25 Ocak 2011 Salı

MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN-İ RÛMÎ

MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN-İ RÛMÎ
25 OCAK 2011 SALI - 21 SAFER 1432

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyânın büyüklerindendir. 1207’de Belh şehrinde doğup, 1273’te Konya’da vefât etti. Babası Behâeddin-i Veled de, büyük âlim ve velî idi. Oğlu ile birlikte, Hicaz’a, sonra Şam’a, oradan da Konya’ya geldi. Önce Hoca Hüsâmeddin’den feyz aldı. Sonra, Şemseddin-i Tebrizî gelip onu irşad eyledi.

Oğlu, Behâeddîn Ahmed Sultan Veled’tir. Torunlarına Çelebi denir. Vefâtından sonra yerine Hüsâmeddin Çelebi, sonra oğlu Sultan Muhammed Burhâneddin Veled Çelebi halîfe oldu.

Celâleddin-i Rûmî, ney ve dümbelek çalmadı, dönmedi, raks etmedi. Bunları, sonra gelen câhiller uydurdu. Divanında 30 bin, Mesnevisinde 47 bin beyit vardır.

Mesnevisini nazım şeklinde yazarak, düşmanların değiştirmesine imkân bırakmamıştır. Pek çok menkıbesi vardır. Birisi şöyledir:

Konya'da Tâceddîn adında evliyâyı ve hâllerini inkâr eden biri vardı. Mevlânâ hazretlerinin de aleyhinde bulunurdu. Bu kişi bir gece rüyâsında, kendisini nasılsa Cehennem kapısında durmuş gördü. Orada bir adamı eli ayağı bağlı olduğu hâlde, bir Cehennem'den çıkarıp, öteki Cehennem'e sokuyorlardı. Dört kişi de orada durmuş; "Ey tâlihsiz kişi! Kurtulman için velîlerin sözlerini oku!" diyorlardı. Tâceddîn efendi orada donup kalmıştı. Sonra da; "Bana Allahü teâlânın rızâsı için birkaç kelime öğretiniz!" diye ricâ etti. Ona Mevlânâ hazretlerinin Mesnevî'sinden birkaç beyit öğrettiler. O da bu beyitleri okudu. Okur okumaz bütün zincirleri ve bağları üzerinden çözüldü. Sonra da Cennet tarafına yönelip gitti.

Tâceddîn efendi, uykudan uyanır uyanmaz Mevlânâ'nın medresesine koştu. Yolda Mevlânâ hazretleri ile karşılaştı. Mevlânâ hazretleri ona; "Ey Tâceddîn! Bir yerde sâdece velîlerin sözleri insanın böyle imdâdına yetişir ve yardım isteyenlere yardım ederse, artık onların sohbetinin neler yapacağını ve onlara karşı beslenen sevginin bereketinin insanı nerelere ulaştıracağını düşün." buyurdu. Gördüğü rüyâya Mevlânâ hazretlerinin vâkıf olduğunu anlayan Tâceddîn, ellerini öpüp sâdık talebelerinden biri oldu.

Kaynak: Türkiye Takvimi / 17 Aralik 2010 Cuma - 11 Muharrem 1432

************************************************************************************
BİR HADİS-İ ŞERİF
"Allah'ım! Bedenime sağlık ver, gözüme sağlık ver, sağlığı benim varisim kıl (son nefesime kadar beni sağlıklı eyle). Halîm ve kerîm olan Allah'tan başka ilah yoktur. Ulu arşın sahibi Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur."
Ravi: Tirmizî, "Deavât", 66
************************************************************************************

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder