15 Nisan 2010 Perşembe

SİZ ÖYLE BİR ZAMANA YETİŞECEKSİNİZ Kİ...

SİZ ÖYLE BİR ZAMANA YETİŞECEKSİNİZ Kİ...
15 NISAN 2010 PERSEMBE

Ashâb-ı Kirâm'dan Talha bin Amr (r.a.) anlatıyor: Bir kimse Resûlullâh'ın (s.a.v.) yanına geldiği zaman, eğer bir tanıdığı varsa onun yanında kalırdı. Eğer tanıdığı yoksa Ashâb-ı Suffe'nin yanında müsâfir olurdu. Ben de Ashâb-ı Suffe arasında kaldım. Birisi, her gün Resûlul­lâh'ın (s.a.v.) yanından bir ölçek hurma getiriyordu. Bir gün Resûlullâh (s.a.v.) namazını bitirip selâm verdiğin­de Ashabı Suffeden birisi: "Yâ Resûlallah! Hurma mide­lerimizi yaktı, elbiselerimiz yırtıldı." dedi. Resûlullâh (s.a.v.) minbere çıktı, Allah'a hamdetti ve buyurdu ki:

"Ben ve ashabım bazan on gece misvak ağacının meyvesinden başka yiyecek bulamazdık. Ensar'dan olan kardeşlerimizin yanına geldik. Onların en iyi yiye­cekleri hurma idi. Bizi sofralarına ortak ettiler. Vallahi, ekmek ve et bulsam elbette sizi bunlarla doyururdum. Ama siz öyle bir zamana yetişeceksiniz ki, Kabe'nin örtüleri gibi (kıymetli) elbiseler giyeceksiniz..."

Kaynak: Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder