Şehitler için Diyarbakır'da tören
Diyarbakır'da polis servisine saldırıda şehit olanlar için tören düzenlendi. Tören'de konuşan Atalay, ''Türkiye'yi kardeş kavgasına sokmak istiyorlar'' dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'nin büyüdüğünü ve birilerinin bundan rahatsız olduğunu belirterek, ''Türkiye'yi kardeş kavgasına sokmak istiyorlar'' dedi.
Diyarbakır'da dün polis servis aracına düzenlenen saldırıda şehit olanlar için tören düzenlendi.
Polis memurları Ahmet Kılıçarslan, Adem Seyfioğlu, Ramazan Tavşancı, Duran Karaboğaş ve teknik şoför yardımcısı Vedat Ulu'nun cenazesi sabah hastane morgundan alınarak, cenaze töreninin düzenleneceği Ali Gaffar Polis Meslek Yüksekokuluna getirildi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun katıldığı törende konuşan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, şehit ailerinin büyük acı çektiğini, ancak onlar kadar bu acıyı duyup, paylaştıklarını vurguladı.
Şehit ailelerinin kendilerine emanet olduğunu, bu emanetin değerini bildiklerini ifade eden Atalay, bu konuda gereken her şeyin yapacaklarını söyledi.
Emniyet teşkilatının köklü büyük ve disiplinli bir teşkilat olduğunu belirten Atalay, ''Ülkemiz ve toplumumuz için fedakarca her zaman canının da vermesini bilmiştir. Bu uğurda mücadelesini sürdürmektedir, sürdürecektir. Bu mesleğin kendi anlamı içinde şehitlik de vardır ve bu yüksek bir mertebedir'' dedi.
-''DÜNYANIN EN ÖNEMLİ MESELELERİNDEN BİRİDİR''
Terörün acımasız olduğunu, nerede ve kime karşı olursa olsun terörü lanetlediklerini vurgulayan Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Zaten terörün nerede ortaya çıkacağı ve kimi vuracağı belli olmuyor. Terörle mücadele dünyanın en önemli meselelerinden biridir. Biz Türkiye olarak bu mücadeleyi planlı ve kararlı olarak sürdürüyoruz. Birliğin, kardeşliğin gelişmesini engellemek, Türkiye'nin büyümesini engellemek istiyorlar. Her bölgemiz bir canlanma içinde ama birileri bundan rahatsız. Türkiye büyüyor, birileri bundan rahatsız. Türkiye'yi kardeş kavgası içine sokmak istiyorlar. Türkiye'nin tekrar iç huzursuzluklarla gelişmesini engellemek istiyorlar. Biz bu konuda ciddi planlı mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Ama vatandaşlarımızla terörü çok iyi ayırmalıyız. Biz vatandaşımızın değerini biliyoruz. Vatandaşlarımız bu terör ve teröristlerle mücadele konusunda daha kararlı bir tutum içinde olmalı ve bize yardımcı olmalı.
Şehitleri uğurlarken üzüntü içinde en önemli husus şudur; bu şehitlerimiz bizlere hangi dersi veriyorsa onu da iyi anlamak durumundayız.''
Saldırıda yaralanların durumunun iyi olduğunu kaydeden Atalay, şehit yakınlarına seslenerek, ''Şehitlerin emanetisiniz. Bu konuda Türkiye olarak ve emniyet teşkilatı olarak sizlerin yanınızdayız ve hiç yalnız kalmayacaksınız'' diye konuştu.
''TÜRK POLİSİ HER ZAMAN, HER YERDE OLDUĞU GİBİ GENE DİMDİK AYAKTADIR''
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır'da polis servis aracına yönelik saldırıyla ilgili, ''Hedef belli, Diyarbakır'ın huzuru ve imajı, Türk milletinin huzuru, barışı ve bütünlüğüdür'' dedi.
Bakan Eker, Diyarbakır'da dün polis servis aracına düzenlenen saldırıda şehit olanlar için Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulunda düzenlenen törende, ''Bazı anlar vardır ki, bir şey söylemeyemezsiniz. Söz çok fazla anlam taşımaz, yaşanır. Bugün böyle anlardan birini daha yaşıyoruz'' diye konuştu.
Diyarbakır'ın geçmişte menfur terör saldırılarına maruz kaldığını, bu saldırılarda birçok asker, polis ile vatandaşın şehit olduğunu ifade eden Bakan Eker, şunları söyledi:
''Bugün yine bize Diyarbakır'a hizmet eden, gecesini gündüzünü fedakarca harcayan kardeşlerimiz, Duran, Ahmet, Adem, Ramazan ve Vedat bu şehirde şehit olmuşlardır. Acımız büyük, acımız sonsuz. Ama bir hususu da hiç bir zaman gözden kaçırmamamız lazım. Terör hangi gayeyi güdüyorsa, hangi sonucu elde etmek istiyorsa bunu iyi tahlil edip, iyi tanımlayıp, kavrayıp, bu amaca ulaşmasını engellemenin yollarını bulmamız, bunu tatbik etmemiz gerekiyor. Kimsenin endişesi olmasın ki, bütün milletimizle bu amaca ulaşmasını engellemek için bütün gücümüzle çalışıyoruz. Bundan sonra da çalışacağız.
Hedef belli, Diyarbakır'ın huzuru ve imajı, Türk milletinin huzuru, barışı ve bütünlüğüdür. O nedenle bu amaca onların ulaşmasını engelleyecek her türlü tedbiri de alıyoruz, alacağız da. Ama tabii ki acı var, gözyaşı var. Bunları da sabırla metanetle karşılayacağız. Bu zor günleri ve zor zamanları birlikte aşacağız. Bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın. Allah bir daha bu tür acıları yaşatmasın.''
-''ASLA MUVAFFAK OLMAYACAKTIR''-
Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal da bugün yine Diyarbakır'da terörün acımasız yüzünü, insan düşmanı, vatanı bölüp parçalamak, insanlarımızı birbirinden ayırmak adına hareket eden kanlı terörün, kanlı yüzünü bir kez daha görüldüğünü söyledi.
Beş fidanı şehit olarak buradan yolcu ettiklerini belirten Köksal, şöyle konuştu:
''Elbette ki güvenlik güçleri, polis teşkilatı olarak görev anlayışı içinde şehit olmakta, gazi olmakta var. Esasen polis teşkilatı kurulduğu günden bugüne kadar ülkenin güvenliğini, insanlarımızın huzurunu, devletin bölünmez bütünlüğününü, kanun hakimiyetini sağlamak adına pek çok şeyi yüklenmiştir.
Bu terörün amacı; insanlarımızı bölüp parçalamak, ülkemizi bölmek ve bizleri yıldırmak ise buna asla muvaffak olmayacaktır. Türk Polisi her zaman her yerde olduğu gibi gene dimdik ayaktadır.
Şehitlerimizin değerli yakınları; elbette ateş düştüğü yeri yakıyor. Sizlerin içi yanıyor. Ben de aynı acıyı sizlerle paylaşıyorum. Hepimiz, bu acıyı paylaşmak için buradayız. Ama şunu unutmamak lazım ki insanoğlunun da hayatta yükselebileceği en yüksek mertebe şehitlik mertebesidir. Babanız, eşiniz, kardeşiniz o mertebeye yükselmiştir. Elbette ki üzüntünüzün yanında bunun gururunu hiç bir zaman unutmayacaksınız. Sizin yakınlarınız ülkeyi ayakta tutabilmek, o şanlı bayrağımızı göklerde nazlı nazlı dalgalanmasını sağlamak ülkemizin bölünmez bütünlüğünü korumak ve vatandaşlarımıza hizmet etmek adına bu ulvi gaye uğruna hayatlarını feda etmişlerdir. Bu unutulmayacak bir olaydır.''
Teşkilat olarak terörün kanlı yüzünü ortaya çıkartmak ve her türlü gayreti sarf ederek bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne, ülkenin tek çakıl taşına dahi zarar gelmemesi için her zaman göğsünü siper edecek, azim ve kararlılıkla ve ayakta dimdik durduğunu ifade eden Köksal, bundan sonrada daha dik olarak ve her zaman gerektiğinde hayatını feda etmekten de çekinmeyeceğini kaydetti.
Köksal, ''Terör bu arzu ettiği kanlı yüzünü ortaya koyamayacak muvaffak olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyet'i kurulurken pek çok şehit kanı döktük. Elbette ki korurken gerekirse o da dökülecektir. Terör karşısında ülkenin neresinde olursa olsun güvenlik güçlerimizle omuz omuza, el ele bu mücadelenin üzerinden hakkından gelinecektir'' dedi.
-VALİ MUTLU-
Vali Hüseyin Avni Mutlu ise doğulusu, batılısı kuzeylisi ve güneylisiyle 70 milyon vatan evladını bin yıllık ortak tarih, kültür ve inancına sımsıkı sarılarak terörün planladığı bu çirkin oyunu bozacağını belirterek, ''Yaşanan acılar bu konudaki duyarlılığımızı birlik ve beraberliğimizi mücadele azmimizi sarmayacak, bilhassa bu konudaki gayretimizi kamçılayacaktır'' şeklinde konuştu.
Törende, şehitlerin öz geçmişlerinin okunmasının ardından İl Müftüsü Ali Melek dua okudu.
Şehit yakınları ve meslektaşları tören sırasında büyük üzüntü yaşadı. Fenalık geçiren bazı şehit yakınlarına, sağlık görevlileri müdahale etti.
Ahmet Kılıçarslan'ın üçüncü çocuğuna hamile olan eşi, şehit polisin meslektaşları tarafından güçlükle teskin edildi.
Diyarbakırlı şehit Vedat Ulu'nun kızı Buket Ulu'nun ''baba' şeklindeki feryatları da yürekleri dağladı.
Şehitler Ahmet Kılıçarslan Yozgat'a, Ramazan Tavşancı İstanbul'a, Duran Karabuğaş ile Adem Seyfioğlu'nun Kahramanmaraş'a uçakla, Vedat Ulu da Diyarbakır'a bağlı Geyiktepe Köyü'ne gönderildi.
Kaynak: AA
9 Ekim 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder