14 Mayıs 2010 Cuma

"ANCAK MÜ'MİNLER KARDEŞTİR"

"ANCAK MÜ'MİNLER KARDEŞTİR"
14 MAYIS 2010 CUMA

Dînde kardeşlik, Ensâr ve Muhâcirîn arasındaki yük­sek fazîletlerden olduğu gibi dînin de rükünlerindendir. Hadîs-i şerîfte: "Mîzânda sevabı en ağır gelecek hase­nat (iyi amel) güzel huydur. Kimin dili tatlı olursa dînde kardeşleri çok olur." ve

"Allâhü Teâlâ bir kimse hakkında hayır irâde buyurursa ona sâlih ve sâdık bir arkadaş ihsan eyler ki o arkadaş ona unuttuklarını hatırlatır, hatırlattıklarına da yardım eder." ve

"Kişi dostunun ve sevdiğinin dîni üzere hareket eder. Binâenaleyh sizden biriniz kendini anlamak isterse ar­kadaşlarına bakıversin." buyurulmuştur.

Büyük âlim Fahreddîn Râzî, Tefsîr-i Kebîr'de, "İslâm kardeşliği, din nazarında neseb kardeşiliğinden daha kuv­vetlidir. Çünkü din kardeşliği bulunmayanın neseb kardeşliğine itibâr yoktur. Onun içindir ki bir müslüman vefat etse gayr-ı müslim kardeşi ona vâris olamaz" demiştir.

Âyet-i celîlede meâlen: "Ancak mü'minler kardeştirler: onun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete erdirilesiniz. (Hucurât-10)" buyurul­muştur. Bu âyet-i celîlede din kardeşliğinin ıslâhın sebe­bi olduğu ve bu ıslâhın ve kardeşliğin takvadan bulun­duğu beyân buyurulmuştur. Yani Allah korkusu kalpte gereği gibi yerleşirse Allah'ın hakkını ve kulların hakkını tamamen tanırsınız. Birbirinizin hukukunu tamamıyla tanıdığınız müddetçe aranızda ayrılık, fitne, düşmanlık ve harbe sebep olacak bir şey meydana gelmez.

Böyle olan bir kardeşliğin îcâbı kendisi için sevip arzu ettiği şeyi kardeşi için de istemek, onu sevindiren şeyin kendisini de sevindirmesi, ona fena gelecek şeyleri ken­dince de fena saymak ve onun bütün hâllerini kendisi gibi kabul ederek dâima yardımına koşmak gibi kâmil hasletler, huylardır.

Bundan anlaşılır ki her mü'min başkasından yardım beklemek değil, başkasına yardım eylemek gayretinde bulunmalı, irâdesini o yolda sarf eylemelidir.

Kaynak: Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder