18 Aralık 2010 Cumartesi

ZERRE MİKTARI DA OLSA HAYIR MAKBULDÜR

ZERRE MİKTARI DA OLSA HAYIR MAKBULDÜR
18 ARALIK 2010 CUMA - 12 MUHARREM 1432

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: "Kim ki helâl kazancından bir hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah, helâl maldan verilen sadakadan başka hiçbir sa­dakayı kabul etmez- işte bu helâl sadakayı kabul eder. Sonra o tek hurma kadar sadakayı dağ gibi oluncaya ka­dar, -sizin biriniz erkek küheylân tayını büyüttüğü- gibi sahibi için büyütür, hattâ o bir hurma, dağ kadar olur."

Bir adam Resûlullâh Efendimiz'e (s.a.v.) geldi ve bir şeyler istedi. Resûlullâh Efendimiz ona bir hurma ver­diler. İsteyici "Sübhânallâh, Allah'ın peygamberi bir nebî sâdece bir hurma mı sadaka ediyor?" dedi. Peygam­ber Efendimiz "Sen bilmez misin ki onun içinde pek çok ağırlıkta zerreler vardır." buyurdu.

Sonra başka bir isteyici geldi. Rasûlullâh ona da bir hurma verdi. Adam "Allah'ın nebîlerinden bir nebînin hurmasıdır. Ben bunu bundan sonra asla kaybetmem ve ömrüm oldukça onun bereketini beklerim." dedi. Re­sûlullâh Efendimiz ona dînin emirlerinden öğretti.

Sa'd bin Ebî Vakkâs (r.a.) bir isteyiciye iki hurma ver­mişti. İsteyici onun elini tutunca, ona "Ey kişi, muhakkak Allâhü Teâlâ bizden zerre ağırlığınca olan şeyi kabul eder." buyurdu.

Hz. Âişe validemiz, -elinde verecek hiçbir şeyi olma­yınca Resûlullâh Efendimiz'in "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyunuz." emrine uydular ve- bir üzüm tanesini sadaka olarak verdiler.

Kaynak: Fazilet Takvimi / 13 Aralık 2010 Pazartesi - 7 Muharrem 1432

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder