25 Ocak 2011 Salı

MECLİSLERDE KONUŞMA ÂDÂBI

MECLİSLERDE KONUŞMA ÂDÂBI
25 OCAK 2011 SALI - 21 SAFER 1432

Birkaç kişi bir arada konuşurken yeri olmadikça, araya girmemelidir. "Ey akıl sâhibi, sözün başı ve sonu vardır, söz ortasında söz söyleme." hikmetli sözüne uygun hareket edilmelidir.

Meclislerde -yanındakilerden gizleyerek- bir başkası ile konuşmamalıdır.

Söyleyeceklerini normal tonda söylemelidir. Ne dinleyeni soru sormak mecbûriyetinde bırakacak şekilde hafif, ne de muhâtabı incitecek biçimde yüksek sesli olmalıdır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur (meâlen): "Yürüyüsünde mûtedil (dengeli) ol, sesini alçalt." (Lokman sûresi, âyet 19) Yüksesk ses, bilhassa âlimler ve büyükler huzûrunda son derece çirkindir.

Bedevî Araplardan bir kabîlenin ileri gelenleri, Resûlullah (s.a.v.) Efendimize geldiler. Bedevîler kaba tabîatlı olup, büyüklerle beraber bulunuldugu zaman nasıl hareket edilecegini ve büyüklere karşı nasıl konuşulacagını bilmediklerinden Peygamber (s.a.v.) Efendimizin hücre-i saadetlerinden çıkmalarını beklemege sabretmeyip yüksek sesle: "Dışarı çık ey Muhammed!" diye seslendiler.

Kâinâtın Efendisi (s.a.v.), sonsuz fâzilet ve kemâli sebebiyle, incelik gösterip dışarı çıktılar ve onlarla konuştular.

Bunun üzerine şu âyet-i kerîme nâzil oldu (meâlen): "Ey îmân edenler, seslerinizi Peygamberin sesinden yüksesk çıkarmayın. Ona sözle birbirinize bagırdıgınız gibi bagırmayın ki, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir... Hücrelerin (odaların) ardından sana bagıranlar (var ya) onların çogunun akılları ermez." (Hucurât sûresi, âyet 2-4)

Bu âyet-i kerîmenin nazil olmasından sonra Ashâb-ı Kirâm'ın ileri gelenleri, Peygamber Efendimize (s.a.v.) konuştukları zaman hafif sesle söylemege gayret ederlerdi.

Kaynak: Fazilet Takvimi / 11 Ocak 2011 Sali - 7 Safer 1432

************************************************************************************
BİR HADİS-İ ŞERİF
"Allah'ım! Bedenime sağlık ver, gözüme sağlık ver, sağlığı benim varisim kıl (son nefesime kadar beni sağlıklı eyle). Halîm ve kerîm olan Allah'tan başka ilah yoktur. Ulu arşın sahibi Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur."
Ravi: Tirmizî, "Deavât", 66
************************************************************************************

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder