26 Mayıs 2010 Çarşamba

EHL-İ SÜNNETİN MEZHEPLERİ

EHL-İ SÜNNETİN MEZHEPLERİ
26 MAYIS 2010 CARSAMBA

Allâhü Teâlâ'nın kullarına emirleri, nehiyleri (yasakları) vardır. Bunlar, farz, vâcib, haram, mekruh, mubahtır. Re­sûlullâh (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri dahi bazı şeyleri sünnet kılmıştır. Bazı şeyler de müstehabdır. Bun­ların bazıları Kur'ân-ı Kerîm'den veya Hadîs-i Şerîf'den pek sarîh ve aşikâr olarak anlaşılır. Bazıları da gizli olup onları ancak müctehidler çıkarabilir.

Asr-ı Saâdet'ten sonra Ashâb-ı Kiram (r.anhüm) cihâd ve gazayı ehemmiyetli görüp ona çalıştılar. Kur'ân-ı Ke­rîm'den ye Hadîs-i Şeriften ahkâm çıkarıp yazmaya elleri değmedi. İhtiyâçları da yok idi. Zîrâ onların ekserisi müctehid idiler, ihtiyâç halinde ictihâd ile amel ederlerdi. O za­manki müslümanlar arasında fetvaya ihtiyâç az olurdu. Müslümanlar arttıkça hâdiselerle beraber cehalet de arttı. Fetvaya müracaat çoğalınca âlimler Kur'ân ve Hadîs'den meselelerin hükümlerini çıkarmaya gayret ettiler, Kur'ân ve Hadîs'de açıkça bilinmeyen meseleleri ictihâd ile bildirdiler. Bunlar, Ebu Hanîfe ye Mâlik ve Şafiî ve Ahmed bin Hanbel'dir. (Rahmetullahi aleyhim) Tamâmı kâmil ye fâzıl ve ilmiyle âmil zâtlar olup her birine bir topluluk tâbi oldu. İşte bunlara müctehid (mezheb imâmı) denilir.

Bu müctehidler bazı hükümlerde diğerine muhalif bu­lunmuşlar ise de tamâmı itikâdca Ehl-i Sünnet ve Ce­mâat olduklarından birbirine bid'atçı ve sapık demezler. Lâkin her biri kendi içtihadının doğru olduğu itikâdındadır. Ve doğruyu bulmak için takatleri kadar gayret sarf eylemiş olduklarından hatâları affedilir.

Tabiîn ve tebe-i tabiîn zamanlarında böyle pek çok müctehidler var idi. Sonra ekserinin tabileri (uyanları) yok oldu ve meydânda dört mezheb yani Hanefî, Mâlikî, Şafiî ve Hanbelî mezhebleri kaldı. Daha sonraları Hanbelîler de iyice azaldı.

İmâm-ı A'zam Hazretleri'nin talebeleri içinde, dahî imamlar vardır. En meşhurları İmâm Ebû Yusuf, İmâm Muhammed, İmâm Züfer'dir. Bunların bazı meselelerde imamlarına muhalif kavilleri (içtihatları, görüşleri) vardır. Lâkin mezhebin aslında, imamlarına tâbi olduklarından ayrı mezhep sahibi sayılmazlar.

Kaynak: Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder