MÜŞTERİYİ ALDATMAMAK
28 ARALIK 2009 PAZARTESI
Ticaret, toplumsal hayatın vazgeçilmez unsurlarından biridir. "Rızkın onda dokuzu ticarettedir." (Münavi, "Feyzu'l- Kadir", III/244) diyen Peygamberimiz ticareti teşvik etmişlerdir. Dürüst tüccarların cennette peygamberlerle beraber olacağını müjdelemiş (Tirmizî,"Büyu", 4), müşteriyi aldatmayı ise ağır bir şekilde kınamıştır. Pazarı dolaşırken, tahıl satan birisinin yanına gelip, elini buğday yığınına daldırmış, altının ıslak olduğunu görünce; sebenini sormuş, "Yağmur yağmıştı, ondan dolayı ıslandı" şeklinde cevap veren satıcıya; "Niçin ıslak tarafı insanların görebilmesi için üste getirmedin ?" diye sorduktan sonra; "Bizi aldatan bizden değildir." (Müslim, "İman", 164) diye ikazda bulunmuştur.
Kişisel ve toplumsal ilişkilerde ticari ve mesleki faaliyetlerde, alış veriş ve kamu görevlerinde güven ve dürüstlük mutlaka gözetilmesi greken bir erdemdir. Müslüman hile ve haksızlıktan özellikle uzak durmalıdır ki, boğazından geçen lokma helâl olsun. Böylece kendisinde ve toplum hayatında güven ve huzur yerleşmiş olur.
"Mü'min", Allah'a inanan anlamına geldiği gibi, başkalarına güven veren ve güvenilen kişi anlamına da gelmektedir. Bu itibarla, Müslüman tacir güvenilir olmalı, müşterisini asla aldatmamalıdır.
28 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder