hastalığı olanlar, ufak bir şikâyeti doktora danışmalı. Sık sık kontrole gitmeli.

* Alkol tüketimi riski arttırır.

* Günde 20 sigara içen, 10 sigaranın altına düşerse, akciğer kanseri riski de % 27 azalıyor.

* Aile geçmişinde kanser vakası varsa, tetkik edilmeli.

* Bulaşıkların yıkandıktan sonra suyla iyi durulanması gerekir.

* Sık sık duş alınmalı.

* Çamaşır ve vücut için, hakiki zeytinyağı, defne veya fıstık yağından yapılan sabunlar tercih edilmeli.

* Halıların yıkanıp, sık sık sirkeli suyla silinmesi gerekir.

* Stres, sigara, alkol ve madde bağımlılığı, kanser riskini arttırır.

* Beyaz çamaşırlar yeni alınınca en az 2 kere kaynatılmalı.

* Oda spreyleri zehir solutuyor. Bağışıklık sistemini bozuyor.

* Televizyondan, cep telefonu ve radyasyon yayan cihazlardan uzak durulmalı.

* Fast food kültürü, haftada 3 defa sürdürülürse, beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde artış gösteriyor.

* Meyve, sebze, yoğurt ve peyniri bol bol yermeli.

* Plastik, bakır, alüminyum kaplar kullanılmamalı.

* Meyve ve sebzeleri, kanserojen maddelerden arındırmak için, sirkeli suda bekletmeli.

* Yeşil soğan, pırasa, kereviz, bezelye, kestane, ceviz ve fındık bol bol tüketilmeli.

* Dondurulan yiyecekler çözülünce hemen pişirilmeli ikinci defa ısıtılırsa, DNA’sı bozulur.

Kaynak: / 07.04.2011 / TÜRKİYE GAZETESİ

DÜNYANIN EN BÜYÜK EKONOMİLERİ

DÜNYANIN EN BÜYÜK EKONOMİLERİ
29 Şubat 2012 Çarşamba

G-20 2010 ve IMF 2009 bilgilerine göre, G-20 üyesi 19 ülkenin nüfus,
Gayri Safi Millî Hasıla ve kişi başına düşen millî gelir açısından durumları şöyle:

ÜlkeNüfus (Milyon)GSYH (Milyar $)Dolar
Çin1.3345.6064.200
Hindistan1.1991.4111.177
ABD30714.25646.380
Endonezya2326162.660
Brezilya1911.7989.387
Rusya1411.4049.928
Japonya1285.78845.371
Meksika1089999.289
Almanya823.82946.677
Türkiye717039.961
Fransa633.05648.816
İngiltere622.49440.350
İtalya602.41940.466
Güney Afrika493286.650
Güney Kore4995119.498
Arjantin403548.822
Kanada341.33639.668
S. Arabistan2542216.542
Avustralya221.13952.058