KORE SAVAŞ'INDA TÜRKLER VE DİĞERLERİ
22 TEMMUZ 2010 PERSEMBE
1964’de Türk askerî heyeti Amerika'ya gider. Orada akşam yemeğine misafir oldukları bir Amerikan yüzbaşısı, kütüphanesinden “Mc. Call” isimli bir dergi çıkarır. 1958 senesine ait bu dergide, esir kampındaki Türk Mehmetçik ile Amerikalı Coni şöyle kıyaslanır:
“Kore Harbi’nde, bir akın sırasında, Çinliler büyük çapta esir almışlardı. Hava çok soğuk ve karlıdır. Kafilede pek çok hasta ve yaralı vardır. Yürüyemeyen esir, yolun bir kenarına çekilir. Kızıl Çinli muhafız gelir, kafasına bir kurşun sıkar. Bu sahne her millet esiri için tekrarlanır. Fakat, Türk esirlere gelince iş değişir. Çinli muhafızdan evvel, Türklerden 2-3 kişi koşup arkadaşlarını sırtlarına alıp götürürler. Esirlerden üniformalar çıkartılır. Düz ve tek tip elbiseler giydirilir. Diğer askerlerde rütbesiz olmanın getirdiği disiplinsizlik başlar. Türklerde yüzbaşı yine yüzbaşıdır, çavuş yine çavuş, er yine erdir. Eskisi gibi disiplinli bir hayat başlar.
Çinliler 100 esire 15-20 kişiye yetecek yemek getirip ortaya bırakırlar. Gücü yeten istediği kadar alır. Birçoğu aç kalır. Türklerde ise nöbetçi, yemeği 100 eşit parçaya bölüp dağıtır.
Bu esir kampında Amerikan ve İngiliz esirlerinin %50'si öldüğü hâlde, Türk esirlerinden ise hemen hemen hiç ölen yoktu. Çünkü, Türkler arasında kıdeme hürmet devam etmekteydi. Her sabah kıdemli olan, vazife taksimi yapıyordu.
Amerikalı aileler soruyor: “Her türlü imkânı, konforu vererek yetiştirdiğimiz çocuklarımız, aynı şartlarda başarısız, Türkler ise başarılı oldular. Bizimkiler birbirlerine ellerini uzatmadılar. Yalnız kendileri için, bencilce davrandılar. Ailelerini, vatanlarını unutup oralarda kaldılar. Sebebi nedir?..”
Çünkü birçok İngiliz ve Amerikalı esir, beyni yıkanıp savaştan sonra ülkelerine dönmeyi reddetti. Hâlbuki bir tek Türk askeri bile orada kalmadı. Bu birlik ve beraberliklerinin sebebini soran Çinlilere bir Türk yüzbaşısı şu cevabı vermişti:
“Türk askerinin terbiyesi, kışladan aldığı askerî terbiyeden evvel, evinde aldığı mânevî Türk aile terbiyesine dayanır. Biz disiplini anamızdan öğreniriz. Ve önce aile içinde uygularız...”
Kaynak: Türkiye Takvimi
22 Temmuz 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder