HAMD ŞÜKRÜN BAŞIDIR
01 OCAK 2010 CUMA
Hamd, samimi olarak ta'zim ve senâ (yüceltme ve medih) için söylenen söz demektir. Elhamdülillah; "Ta'zim ve senaya dair her türlü güzel söz, ezelden ebede Allahü Teala'ya mahsustur, ona layıktır." demektir. Ezelden ebede bütün hamdlere; Arş-ı A'la meleklerinin, Kürsi'nin, göklerin, yerin tabaklarının ve sakinlerinin hamdleri dahildir.Yine Adem aleyhisselamdan Peygamber Efendimiz (s.a.v)'e kadar geçen enbiyanın, evliyanın ve bütün diğer yaratılmışların hamdleride dahildir.
Şimdi bu mana düşünülerek "Elhamdülillah" denilirse Allahü Teala'ya nihayetsiz Hamd edilmiş olur. Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: "Allahü Teala kuluna nimet verdiğinde o kul "Elhamdülillah" derse Allahü Teala'da şöyle buyurur : "Şu kuluma bakınız, ben ona kıymeti olmayan (geçici) bir ni'met verdim de bana ahirette mükafatını ebediyen alacağı (hamd) ile mukabele etti."
Allâhü Teâlâ'nın nimetlerinin öncesi de sonrası da hamd üzere kılınmıştır. Öyle ise daima; kendisine erişen maddi ve ma'nevi nimette yahut defedilen belalarda hemen bu nimetler için Allâh'a hamd ederek karşılık vermeye gayret etmelidir. Zira nimete hamd etmek, cesette ruh gibidir. Böyle olunca, o nimeti canlı tutmak lazımdır. Cenabı Hakk'ın nimetlerine şükrünü eda etmekte ve Allahü Teala'yı tazimde sözlerin en üstünü "Elhamdülillah"tır.
Resûlullah (s.a.v.) hazretleri buyurdular: "Hamd şükrün başıdır, Allah'a hamdetmeyen şükretmemiş olur."
"Muhakkak Allahü Teala, kulunun bir şey yiyipte ona karşı kendisine hamdetmesinden veya bir şey içipte ona karşılık kendisine hamdetmesinden razı olur."
Akıl sahibi her Müslüman'ın, üzerindeki sonsuz ilahi nimetleri düşünerek nimetlerin artmasına vesile olan hamd ile Cenab-ı Hakk'ın uluhiyet hakkını, gücü yettiğince eda etmeğe çalışması vâcibdir.
1 Ocak 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder