9 Ocak 2011 Pazar

GENÇLİĞİ ALDATANLAR

GENÇLİĞİ ALDATANLAR
9 OCAK 2011 PAZAR - 5 SAFER 1432

İslâm dinini bilmedikleri için, ona karşı olanlar, asırlar boyunca yaptıkları kanlı ve acı tecrübelerle anladılar ki; imanını yıkmadıkça, Müslüman milleti yıkmaya, imkân yoktur. Hakikatte her ilerlemenin ve yükselmenin hamisi ve teşvikcisi olan İslâmiyeti, ilmin, fennin ve yiğitliğin düşmanı gibi göstermeye yeltendiler. Genç nesillerin, bilgisiz, dinsiz kalmasını, onları manevî cepheden vurmayı hedef edindiler. Bu yolda milyonlar döktüler. İlim ve iman silahları çürümüş, hırs ve şehvetlerine kapılmış olan bazı cahiller, kâfirlerin bu hücumları ile hemen bozuldu. Bunlardan bir kısmı, isimlerini siper edinip, Müslüman görünerek, fen adamı, kalem sahibi ve din âlimi, hatta Müslümanların hamisi şekline girip, temiz gençlerin imanlarını çalmaya koyuldular. Kötülükleri hüner şeklinde, imansızlığı moda şeklinde gösterdiler. Dini, imanı olanlara softa, gerici denildi. Din bilgilerine, İslâmın kıymetli kitaplarına, irtica, gericilik ve taassup diyenler oldu.

Kendilerinde bulunan ahlâksızlık ve şerefsizlikleri, Müslümanlara, İslâm büyüklerine atıf ve isnat ederek, o temiz insanları kötülemeye, evlâtları babalarından soğutmaya uğraştılar. Tarihimize de dil uzatıp, parlak ve şerefli sahifelerini karartmaya, temiz yazılarını lekelemeye, vaka ve vesikaları değiştirmeye kalkıştılar. Böylece, gençleri dinden, imandan ayırmaya, İslâmiyeti ve Müslümanları yok etmeye çalıştılar. İlmi, fenni, güzel ahlâkı, fazileti ve yiğitliği ile dünyaya şan ve şeref saçan, ecdadımızın sevgisini genç kalblere yerleştiren mukaddes bağları çözmek, gençliği dedelerinin kemalâtından, ululuğundan mahrum ve habersiz bırakmak için, kalblere, ruhlara ve vicdanlara hücum ettiler. Hâlbuki, anlayamıyorlardı ki, İslâmiyetten uzaklaştıkça, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” yolundan ayrıldıkça, ahlâk bozulduğu gibi, her vasıtayı yapmakta ve her asrın icap ettirdiği yeni bilgilerde, üstünlüğü kaybediyor, ecdadımızın askerlikteki, fen ve sanattaki başarılarını gösteremiyor, hatta geri kalmaya başlıyorduk. Bu maskeli dinsizler, böylece, bir taraftan ilimde, fende geri kalmamıza çalışıyor, diğer taraftan da; “İslâmiyet geriliğe sebep oluyor. Garp sanayiine yetişebilmemiz için, bu kara perdeyi kaldırmamız, şark dininden, çöl kânunlarından kurtulmamız lâzımdır.” diyorlardı. Bu suretle maddî ve manevî kıymetlerimizi yıkarak, vatanımıza, milletimize, dışardaki düşmanların, asırlarca yapmak istedikleri, fakat yapamadıkları kötülüğü yaptılar...

(Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye s. 6)

Kaynak: Türkiye Takvimi / 26 KASIM 2010 - 20 ZİLHİCCE 1431

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder