12 Mart 2010 Cuma

ALLAH, ŞU KİTAPLA NİCELERİNİ YÜKSELTİR

ALLAH, ŞU KİTAPLA NİCELERİNİ YÜKSELTİR
12 MART 2010 CUMA

Mekke valisi Nâfi bin Haris (r.a.), Hz. Ömer ile Usfân'da buluştu. Hz. Ömer ona "Şu vadi (Mekke) ehli üzerine kimi tâyin ettin." buyurunca "Kölelikten gelme İbn-i Ebzâ'yı" (r.a.) dedi. 'Niçin' diye sorunca "Muhakkak o Allah'ın kitabını çok okuyan, farz kıldıklarını en iyi bilen ve dürüst hüküm verendir" dedi. Bunun üzerine Hz Ömer, Peygamberimiz aleyhisselâm "Muhakkak Allâhü Teâlâ şu mukaddes kitap (Kurân-ı kerîm) ile nice kavimleri yükseltir, nicelerini de zelîl kılar." buyurdular, dedi.

Tabiînden Zührî (r.a.) anlatıyor. Emevî halîfesi Abdülmelik bin Mervan'ın yanına gelmiştim. Bana "Nereden geliyorsun", diye sordu. Ben 'Mekke'den' deyince, "orada ahâlinin efendisi (dîni suallerine cevâb verecek ve müşkillerini halletmek üzere) kimi bıraktın" diye sordu. "Atâ bin Ebî Rebâh'ı bıraktım" dedim. "Arabdan mı acemden mi" diye sorunca "acemdendir", dedim. "Neden onu bıraktın" deyince, "Resûlullâhın hadîslerini ve Ashabının sözlerini bildiğinden ve ilmiyle amel eylediğinden dolayıdır" dedim. İşte ancak bunlar halkın efendisi olmağa lâyıktır, dedi.

Sonra bu minval üzere (o vakit İslâm devletinin en mühim merkezleri olan) Yemen, Mısır, Şâm Cezîre, Horasan ve Basra'nın efendisi kimlerdir, diye sordu ve ben de tamamı acemden (ve tabiînden) olan zâtları ve ilim ve ameldeki fazîletlerini söyledim. Sonra Kûfe'nin efendisi kimdir, diye sorunca, İbrahim Nehâîdir, Arabdandır dedim. Bunun üzerine "Vallahi Acem (arab olmayanlar) üstün hale gelmişler, pek yükselmişler" dedi. Bunun üzerine ben "Bu Allah'ın emri ve dînidir ki, kim ona sâhib çıkar ve tutarsa Allah onu yükseltir, kim de zayi ederse onu alçaltır" dedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder