9 Ocak 2010 Cumartesi

BELÂLAR GÜNAHLARA KEFFÂRETTİR

BELÂLAR GÜNAHLARA KEFFÂRETTİR
09 OCAK 2010 CUMARTESİ


Bir Mü'minin dünyâda musîbet ve belâya uğraması bir kötülüğün uzaklaştırılması için veya günahlarının keffâreti veya derecesinin yükseltilmesi içindir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allâhü Teâlâ buyurur ki: Herhangi bir kulumu gözlerinden mah­rum bırakmak suretiyle imtihana tâbi tuttuğumda, sabre­derse, gözlerine karşılık ona cenneti veririm."

Şu hadîs-i şerîfler hastalıkların kulun günahlarına kef-fâret olduğunu ifâde etmektedir: "Müslümana fenalık, has­talık, keder, hüzün, ezâ, iç sıkıntısı arız olsa, hattâ vücû­duna bir diken batsa, şüphesiz Allâhü Teâlâ musîbetlerden birisi sebebiyle o müslümanın suçlarını ve günahlarını örter, bastırır." "Kendisine hastalık isabet eden hiçbir Müs­lüman yoktur ki, Allâhü Teâlâ onun hatalarını ve günah­larını, ağacın yaprakları döküldüğü gibi dökmesin."

İbn-i Abbâs (r.a.), Atâ bin Ebî Rebâh'a; "Sana cennet ehlinden bir kadını göstereyim mi?" dedi. Atâ (rh.); "Evet göster" dedi. İbn-i Abbâs "Şu siyah kadın yok mu? İşte bu kadın bir kere Resûlullâh'a gelip 'Yâ Resûlallâh, sara has­talığım tutuyor ve üstüm başım açılıyor. Allah'a benim için dua buyurun' dedi. Resûlullâh (s.a.v.) 'Ey kadın! İstersen hastalığına sabret. Bunun karşılığında sana cennet vardır. İstersen afiyet vermesi için Allah'a duâ ederim' buyurdu. Kadın; 'Hastalığıma sabredeceğim. Ancak sara tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için duâ buyurunuz' diye rica etti. Resûlullâh (s.a.v.) de duâ etti.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), sıhhatli insanların has­talığa mâruz kalanlara yardım etmesi îcâb ettiğini bildir­miş ve âmâlara; görmeyenlere yol göstermenin, sağır ve dilsizlere meramlarını ifâdede yardımcı olmanın sadaka olduğunu haber vermiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) herhangi bir belâ ve musîbetin şiddetinden dolayı ölümü istemeyi yasaklamış ve şöy­le buyurmuştur: "Sizden biriniz kendisine (hastalık gibi) bir zarar isabet ettiğinden dolayı sakın ölümü temennî etmesin! Eğer muhakkak temennî etmek zorunda kalırsa şöyle söy­lesin: Allah'ım, yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, ölmek hayırlı olduğu zaman da beni öldür."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder