09 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA - 6 REBÎ'UL-EVVEL 1432
İslâm, kıyâmete kadar bütün asırların ve bütün insanların dinidir. İnsanların yaradılışlarına, yaşayışlarına tamâmiyle uygundur. Bu muazzam din, bir necât (kurtuluş) ve felah yoludur. Bir selâmet ve saâdet kaynağıdır ve Rabbimizin râzı olduğu yegâne dindir.
İslâmiyetten evvel bütün yeryüzü din bakımından büyük bir cehâlet icinde kalmış, bütün ufukları zulmet kaplamıştı. İnsanlar yalnız, kendi hırsları uğrunda çalışıyor, çarpışıyor, birbirini esir ediyorlardı. Hâsılı hiçbir yerde güzel îtikâttan, güzel ahlâktan, güzel amellerden, duygulardan eser kalmamıştı.
Ne zaman ki İslâm güneşi doğmağa başladı, derhâl âlemin birçok tarafı aydınlandı, insanlar haktan, adâletten, kardeşlikten haberdâr oldu. İnsanlarin ayaklarına eğilen ve putlara tapanlar, kâinatın ortaktan, benzerden münezzeh olan Rabbine secde etmek şerefine erdi; ruhlar yükseldi, diller Hak Teâlâ'nın zikriyle bezendi.
Kaynak: Fazilet Takvimi / 27 Ocak 2011 Perşembe - 23 Safer 1432
*************************************************************************************
BİR HADİS-İ ŞERİF
"Beş şeyden önce beş şeyi ganîmet (fırsat) bil: Ölümünden önce hayâtını, hastalığından önce sıhhatini, meşgûliyetinden önce boş vaktini, ihtiyârlığından önce gençliğini, fakirliğinden önce zenginliğini."
Kaynak: Hadîs-i Şerif, Hâkim, el-Müstedrek
*************************************************************************************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder