28 Ağustos 2010 Cumartesi

ZEKATIN VERİLECEĞİ YERİN EN FAZİLETLİSİ

ZEKATIN VERİLECEĞİ YERİN EN FAZİLETLİSİ
28 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ - 18 RAMAZAN 1431

Zekatı vermek için müttaki, yani Allahü Teala'dan korkan ve itaat edenleri seçmek onların takvalarını artırır ve mükafatı büyük olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Yemeğinizi müttaki kimselere yedirin, sadakalarınızıda müminlere verin." buyurmuştur.

En iyisi nimetin Allah'tan olduğunu bilipte Allah'a şükredenleri seçmektir. Çünkü kulların en çok şükredenleri, nimeti Allah'tan bilenlerdir. Şüphesiz böylelerine yapılan yardım kaybolmaz.

Bilhassa ilim tahsil eden veya ilim sahibi ihlaslı fakirleri seçmelidir. Çünkü Allah rızası niyeti ile ilim tahsil etmek en büyük ibadettir. İbn-i Mübarek (r.h.) sadakalarını bilhassa alimlerin fakirlerine verirdi. Niçin böyle yaptığı sorulduğunda, "Ben, peygamberlikten sonra ilimden daha üstün bir rütbe olduğunu zannetmiyorum. İlim sahiplerinin ihtiyacın karşılayarak, okumalarını temin etmek daha makbuldür." diye cevap vermiştir.

Kendini ilim öğrenmeye ve öğretmeye vermek şartı ile, zengin de olsa zaruri ihtiyaçları için talebenin zekat alması caizdir. Çünkü talebe kazanmaktan acizdir.

Nisaba malik olan kimseye zekat vermek caiz değildir. Ancak ilim öğrenene, gaziye ve hac kafilesinden ayrı kalmış olan kimseye verilebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "İlim öğrenene zekat vermek caizdir. Velev ki kırk yıllık nafakası olsun!" buyurmuştur. İlim, din ilmi, öğrenilmesi farz-ı ayn veya farz-ı kifaye olan ilimdir.

İnsan öyle şeylere muhtaç olur ki, onlarsız yapamaz. Bu takdirde, kendisi kazanamadığı halde, zekat alması da caiz olmazsa, elindekini harcar; muhtaç kalır ve okumaktan, okutmaktan kesilir de, dini üzerine alan kalmayınca, din zayıflar.

Kaynak: Fazilet Takvimi / 18 Ağustos 2010 Carsamba - 8 Ramazan 1431

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder