2 Temmuz 2010 Cuma

İTİKADDA VE AMELDE MEZHEB

İTİKADDA VE AMELDE MEZHEB
02 TEMMUZ 2010 CUMA

Erkek ve kadın her Müslümanın îtikatta ve amelde mezhebini öğrenip bilmesi vaciptir. Mezheb, ictihâd ehli­yetine sahip âlimin edille-i şer'iyyeden (kitap, sünnet, icmâ ve kıyas) çıkardığı mesele ve hükümlerdir.

'İtikatta mezhebin hangisidir?' denirse, "Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebidir." demelidir. Ehl-i sünnet ve ce­mâat demek, Resûlüllâh'ın (s.a.v.) ashabı ve.cemâati (radıyallâhü anhüm) demektir. Onların her biri İslâm di­ninin nurudur. Onların itikadı nasıl ise ben de o îtikad üzereyim, demelidir.

Ehl-i sünnetin itikatta imâmı ikidir. Birisi İmâm Ebû Mansûr-i Mâturîdî, diğeri İmâm Ebü'l-Hasan Eş'arî'dir.

Hanefî âlimleri îtikatta İmâm Ebû Mansûr'u, Şafiî âlim­leri ise İmâm Ebü'l-Hasan Eş'arî'yi imâm edinmişlerdir. Bu iki imâm arasında birkaç îtikat meselesinde fark var­dır. Bu iki imâm, ehl-i hidâyet ve ehl-i sünnettir.

Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebi haktır, doğrudur. Hadîs-i Şerîf'te "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bir fırkadan başkası cehennemliktir." 'O hangi fırkadır?' diye sorulduğunda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Benim ve ashabımın yolunda olanlardır." buyurmuştur. İtikadı, Ashâb-ı Kirâm'ın itikadına uygun olanlara Ehl-i Sünnet, Fırka-i Naciye, Ehl-i Hak denir. Buna uymayanlara Ehl-i Bid'at, Fırak-ı Dâlle denir.

"Amelde mezhebin hangisidir?" denirse, Hanefî mezhebindekiler "İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe mezhebidir." de­melidir. Şafiî, Hanbeli ve Maliki mezhebindekiler de mensubu bulundukları mezhebi söylerler.

Kur'ân-ı Kerîm'de ve Hadîs-i şerîflerde farz, haram, he­lâl gibi hükümlerin bazısı açıktır, herkes anlar. Bazısı gizli­dir, onları ancak müctehid olan âlimler anlar. Allâhü Teâlâ içtihada ehil olan âlimlere çalışıp hükümler çıkarmalarını, Kur'ân-ı Kerîm ve Resûlullâh'ın sözü ve fiilleri ile ve Ashâb-ı Kirâm'ın icmâ'ı ile gizli olanları delillerle ve kıyâs ile meydana çıkarıp anlatmalarını, bunlarla amel etmelerini ve müctehid olmayanlara öğretmelilerini emretmiştir. Müc­tehid olmayanlar bu müctehidlerden birine uymak ve onla­rı taklîd etmek ile emrolunmuşlardır.

Kaynak: Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder