31 Ocak 2010 Pazar

BÂZI AİLE VE EVLÂDIN DÜŞMANLIĞI

BÂZI AİLE VE EVLÂDIN DÜŞMANLIĞI
31 OCAK 2010 PAZAR

Mekkelilerden müslüman olanlar Medine'ye, Peygam­ber Efendimize (s.a.v.) gitmek istemişler, hanımları ve evlatları da onları bırakmak istememişlerdi. Bilâhare kalkıp Resûlullâha geldiklerinde insanların ilim ve irfan sahibi olduklarını görünce, hanımlarına ve evlatlarına bu gecikmeden dolayı düşmanlık beslemeğe başladılar. Bunun üzerine Allâhü Tealâ: "Ey îmân edenler! Haberi­niz olsun ki eşlerinizden ve evlâtlarınızdan size düş­man vardır. Onun için onların mahzurlarından sa­kının; Bununla beraber afveder, kusurlarına bakmaz, örterseniz şüphe yok ki Allah Gafurdur, Rahimdir." mealindeki Tegâbün sûresinin 14. âyetini indirdi.

Elmalılı Hamdi merhum bu âyeti şöyle tefsir etmiştir: Hanım ve evlâtlarınızdan bâzısı, size bilerek veya bilmeyerek bir nevi düşmandır. Dünyâda kocalarına düşmanlık eden, malına, ırzına, namusuna hıyanet eden, dîninden eden, cehenneme sürükleyen nice kadınlar ve evlatlar vardır. Belki birçokları da bilmeyerek ve kötü bir maksat beslemeyerek kocalarını veya babalarını sıkın­tılara ve üzüntülere düşürür ve böylelikle bir takım hayır işlerine, ibâdetlerine mâni olurlar. Bu düşmanlık hanım ve evlâd tarafından olabildiği gibi koca tarafından da olabilir.

Binâenaleyh âyet-i kerîmenin mealinin hâsılı şu olur: "Ey îmân eden erkekler, aklınız ve îmânınız ailenize düş­manlık etmemeyi îcâb ettirir. Fakat hanımlarınız ve evlâdı­nız içinden sizlere düşman olan, başınıza sıkıntılar çıkar­mak isteyen bâzılarının da bulunabileceği muhakkaktır.

O hâlde onlara dikkat edip şerlerinden, başınıza aça­cakları sıkıntılardan sakınınız. Bundan dolayı hanımı seçerken dış güzelliğini, malını değil her şeyden evvel dinini, edebini, iffetini, ahlâkını aramalıdır.

Eğer -başkasının hakkını alâkadar etmeyen- dünyâ iş­lerindeki kusurlarını veya tevbe ettikleri dînî suçlarını affe­derseniz, yüzlerine vurmaz, müsamaha gösterirseniz şüphe yok ki Allah da sizin günahlarınızı rahmetiyle affeder."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder