3 Kasım 2009 Salı

ŞÜKREDERSENİZ ELBETTE ARTIRIRIM

"ŞÜKREDERSENİZ ELBETTE ARTIRIRIM"
03 Kasim 2009 Sali - 03 November 2009 Dienstag

Memurlarından biri, Ömer bin Abdülazîz (r.h.)'a bir mektup yazdı ve "Ey Emîru'l-mü'minîn, benim me'mûr olduğum bu yerlerde Allah'ın nimeti o kadar çoktur ki bunca nimete lâyıkıyla şükredememekten pek ziyâde korkuyorum." dedi. Ömer bin Abdülazîz (r.h.) ona şu cevâbı yazdı:

"Ben, senin Allah'ı bilen bir kimse olduğunu görüyorum. Allâhü Teâlâ bir kula nîmet verse ve o kul da Allâhü Teâlâ'ya nimeti için hamd ederse muhakkak onun hamdi, Allah katında ona verdiği nimetinden daha faziletlidir. Allâhü Teâlâ (meâlen): "Şânım hakkı için, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik, ikisi de 'Hamd o Allah'a ki, bizi mü'min kullarından bir çoğunun üzerine faziletli kıldı.' dediler." (Neml Sûresi, âyet 15) buyuruyor. Hangi nîmet Dâvûd ve Süleyman aleyhimüsselâma verilenden daha faziletlidir.

Yine Allâhü Teâlâ (meâlen); "Rablerine korunmuş olan müttekîler de zümre zümre cennete sevk olunmaktadır, nihayet ona vardıkları ve kapıları açılıp bekçileri onlara "Selâmün aleyküm, ne hoşsunuz! Ebediyyen kalmak üzere haydin girin onlara" diye selâm durdukları, onlar da; 'Hamd o Allah'a ki bize vadinde sâdık oldu ve bizi arza (yeryüzüne) vâris kıldı, cennetten istediğimiz yerde makam tutuyoruz' dedikleri vakit... Bak, artık ne güzeldir ecri o amel edenlerin." (Zümer Sûresi, âyet 73-74) buyurmuştur.

Hangi nîmet, cennete girmek nimetinden daha faziletlidir ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder