29 Aralık 2009 Salı

EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK

EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK
29 ARALIK 2009 SALI

İbn-i Ömer (r.a.) ehl-i küfre benzemek hakkında Pey­gamber Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kimse müşriklerin arzına ev binâ edip, onların bayramlarına katılmak sûretiyle onlara benzerse, o kimse kıyâmet günü onlarla beraber haşrolunur." (Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ)

İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî (k.s.) Haz­retleri buyuruyorlar ki;

"İki dîni tasdik eden dahi şirk ehlinden sayılır. İslâm hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşeb­büs eden dahi müşriktir. Hâlbuki küfürden teberrî etmek (uzaklaşmak) İslâm'ın şartıdır. Şirk şaibesin­den sakınmak tevhiddir..."

Hindûların büyük bildikleri günlere tâzîm, Yahûdi­lerce bilinen âdetlere uymak, küfrü îcâp ettirir. Nite­kim ehl-i İslâm'ın câhilleri, bilhassa kadınlar, küffârın belli günlerindeki küfür merâsimini icrâ etmektedir­ler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kız­larının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar... Böylelikle o merasime tam mânâsı ile îtinâ ve îtibâr ederler." İslâmda bunların hepsi şirk ve kü­fürdür. (Mektubât-ı İmâm-ı Rabbânî, 3/41)

Yine Mektûbât-ı Şerîfe'nin 1. cildinin 266. mektubunda şöyle buyuruyorlar:

"Bir defasında, bir hastanın ziyaretine gitmiştim. Ölümü yaklaşmıştı. Hâline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalk­madı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmet­ler, kendisinde saklı duran küfür sıfatındandır. Bu sıkıntıların menşei dahi küfür ehli ile dost geçinip dur­masıdır. Bana ma'lûm oldu ki bu zulmetlerin defi için teveccüh yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi, küfrün cezası olan cehennem azabına bağlıdır. Ve bana malum oldu ki, onda îmân­dan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder