KİBİR (BÜYÜKLENMEK) NEDİR ?
30 KASIM 2010 SALI - 24 ZİL-HİCCE 1431
Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir. Kibir, kötü bir huydur ve haramdır. Kibrin aksine tevâzu denir. Tevâzu, kendini başkaları ile bir görmektir. Bu çok iyi bir huydur. Tevâzu sahibi, kendini başkalarından aşağı görmez.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki,
“Tevâzu eden, helal kazanan, huyu güzel olan, herkese karşı yumuşak olan ve kimseye kötülük yapmayan çok iyi bir insandır.”
“Kibir ve hıyaneti ve kul borcu olmayan mümin, hesapsız Cennete girecektir.”
Babaları ve dedeleri ile övünmek, cahillik ve ahmaklıktır. Onların salih olmaları ile övünmemeli, onlar gibi salih olmaya çalışmalıdır.
Kadınların çoğu güzellikleri ile kibirlenirler. Hâlbuki, güzellik insanda kalıcı değildir. Genç ve kuvvetli olmakla kibirlenmek de cahilliktir. Gençliğinden, gücünden, kuvvetinden ayrılmayan kimse görülmüş müdür? Geçici olan ve hayvanlarla ortaklaşa bulunan şeylerle kibirlenmek akla uygun değildir.
Mal, evlât, mevki ve rütbe ile büyüklenmek ise, insana hiç yakışmaz. Çünkü bunlar kendinde bulunan üstünlükler değil, gelip geçen ve kendinde kalmayan şeylerdir. Bunlar, ahlâksızlarda, kötü kimselerde, hatta kâfirlerde de bulunur.
Tevâzu sahibi olabilmek için; nereden geldiğini, nereye gideceğini bilmek lâzımdır. Bir zamanlar hiç yok idi, önce hiçbir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu. Şimdi de her an hasta olmak, ölmek korkusundadır. Nihayet ölecek, çürüyecek, toprak olacaktır. Hayvanlara, böceklere yem olacak, kabir azabı ve kıyamet sıkıntıları çekecektir. Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye büyüklenmek yakışır mı? (İslâm Ahlâkı S.48)
Kaynak: Türkiye Takvimi / 29 Ekim 2010 Cuma - 21 ZİL-KA'DE 1431
30 Kasım 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder