TİCÂRET ÂDABI
Allâhü Teâlâ "Nice erler ki, ne ticâret, ne alım-satım kendilerini Allah'ı zikretmekten ve namazı kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymaz." buyurmuştur. (Nûr Sûresi, âyet 37) İnsan, ticâret ile meşgul olup, dünya kârını elde ederken âhiret sermâyesini zayi etmemelidir. Yoksa insan açık bir zarara uğrar. Ticârette niyet, helâl kazanmak, dilenmekten kurtulmak ve dünyâ azığını tahsîl ederek, âhirete vakit ayırmak olmalıdır.
Kişi pazarda da olsa kalbi ile Allâhü Teâlâ'yı zikretmelidir. Bunun faziletine dâir birçok hadîs-i şerîften biri şudur: Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) "Kim çarşıya girdiği zaman 'Lâ ilahe illallâhü vahdehû lâ şerike leh, lehül-mülkü velehü'l-hamdü, yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemût, biyedihilhayr, vehüve alâ külli şeyin kadir' derse Allâhü Teâlâ onun için bir milyon sevâb yazar, ondan bir milyon günahı siler ve onun derecesini bir milyon yükseltir." buyurmuştur.
Ticâretle meşgul olanlar muamelelerini dâima kontrol etmelidir. Zîrâ insan bütün muamelelerinden hesaba çekilecektir.
7 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder