26 Eylül 2010 Pazar

VELİ VE KERAMET

VELİ VE KERAMET
26 EYLÜL 2010 PAZAR - 18 SEVVAL 1431

Allâhü Teâlâ'ya tâat ve ibâdete devam eden, günah­lardan kaçınan, nefsinin lezzetlerine düşkün olmayan, mümkün olduğu kadar Allâhü Teâlâ'yı ve sıfatlarını bilen kişiye velî (evliya) denir.

Keramet ise; peygamberlik iddiası olmaksızın hariku­lade olan bir hususun peygamberin ümmeti olan velî zât­tan meydana gelmesidir. Eğer keramet îmân, amel-i sâlih ve ihlâs sahibin olmayandan görülürse ona istidrâc denir.

Evliyanın kerameti haktır, inkâr edilmemelidir. Zira; Kurân-ı Kerîm'de haber verilmiş, Sahâbe-i Kirâm'ın ek-serîsinden tevatür yoluyla (inkârı mümkün olmayacak surette) meşhur olmuştur. Meselâ Hz. Ömer'in Medîne'de minberde iken Iran, Nihâvend'deki İslâm askerini görmesi, kumandanları Sâriye'ye düşmanın tuzağına düşmemeleri için "Dağa!.." diye seslenmesi ye onlarin bunu işitmeleri, Hâlid bin Velid'in (r.a.) zehir içmesi ve zehrin ona zarar vermemesi gibi.

Kaynak: Fazilet Takvimi / 22 Temmuz 2010 Persembe - 10 Saban 1431

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder