18 Ocak 2010 Pazartesi

İKİ TESLİMİYET NÜMÛNESİ

İKİ TESLİMİYET NÜMÛNESİ
18 OCAK 2010 PAZARTESI

Sa'du'l-Eslemî (r.a.) Resûlullâh (s.a.v.)'a gelip selam verdi ve: 'Ey Allah'ın Resulü! Siyah ve çirkin oluşum cenne­te girmeme mâni olur mu?' diye sordu. Resûlullâh (s.a.v.): "Hayır, nefsim kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, sen Allah azze ve celle'den korkup, onun peygamberi­nin getirdiklerine îman ettikçe mâni olmaz." buyurdu.

Sa'd (r.a.): Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muham­med (s.a.v.)'in onun kulu ve resulü olduğuna şehâdet ede­rim. Benim lehime ve aleyhime ne var, ey Allah'ın Resulü! dedi. Resûlullâh (s.a.v.): Bu topluluk için geçerli olan her şey senin için de geçerlidir. Sen onların kardeşisin. Sa'd (r.a.): Senin yanında olan ve olmayan herkese evlenmek için başvurdum. Ama yüzüm çirkin ve siyah olduğu için beni geri çevirdiler. Resûlullâh (s.a.v.): "Ömer bin Vehb'e git. Ka­pısını çal, selâm ver. İçeri girince "Allah'ın peygamberi beni sizin kızınızla evlendirdi, de." buyurdu. Ömer bin Vehb İs­lâm'a yeni girmiş sert mizaçlı bir zat idi. Onun güzel ve akıllı bir genç kızı vardı.

Sa'd (r.a.), Resûlullâh'ın (s.a.v.) emrettiğini yaptı. Gittiği aile onu çirkin bir şekilde geri çevirdiler. Sa'd geri çıkmıştı ki Hz. Sa'd'in kızı odasından çıkarak "Ey Allah'ın kulu! Dön, eğer Allah'ın peygamberi beni seninle evlendirdi ise, ben Allah ve Resulünün razı olduğu şeye razıyım" dedi. Sonra babasına "Vahiy gelip, seni rezil etmeden kendini kurtar, kendini kurtar." dedi.

Bunun üzerine babası kalkıp Resûlüllah'a (s.a.v.) geldi. Resûlullâh (s.a.v.): Benim gönderdiğim kişiyi sen mi geri çevirdin? Adam: Evet, onu ben yaptım. Fakat Allah'tan beni bağışlamasını istedim. Biz onu yalan söylüyor zannet­miştik. Kızımı onunla evlendirdik, dedi. Resûlullâh (s.a.v.) Hz. Sa'd'a "Hanımının yanına git" dedi. O da hanımına bir şeyler almak için çarşıya gittiğinde müslümanların acele harbe çağrılması üzerine hemen savaşa gitti ve hiç durma­dan savaştı ve nihayet, şehit oldu. Resûlullâh (s.a.v.) onun yanına gelerek başını kucağına koydu. Sonra silâhını ve atını hanımına gönderdi ve "Onlara söyleyin; Allah onu sizin kızınızdan daha hayırlısı ile (hûrîlerle) evlendirdi. İşte bu da mîrasıdır." buyurdu. (Radıyallâhü anh)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder