2 Şubat 2010 Salı

ALLAHÜ TEALA'YA İMAN

ALLAHÜ TEALA'YA İMAN
02 SUBAT 2010 SALI

Allâhü Teâlâ'ya imân etmek, onu, zâtı hakkında vâcib olan kemâl sıfatları ile bilip, öylece inanmak, zâtını nok­san sıfatlardan münezzeh tutmaktır. Allahü Teala şâ­nına lâyık olan bütün kemâl sıfatlarla muttasıftır.

Allah'ın sıfatlarının hepsi ezelî ve ebedî sıfatlardır Onun sıfatlarının başlangıcı da sonu da yoktur. Allah'ın sıfatları diğer varlıkların sıfatlarına benzemez. Allah'ın ilmi, irâdesi, hayâtı, kelâmı; mahlûkatın, insan ve cinnin ilim, irâde, hayât ve kelâmına benzemez.

Biz Allah'ın zâtını ve mâhiyetini bilemediğimiz ve idrâk edemediğimiz için Allâhü Teâlâ'yı isim ve sıfatları ile ta­nırız ve öylece inanırız. Kur'ân-ı Kerîm'de (meâlen) "Onu gözler idrâk etmez, gözleri o idrâk eder, öyle latif öyle habîrdir o." (En'am Sûresi, âyet 103) buyrularak, Allah'ın zâtını idrâk etmenin imkânsız olduğu bildirilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de: "Allah'ın yarattıkları hakkında düşününüz. Fakat Allah'ın zâtı hak­kında düşünmeyiniz. Gerçekten siz buna hiç güç yetiremezsiniz." buyurdular.

Allâhü Teâlâ'nın sıfât-ı zâtiyyesi altıdır:

Vücud: Var olmak. Kıdem: Evveli olmamak, ezelî olmak. Bekâ: Sonu olmamak, ebedî olmak. Vahdâniyet: Birlik. Muhâlefetün lil havadis: Sonradan olanlara hiç benzememek. Kıyâm bi nefsihî: Varlığında başkasına muhtaç olmamak.

Allâhü Teâlâ'nın sıfât-ı sübûtiyyesi sekizdir:

Hayât: Allâhü Teâlâ diridir ve dirilticidir. İlim: Bilgi (Allâhü Teâlâ her şeyi, hattâ kalblerde gizlenen niyetleri dahi bilir.) Semi': İşitmek. (Allâhü Teâlâ her şeyi işitir) Basar: Görmek. (Allâhü Teâlâ; her şeyi görür.) İrâdet: Dilemek. (Diler ve ne dilerse onu dilediği gibi yapar) Kudret: Gücü yetmek. (Allâhü Teâlâ her şeye kadirdir.) Kelâm: Konuşmak. (Allâhü Teâlâ'nın harf ve sese muh­taç olmadan söylemesi demektir) Tekvin: Yoktan var etmek, meydana getirmek, yaratmak.

Varlığın bilme ne hâcet küre-i âlem ile,
Yeter isbâtına halk ettiği bir zerre bile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder