25 Mart 2010 Perşembe

KÂRLI ALIŞVERİŞ

KÂRLI ALIŞVERİŞ
25 MART 2010 PERSEMBE

Suheyb-i Rûmî (r.a.), Allah yolunda işkencelere uğra­tılan Müslümanlardan idi. Hz. Ali'den sonra, Medine-i Münevvere'ye hicret etmek üzere Mekke-i Mükerreme'den yola çıktı. Bazı Mekkeliler arkasından yetiştiler ve 'Sen buraya çok fakir, hakîr olarak geldin. Yanımızda, ulaşa­mayacağın kadar bol servete eriştin! Sonra da servetini alıp gitmek istiyorsun. Vallahi, işte bu olmaz!' dediler.

Hz. Suheyb hemen hayvanından yere indi. Ok çantasındaki okları çıkardı ve 'Ey Kureyşliler! İyi bilirsiniz ki ben sizin en iyi ok atanlarınızdan birisiyim. Yemin ederim ki, ok çantamdaki okların hepsini size atarım, sonra da kılı­cımı çekerim. Bunlardan birisi elimde bulundukça bana yaklaşamazsınız. Elimde bunlardan hiçbir şey kalmayın­ca bana istediğinizi yapabilirsiniz. İsterseniz size serve­timin yerini göstereyim, siz de beni serbest bırakın.' dedi.

Müşrikler 'Evet, olur.' diyerek bu teklifi kabul ettiler. Hz. Suheyb, servetini onlara bıraktı ve yoluna devam etti. Rebîulevvel ayının ortalarında Küba'ya gelip Peygamberimiz'e (s.a.v.) kavuştu ve bir daha Peygamberi­mizden ayrılmadı.

O sırada, Peygamberimiz'in (s.a.v.) yanında Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer (r.anhümâ) bulunuyordu. Suheyb, Yâ Resûlallah! Kureyş müşrikleri beni yakaladılar. Ben de servetimi vererek kendimi ve ailemi satın aldım!' dedi.

Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) "Satış kârlı çık­tı, ey Ebû Yahya! Satış kârlı çıktı!" buyurdu ve şu âyet nazil oldu (meali): "Yine insanlardan kimi de vardır ki, Allah'ın rızasına ermek için kendini feda eder. Allah ise kullarına çok şefkatlidir." (Bakara Sûresi, âyet 207)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder