23 Aralık 2010 Perşembe

NÛH ALEYHİSSELÂM VE TÛFÂN

NÛH ALEYHİSSELÂM VE TÛFÂN
23 ARALIK 2010 PERSEMBE - 17 MUHARREM 1432

Hz. İdrîs (a.s.) göğe çekildikten sonra Âdemoğulları, doğru yoldan ayrıldılar ve putlara tapmağa başladılar. Cenâb-ı Hakk onlara Nûh aleyhisselâmı gönderdi.

Hz. Nûh (a.s.) nice yıllar kavmini tevhîde, Allah'ın birli­ğine davet etti. Yalnız oğulları Sâm, Hâm ve Yâfes ile ha­nımları ve diğer pek az kimseler îmân edip diğerleri kulak asmadılar. Hattâ Yâm adındaki oğlu dahi îmâna gelmedi.

Hz. Nûh aleyhisselâm, kavmine nasihat ettikçe onlar, ona zulüm ve ezâ eder; hakaret ve alay ile karşılık ve­rirlerdi. Nihayet onların îmâna gelmesinden ümidi kal­madı ve onlara beddua etti. Bu duası kabul oldu. Allah tarafından ona "Gemi yap!.." diye vahiy geldi.

Hz. Nûh, kırda ve sudan uzak bir yerde gemi yapma­ğa başladı. Kavmi oradan geçerken onunla eğlenirler ve "Peygamber idin, marangoz oldun!" derlerdi. O da onlara "Yakında biz de sizinle eğleniriz." derdi.

Gemi bitince tûfân alâmetleri zuhur etti. Hz. Nûh mü­minlerle gemiye bindi. Ayrıca hayvanların her türlüsün­den birer çift aldı.

Sonra her taraftan, gökten ve yerden su yürüdü. Hz. Nûh, oğlu Yâm'ı da gemiye çağırdı. Oğlu, "Ben dağa çı­kar, kurtulurum." diyerek gemiye binmedi. Hz. Nûh "Bu­gün Allah'ın merhametinden başka sığınacak yer yoktur!" diye nasîhat ederken araya bir dalga girdi, Yâm boğuldu.

Babalık bu ya, Hz. Nûh üzüldü. Ne çare ki Cenâb-ı Hakk bütün müşriklerin helakini irâde buyurmuştu. Yâm da müşrik olduğu için onlarla beraber helak oldu.

Derken, tufan her tarafı kapladı. Su, dağları aştı. Yer­yüzündeki insanlar ve hayvanların hepsi telef oldu.

O sırada Hz. Nûh aleyhisselâmın gemisi, dağlar gibi büyük dalgalar arasında yüzerdi. İşte böylece tufan altı ay kadar sürdü. Sonra Allah'ın emriyle yağmurların ar­kası kesildi ve sular çekildi.

Gemi, Âşûra günü Cûdî dağının üzerine oturdu. Gemidekiler selâmet buldu. Âlem bir başka âlem oldu.

Kaynak: Fazilet Takvimi / 16 Aralık 2010 Pazartesi - 10 Muharrem 1432

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder