DÎNİN DİREĞİ NAMAZ
10 OCAK 2010 PAZAR
Kur'ân-ı Kerîm'de "Namazı kılarlar veya kıldılar" ifâdelerinden çok, ikâme ederler; "Namazı dosdoğru kılarlar" ifâdesinin kullanılması şâyân-ı dikkattir. Elbette, namazı kılarlar demekten, namazı dosdoğru kılarlar demek daha fazla mânâ ifâde eder. İkâme etmek, kaldırıp dikmek veya düzeltip doğrultmak veya ehemmiyet göstererek yerine getirmek mânâsındadır. Yani, en azından doğru dürüst, tâdîl-i erkâna riâyet ederek, huşu ile güzelce kılmak ve hatta kıldırmak mânâlarına gelir.
Öncelikle bu dikmek ve doğrultmak mânâlarını düşünelim: Bu bize "Namaz, dînin direğidir." hadîs-i şerîfini hatırlatır. Bu hadîs-i şerîfte din, yüksek bir binaya benzetiliyor; Namaz, o binanın direği olarak gösteriliyor ki îmân da bu binanın temelidir. Bu âyette de namaz cemâatle kaldırılabilecek büyük bir direğe benzetiliyor ve onun güzelce dikilmesi veya doğrultulması suretiyle o yüksek din binasının inşâ edilerek korunmasının lüzumuna işaret ediliyor. Ayrıca bu binayı meydana getiren esaslar ve onu güzelleştiren unsurların da bulunduğuna işaret ediliyor. Şu halde "Namazı kılarlar" demekle "Namazı dosdoğru kılarlar" demek arasındaki fark açıktır.
Hakîkaten din, gayet büyük ve kudsî bir binadır. Bu binayı meydana getiren unsurlar, yâni malzemeleri, şekli, planı ise Allâhü Teâlâ'ya aittir. Bunun Hz. Allah'ın koyduğu esaslara uygun olarak inşâsı, kurulup meydana getirilmesi ve içinde saadetle yaşanması da insanlara aittir. Bu binanın temeli kalplerin derinliklerinde atılacak ve ağızlardan taşacak, direği ferdî namazlarla hazırlanacak ve düzeltilecek, cemâatle meydana dikilecek, sonra üzerine diğer kısımları inşâ edilecektir.
Bu bina ve direk benzetmesi bize İslâm'ın içtimaî (sosyal) vaziyetini ve bu vaziyette namazın ehemmiyetli mevkiini anlatıyor. Hakîkaten namazı cemâatle kılmak İslâm'ın içtimaî hayatının direğidir ve namazı cemâatle kılmak ve kıldırmak o direği dikmektir.
10 Ocak 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder