KADER
30 HAZİRAN 2010 CARSAMBA
Îmânın altıncı şartı kadere inanmaktır. Kader, hayır ve şerrin, kaza ve kaderin, fayda ve zararın Allâhü Teâla'nın bilmesi, dilemesi ve yaratmasıyla olduğuna inanmaktır. Allâhü Teâlâ Hazretleri olmuş ve olacak her şeyi bilip ezelde takdir buyurmuştur. Lâkin kullara irâde-i cüz'iyye verip onu hasenata (hayra, sevaplara) sarf edenlere lütuf ve ihsan (ikram) eder; günâha sarf edenlere ise azâb eder.
Biz Allâhü Teâlâ Hazretlerinin zâtını da sıfatlarını da tam mânâsı ile bilemeyiz. O kendini Kur'ân-ı Kerîm'de ne türlü bildirdiyse biz de onu öyle biliriz. Kader ve kazanın sırrını gereği gibi anlayamayız. Bize lâzım olan, her işte sebeplere teşebbüs ile beraber Cenâb-ı Hakk'a tevekkül etmektir. Tarlayı sürüp tohumu ekmeli, sonra Cenâb-ı Hakk'a tevekkül etmeli (neticeyi beklemeli)dir.
Mısra:
"Tedbîrde kusur etme ki takdîre bühtan etmeyesin."
Kaynak: Fazilet Takvimi
30 Haziran 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder