9 Aralık 2010 Perşembe

ALLAH'A VE RESULÜNE OLAN SEVGİ

ALLAH'A VE RESULÜNE OLAN SEVGİ
9 ARALIK 2010 PERSEMBE

Hz. Mus'ab b. Umeyr, Ashâb-ı Kirâm'ın büyüklerinden, ilk müslüman olanlardan ve İslâm'a çok büyük hizmet­lerde bulunan Kur'ân muallimi bir zâttır.

Mus'ab b. Umeyr (r.a.), zengin, hali vakti yerinde olan bir aileye mensuptu. Mekkeli gençler arasında en yakı­şıklı olan ve en güzel elbiseler giyen idi. Ana ve babası onu çok severlerdi.

Resûlullâh'ın (s.a.v.) İslâm'a davet ettiğini duyunca, he­men huzuruna vardı ve müslüman oldu. Annesinden ve akrabalarından korktuğu için, Müslüman olduğunu gizliyor, Resûlullâh'ı gizlice ziyaret ediyor, namazlarını gizlice kılı­yordu. Bir gün namazını kılarken İbn-i Talha görüp annesine ve akrabalarına haber verdi. Mus'ab'ı (r.a.) yakalayıp hapsettiler, îmânından dönmesi için ona işkence yaptılar. Bu işkence ve eziyetler birinci Habeşistan hicretine kadar devam etti. Habeşistan'dan döndüğünde artık annesi ona eziyet etmekten vazgeçmişti.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir gün ashâbıyla oturur­larken Mus'ab (r.a.), huzuruna geldi. Üzerinde yamalı bir elbise vardı. Ashâb-ı Kiram, onun bu halini görünce acıdıklarından başlarını aşağıya eğdiler, yanlarında ona ve­rebilecekleri bir şeyleri de yoktu.

Resûlullâh da (s.a.v.) onun daha önce içinde bulunduğu imkânlar ile şimdiki hâlini düşünerek gözyaşlarını tutama­dı. Mus'ab (r.a.) selâm verdi, Resûlullâh (s.a.v.) da selâ­mını aldı. Sonra Resûlullâh Ashabına şöyle buyurdu: "Siz­den biriniz sabahleyin bir elbise, akşamleyin başka bir elbise giydiği, önüne bir tabağın konulup öbürünün kal­dırıldığı ve Kabe'nin örtüldüğü gibi evleriniz de sizi örttüğü zaman ne yapardınız? Ashâb, "Ya Resûlallah! O günkü hâlimiz bu günkünden daha iyi olurdu. Geçim sıkıntımız olmaz ve biz de kendimizi ibâdete verirdik." dediler. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Hayır, siz bu­gün o günkünden daha hayırlısınız."

Resûlullâh (s.a.v.) Mus'ab'a övgüde bulundu, onu medhetti ve şöyle buyurdu: "Allah'a hamdolsun. Ben Mus'ab'ı görmüştüm. Kureyş'ten hiçbir genç ana-babasının yanında onun kadar imkâna ve nimete sahip değildi. Fakat Allah'a ve Resûlü'ne olan sevgisi ona bu imkânları terk ettirdi."

Kaynak: Fazilet Takvimi / 8 Aralık 2010 - 2 Muharrem 1432

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder